Turkish example sentences with "tam"

Learn how to use tam in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Dükkan tiyatronun tam karşısında.
Translate from Turkish to English

Dilbilimci reddime tam pişman oldu ve Aramice'nin tarihini öğretmeye başladı.
Translate from Turkish to English

Öğretim insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan haklarıyla ana hürriyetlerine saygının kuvvetlenmesini hedef almalıdır. Öğretim bütün milletler, ırk ve din grupları arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu teşvik etmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışın idamesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
Translate from Turkish to English

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Uçak tam olarak dokuzda vardı.
Translate from Turkish to English

Tam cümleler istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Sözcükleri arayabilir ve çevirileri alabilirsiniz. Ama o, tam olarak tipik bir sözlük değildir.
Translate from Turkish to English

Aptal! Seni sevdiğini söylediğinde dürüst olmuyor. Hâlâ anlamadın mı? O, tam bir altın arayıcısı.
Translate from Turkish to English

Tam olarak ne yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

Hiç uyumadan tam 24 saat çalıştım.
Translate from Turkish to English

Muayene odasından tam ayrılırken doktor hoşça kal diyerek elini salladı.
Translate from Turkish to English

Bir kelime kullandığımda,Humpty Dumpty ifade etmek için tam benim seçtiğimi o ifade ediyor-ne daha fazla ne daha az dedi.
Translate from Turkish to English

Tam konuştuğumuz anda yangın başladı.
Translate from Turkish to English

Bir gün pilot olma fikrinin hayatımda tam olarak ne zaman oluştuğunu söyleyemem.
Translate from Turkish to English

Tam o sırada parktaki işçiler bazı küçük oyun kartları getirdiler.
Translate from Turkish to English

Ay tutulmaları tam ya da kısmi olabilir.
Translate from Turkish to English

Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
Translate from Turkish to English

O, tam senin gibi, iyi bir golfçü.
Translate from Turkish to English

Tam otuz yıldır saatim işlemiş ben durmuşum; gökyüzünden habersiz, uçurtma uçurmuşum...
Translate from Turkish to English

O, tam olarak benim istediğimdir.
Translate from Turkish to English

Onun söylediğini tam olarak anladım.
Translate from Turkish to English

Resmi yapmak tam bir gün sürdü.
Translate from Turkish to English

O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
Translate from Turkish to English

O, ne gördüğünü polise tam olarak bildirdi.
Translate from Turkish to English

O, İngilizce tam not aldı.
Translate from Turkish to English

Tam sıcaklık 22,68 santigrat derecedir.
Translate from Turkish to English

Tam olarak saat kaç?
Translate from Turkish to English

Bana tam saati söyleyebilir misiniz, lütfen?
Translate from Turkish to English

Ben tam saati bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tam fiyatın ne olduğunu unuttum fakat 170 dolar civarındaydı.
Translate from Turkish to English

Onun çalışması şimdi tam.
Translate from Turkish to English

Onun açıklaması tam isabetliydi.
Translate from Turkish to English

O, tam olarak ona söylediğim gibi yaptı.
Translate from Turkish to English

Okula tam zamanında vardı.
Translate from Turkish to English

O tam benim yaşımda.
Translate from Turkish to English

O, son tren için tam zamanında geldi.
Translate from Turkish to English

Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

O çocuk tam bir baş ağrısı.
Translate from Turkish to English

Küçük siyah bir elbise olmadan bir kadının dolabı tam değildir.
Translate from Turkish to English

O, ifadenin tam anlamını açıkladı.
Translate from Turkish to English

Bu kazaya neyin sebep olduğu tam bir sır.
Translate from Turkish to English

Uyanmak yatmaya gitmenin tam tersidir.
Translate from Turkish to English

Tam olarak doğduğum yeri bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben, tam olarak on mil yürüdüm.
Translate from Turkish to English

Bu tam aradığım video.
Translate from Turkish to English

Tam sonuna kadar vazgeçme.
Translate from Turkish to English

Ben tam gaz çalışıyorum.
Translate from Turkish to English

İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
Translate from Turkish to English

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi.
Translate from Turkish to English

O tam olarak benimle aynı fikirde değildi.
Translate from Turkish to English

Sporcuların yedikleri yiyecek tam olarak ne tür egzersizleri yaptıkları kadar önemlidir.
Translate from Turkish to English

O, tam çalma anında tespit edildi.
Translate from Turkish to English

O, bütün dersi ezberleyerek tam not aldı.
Translate from Turkish to English

O, tam ben evden ayrılırken geldi.
Translate from Turkish to English

İkizler tam olarak benziyorlar.
Translate from Turkish to English

Tam 11:00'de istasyonda olun.
Translate from Turkish to English

Eylül ayı itibarıyla tam bir yıldır onu tanıyoruz.
Translate from Turkish to English

Ben cümlenin tam anlamını ima edemiyorum.
Translate from Turkish to English

O onun kulağına bir şey fısıldadığında, o sanki hipnotize olmuş gibi, tam onun söylediği gibi hareket etti.
Translate from Turkish to English

Otobüs tam kapasite doluydu.
Translate from Turkish to English

Otobüs tam vaktinde durdu.
Translate from Turkish to English

Tam benim yeni spor arabamın arkasında park edilmiş eski bir külüstür vardı.
Translate from Turkish to English

Bu tam bir karmaşa ve benim sinirime dokunuyor.
Translate from Turkish to English

Tam kapanacakken o mağazaya gitti.
Translate from Turkish to English

Olaylar tam onun tahmin ettiği gibi meydana geldi.
Translate from Turkish to English

Yen için tam döviz kurunu bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Burası tam uzun süredir ziyaret etmek istediğim yer.
Translate from Turkish to English

Bilgi ana bilgisayardan sizinkine aktarılabilir, ve tam tersi.
Translate from Turkish to English

Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir.
Translate from Turkish to English

Ben tam ödemeyi kısmi ödemeye tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Tam din özgürlüğü tüm insanlar için güvence altına alınmıştır.
Translate from Turkish to English

Adam tam bir yabancıydı.
Translate from Turkish to English

O, tam bizim beklediğimiz gibi gitti.
Translate from Turkish to English

Tam bu sabah, Tom Mary'den ödünç aldığı parayı ona geri ödedi.
Translate from Turkish to English

Yeni şapkana tam anlamıyla bayılıyorum.
Translate from Turkish to English

John Sam'in tam bir müzik koleksiyona sahiptir.
Translate from Turkish to English

Benim saatime göre tam dokuz.
Translate from Turkish to English

Ona yapmasını söylediğim şeyi tam olarak yaptı.
Translate from Turkish to English

Tom onun nasıl olduğunu tam olarak bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Translate from Turkish to English

Tom'un tam olarak kaçar yolu olmayan bir mazareti yok.
Translate from Turkish to English

Tom'un annesi Tom üniversiteden mezun olmadan tam bir hafta önce öldü.
Translate from Turkish to English

Tom şarkıcıyı tam olarak taklit edebilir.
Translate from Turkish to English

Tom'un tam Boston'un dışında bir sürü arsaya sahip.
Translate from Turkish to English

Büyükannemin yüzünü tam olarak hatırlamıyorum.
Translate from Turkish to English

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English

Tom tam benim aradığım adam.
Translate from Turkish to English

Tom tam bir çocuk.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary son tren için tam zamanında oradaydılar.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary testte öğretmeni şüphelendiren tam olarak aynı cevapları verdiler.
Translate from Turkish to English

Tom'un kamerası tam bıraktığı yerdeydi.
Translate from Turkish to English

Tom tam olarak on iki dakika geç kalmıştı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ne demek istediğini tam olarak anladı.
Translate from Turkish to English

İlginç bir iş gibi gözüküyor. Tam olarak ne yapıyorsun?
Translate from Turkish to English

Tom tam gece yarısından önce yatağa doğru gitti.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse tam olarak kaç kişinin kendilerini hippi kabul ettiklerini bilmez.
Translate from Turkish to English

Üç tam günlük mülakattan sonra aday sayısını iki ile sınırladık.
Translate from Turkish to English

Tom tam zamanında geldi.
Translate from Turkish to English

Tom tam olarak nereye gideceğini biliyor.
Translate from Turkish to English

Onun yatak odası tam yukarıda.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: binmen, kravat, yakışıyor, Amazon, Nil'den, uzun, nehridir, sevip, sevmediğini, ders.