Turkish example sentences with "uzman"

Learn how to use uzman in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ben uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
Translate from Turkish to English

Tom uzman bir keskin nişancıdır.
Translate from Turkish to English

O bir uzman daktilocu.
Translate from Turkish to English

Gerçek duygusunu saklamada uzman oldu.
Translate from Turkish to English

Tom bir uzman çağırdı.
Translate from Turkish to English

Tom finans alanında bir uzman olduğunu iddia etti.
Translate from Turkish to English

O uzman bir sürücüdür.
Translate from Turkish to English

Babam uzman bir cerrahtır.
Translate from Turkish to English

Bir uzman tavsiye için çağrıldı.
Translate from Turkish to English

Uzman sürücüler bile hata yapar.
Translate from Turkish to English

Profesör Suzuki uzman bir tarihçidir.
Translate from Turkish to English

Bir uzman sürücü bile bir hata yapabilir.
Translate from Turkish to English

O yayıncı çocuk kitapları konusunda uzman.
Translate from Turkish to English

Bir uzman sahasında yapılabilecek en kötü hatalardan bazılarını ve onlardan nasıl sakınacağını bilen biridir.
Translate from Turkish to English

Uzman bir sürücü bile hata yapabilir.
Translate from Turkish to English

Ben bir uzman değilim, bundan dolayı sorunuza vereceğim cevap sadece tectübelerime dayanıyor.
Translate from Turkish to English

Birçok uzman teorisini çok düşünür.
Translate from Turkish to English

Ben bir uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Bu alanda bir uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Tom bir uzman.
Translate from Turkish to English

Uzman sensin, Tom.
Translate from Turkish to English

Burada uzman sensin, Tom.
Translate from Turkish to English

O, bir uzman tarafından eğitildi.
Translate from Turkish to English

O uzman bir öpücü.
Translate from Turkish to English

Tom tam bir uzman.
Translate from Turkish to English

Ancak, ben uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Birkaç uzman toplantıya katıldı.
Translate from Turkish to English

Tom bir uzman değil.
Translate from Turkish to English

Bir uzman görmem gerekiyor mu?
Translate from Turkish to English

Tom bir uzman tarafından kontrol edilmeli.
Translate from Turkish to English

Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
Translate from Turkish to English

Bak, ben bir uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Bir uzman doktorla konuşmalısın.
Translate from Turkish to English

Tom bu konuda bir uzman.
Translate from Turkish to English

Kuşkucu bir kimse olmak için belki bir uzman olman gerekmiyor.
Translate from Turkish to English

İzafiyet teorisi, bilim konusunda uzman insanlar için bile anlaşılması zor görülebilir.
Translate from Turkish to English

Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara.
Translate from Turkish to English

Tom bu alanda bir uzman.
Translate from Turkish to English

Tom gerçekten bir uzman değil.
Translate from Turkish to English

Mary gerçek bir uzman.
Translate from Turkish to English

O gerçek bir uzman.
Translate from Turkish to English

Tom gerçek bir uzman.
Translate from Turkish to English

Aslında, uzman sensin.
Translate from Turkish to English

Tom bir uzman, değil mi?
Translate from Turkish to English

Elinden her iş gelir ama hiçbirinde uzman değildir.
Translate from Turkish to English

Uzman yarın yağmur yağacağını söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'u bir uzman doktora götürmek zorundayız.
Translate from Turkish to English

Gerçekten bir uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Bana bir uzman olduğun söylendi.
Translate from Turkish to English

Sanırım siz bu konularda uzman değilsiniz.
Translate from Turkish to English

Ona güven. O konuyla ilgili bir uzman.
Translate from Turkish to English

Çocuk bitkiler konusunda uzman gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Uzman işçiler rağbette.
Translate from Turkish to English

O gerçekten kendi alanında bir uzman.
Translate from Turkish to English

Sanırım o, dans konusunda bir uzman.
Translate from Turkish to English

Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.
Translate from Turkish to English

Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.
Translate from Turkish to English

Propagandan çok acemice; ki bunu psikoloji konusunda uzman biri olarak söylüyorum.
Translate from Turkish to English

Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?
Translate from Turkish to English

Onlar bana senin gerçek bir uzman olduğunu söylediler!
Translate from Turkish to English

Onlar bana senin gerçek bir uzman olduğunu söylüyorlar!
Translate from Turkish to English

Bu işte benden daha fazla uzman değilsin.
Translate from Turkish to English

Tom uzman bir saatçidir.
Translate from Turkish to English

Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
Translate from Turkish to English

Tom bir uzman olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English

Hukuk terminolojisi uzman olmayanlar için genellikle anlaşılmazdır.
Translate from Turkish to English

Onun doktoru ona bir uzman bir doktor göndermek istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom uzman bir saatçi.
Translate from Turkish to English

Tom binlerce saatlik uçuş zamanı olan uzman bir pilottur.
Translate from Turkish to English

Alandaki bir uzman tarafından takdir edilmek hoş.
Translate from Turkish to English

Biraz uzman tavsiyesine ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Bu iş için uzman bir tamirciye ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Tom, alanında bir uzman olarak kabul edilir.
Translate from Turkish to English

Ben senin kadar uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Sen uzman bir avukatsın.
Translate from Turkish to English

O uzman bir hukukçu.
Translate from Turkish to English

Çoğu uzman Brezilya'nın Şili'yi yeneceğini tahmin ediyor.
Translate from Turkish to English

Dünyaya senin çok aptal bir uzman olduğunu kanıtlayacağım.
Translate from Turkish to English

Senin çok aptal bir uzman olduğunu dünyaya ispat edeceğim.
Translate from Turkish to English

Onları sadece bir uzman ayırt edebilir.
Translate from Turkish to English

Gerçekten Boston bölgesinde daha iyi bir uzman bulamazsınız.
Translate from Turkish to English

Bu şirket için bir grup uzman bulmam gerekecek.
Translate from Turkish to English

Son bir kez böyle bir şey oldu, hayatımı normale döndürmeme yardım etmek için uzman bir avukat aradı.
Translate from Turkish to English

Çin yemekleri pişirmeye gelince kocam bir uzman.
Translate from Turkish to English

Uzman ne söyledi?
Translate from Turkish to English

Dünyada bu hastalığı tedavi edebilen az sayıda uzman var.
Translate from Turkish to English

Tom uzman bir şofördür.
Translate from Turkish to English

Tom uzman bir sürücüdür.
Translate from Turkish to English

Tom gizemleri çözmede uzman.
Translate from Turkish to English

Ben de bir uzman değilim.
Translate from Turkish to English

Onlar uzman.
Translate from Turkish to English

Psikolojide uzman değiliz.
Translate from Turkish to English

Tom bunu yapmakta uzman.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben uzman değiliz.
Translate from Turkish to English

Tom uzman bir kayakçı.
Translate from Turkish to English

Tom tam olarak uzman değil.
Translate from Turkish to English

Ben tam olarak uzman değilim.
Translate from Turkish to English

İyi bir uzman alet edevata özen gösterendir.
Translate from Turkish to English

Alice ve Mary bir üniversite hastanesinde uzman hekim.
Translate from Turkish to English

Alice ve Mary bir eğitim ve araştırma hastanesinde uzman doktor.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: davetiye, aldım, Matsuyama'da, doğup, büyüdüm, Düşmanla, anlaşmaya, vardılar, Go, büyük.