Turkish example sentences with "vereceğim"

Learn how to use vereceğim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu kitabı sana vereceğim.

Defterimi sana ödünç vereceğim.

Üç gün içinde cevap vereceğim.

Yarın arkadaşım için doğum günü partisi vereceğim.

Senin için tartışmaya son vereceğim.

Onu sana ödünç vereceğim.

İhtiyacın olan her kitabı sana ödünç vereceğim.

Ben bu kitabı size ödünç vereceğim.

Bu kolyeyi size vereceğim.

Bu kamerayı size vereceğim.

Ben bu parayı size vereceğim.

Sana borç para vereceğim, ama aklında bulunsun, bu son kez.

Sana bunun dışında bir şey vereceğim.

Ben olay için hesap vereceğim.

Nazik sözlerinize değer vereceğim.

Ben sana parayı yarın vereceğim.

Makul düzeyde istediğin bir şeyi sana vereceğim.

Doğum günün için sana bir bisiklet vereceğim.

Bu manıkları kedileri sevenlere vereceğim.

Emi'ye yeni bir CD vereceğim.

Ona değer vereceğim.

Ben onu sana ödünç vereceğim.

Ona bir kalem vereceğim.

Sana bir enjeksiyon vereceğim.

Sana bir kitap vereceğim.

Onu sana vereceğim.

Bu defa gitmesine izin vereceğim.

Yarın sana cevap vereceğim.

Sana bir hediye vereceğim.

Ona biraz fikir vereceğim.

Ben parayı sana vereceğim.

Sana anestezi vereceğim.

İnanıyorum ki çok yemediğim müddetçe, kesinlikle kilo vereceğim.

Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.

Ona bazı çiçekler vereceğim.

Sana beş dolar vereceğim.

Ben sana manevi destek vereceğim.

Bir gece kalmana izin vereceğim.

Size bir reçete vereceğim.

Ona bir şans daha vereceğim.

Sana istediğin bir şey vereceğim.

Sana istediğin kadar çok ödünç para vereceğim.

Sana bir defter vereceğim.

Bu sorunu çözmen için sana beş dakika vereceğim.

Ben paranın karşılığını vereceğim.

Bu sözlüğü sana ödünç vereceğim.

Düşünmen için sana bir gün mühlet vereceğim.

Sana istediğin bir şeyi vereceğim.

Ne istersen sana vereceğim.

Sana istediğin kadar çok sayıda vereceğim.

Onu yapman için sana izin vereceğim.

Sadece bu sefer sana ödünç para vereceğim.

Sana iyi bir öğüt vereceğim.

Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.

Sevdiği gibi yapmasına izin vereceğim.

Sanırım gazetede ilan vereceğim.

Bir hafta içinde sana CD'yi geri vereceğim.

Yarın parayı sana geri vereceğim.

Sana parayı ödünç vereceğim fakat unutma, bu son kez.

Bu kutuda ne varsa sana vereceğim.

Bu kitabı kim isterse ona vereceğim.

Bu elmayı isteyene vereceğim.

Erkek kardeşimin bazı kitaplarını sana ödünç vereceğim.

Bir ya da iki gün içinde sana cevap vereceğim.

Gelecek Pazartesi onu mutlaka geri vereceğim.

Sana Dr.Shiegal'in telefon numarasını vereceğim.

Doğum günün için sana yeni bir bisiklet vereceğim.

Onları isteyen herkese bu biletleri vereceğim.

Ben bir uzman değilim, bundan dolayı sorunuza vereceğim cevap sadece tectübelerime dayanıyor.

Karar vermene izin vereceğim.

Sana bunu vereceğim.

Gitmene izin vereceğim.

Sana bir sır vereceğim.

Sana bir şans daha vereceğim.

Tom'un açıklamasına izin vereceğim.

Sana sözlüğümü ödünç vereceğim.

Buna izin vereceğim.

Okumayı bitirir bitirmez kitabı sana vereceğim.

Onu geri vereceğim.

İşe geri dönmene izin vereceğim.

Onu size vereceğim.

Onu Tom'a vereceğim.

Sana otuz dolar vereceğim.

Size otuz dolar vereceğim.

Sana otuz dakika vereceğim.

Size otuz dakika vereceğim.

Şunu Tom'a vereceğim.

Sana kitabımı ödünç vereceğim.

Sana ihtiyacın olduğu kadar çok para vereceğim.

Mektubu ona vereceğim.

Onu sana yarın vereceğim.

İhtiyacın olan bütün zamanı sana vereceğim.

Sana istediğin kadar çok zaman vereceğim.

Tom'a bir şans daha vereceğim.

Bir liste yapıp Tom'a vereceğim.

Bunları Tom'a vereceğim.

Kitabı ona yarın vereceğim.

Problem hakkındaki görüşlerinizi alıp öyle karar vereceğim.

Sana küçük bir sır vereceğim.

Ne istiyorsa yapması için Tom'a izin vereceğim.

Onu görmek istediğini Tom'un öğrenmesine izin vereceğim.

Also check out the following words: Siz, yoksa, öğrenci, misiniz, Evet, öğretmenim, Sizin, olduğunuzu, biliyorum, liderinize.