Turkish example sentences with "suçlu"

Learn how to use suçlu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Her şeyi göz önüne alırsak, o suçlu olamaz.

Büyük jüri onu hiçbir şeyden suçlu olmadığına hükmetti.

Bildiğim kadarıyla o bir suçlu.

O cinayetten suçlu bulundu.

Bir şüphelinin suçlu olduğunu ispatlamak için mahkemedeki savcılar iddialarını kanıtlamak zorundadır.

Şüpheli suçunu itiraf edene kadar üçüncü dereceden suçlu sayıldı.

Tom'un suçlu olduğundan şüpheliyim.

Onun söylediğinden onun suçlu olduğu sonucu çıkıyor.

Tom suçlu bulundu.

Tom suçlu bulundu ve ölüm cezasına çarptırıldı.

Polis Tom'a sıradan bir suçlu gibi davrandı.

Tom suçlu olmadığını savundu.

Tom kendini suçlu hissetti.

O suçlu bulundu.

Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.

Köpek, ev ödevini yeme konusunda kendini suçlu hissetti.

Kendimi suçlu hissediyorum.

Suçlu önünde sonunda yakalanır.

O suçlu.

Taro Ito suçlu bulundu.

Tom Mary'nin suçlu olduğunu düşünüyor.

Sen bana çok suçlu hissettiriyorsun.

O, cinayetten suçlu değildir.

Mahkeme onu suçlu buldu.

Tom'un suçlu olduğunu düşünüyor musun?

O, suçlu olduğunu itiraf etti.

Onun suçlu olduğu açıktır.

Onun suçlu olduğuna ikna edildim.

Onlar onu suçlu buldu.

Ben onun hakkında suçlu hissediyorum.

O suçlu ilan edildi.

Suçlu ayak izleri bıraktı.

Amerika'daki çoğu suçlu, uyuşturucuya bağımlıdır.

Amerika'da çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.

Suçlu olduğu henüz kanıtlanmadı.

Bildiğimiz kadar, o suçlu.

İki suçlu hapishaneden kaçtı.

Onun cinayetten suçlu olduğuna eminim.

Bay Beyaz kısa sürede suçlu hissetmeye başladı.

Tüm kanıtlar onun suçlu olduğunu gösteriyor.

Suçlu olmadığını beyan etti

Suçlu idam sehpasına gönderildi.

Sürücü aşırı hızdan suçlu bulundu.

Tüm sekiz tutuklu suçlu bulundu.

Yalan söyleme hakkında suçlu hissediyorum.

Hepimiz onun suçlu olduğuna inanıyoruz.

Cinayetle ilgili suçlu olduğuna inanmıyorum.

Sekizinden, sadece bir tanesi suçlu bulundu.

Suçlu merhamet için yargıca yalvardı.

Suçlu bir çocuk olarak kötü şeyler yaptı.

Suçlu polis tarafından tutuklandı.

Suçlu kimliğini gizlemek zorunda kaldı.

Onun suçlu olduğuna inanmayı reddetti.

Polis, adamın suçlu olduğundan süphelendi.

Tom Mary'nin suçlu olduğuna inanmayı reddetti.

Büyük jüri onu herhangi bir suçtan suçlu bulmadı.

Onun suçlu olduğu sonucuna vardım.

Suçlu değilim.

Tom suçlu görünüyor.

Kendimi suçlu hissetmiyorum.

Bazı özel kanıtlarımız var onun suçlu oluşunu kanıtlayan.

Çalıntı mal alıp satmaktan suçlu bulundu.

Ben suçlu değilim!

Sanırım Tom suçlu.

Hâlâ biraz suçlu hissediyorum.

Tom suçlu olmadığını söylüyor.

Onun hakkında suçlu hissetmeye başlıyorum.

Tom'u suçlu bulduklarını duydum.

Sorgulandım ve sence suçlu muyum?

Bu hayatta tek suçlu ben olabilirim.

O bir suçlu değil.

Ben suçlu hissettim.

Hatalı ve suçlu görmeyin artık beni, lütfen.

Tom bir suçlu.

Belki Tom suçlu.

Biz suçlu değildik ki bizi ayırdınız.

Eğitilmemiş kimseyi suçlu bulmaya hakkınız yok.

Eğitmeden suçlu bulduysanız siz canisiniz demektir.

Suçlu kimse kaldı mı?

Siz beni hatalı ve suçlu konuma düşürmek için çok uğraşmadınız mı?

Suçlu aramıyorum bunlar biraz gerçek anlarsanız.

Ben suçlu olduğumu itiraf etmedim suçlu olduğumu sandım fakat o yaşlarda gerçekten zarar vermek istemeden bazı hatalar yapıyor insan.

Ben suçlu olduğumu itiraf etmedim suçlu olduğumu sandım fakat o yaşlarda gerçekten zarar vermek istemeden bazı hatalar yapıyor insan.

Bazen söz verirsin yapamazsın bu durumda da suçlu olur muyuz?

Suçlu bulundum.

Beni suçlu bulmanızdan sıkıldım.

Onlar suçlu mu?

Tom suçlu mu?

Onların hepsi suçlu.

Sizce suçlu muydum?

Suçlu değiliz.

Siz ölümlere göz yumduysanız başka suçlu aramayın aynaya bakın.

Onun suçlu olduğu gerçeği sürüyor.

Tom suçlu değil.

Tom suçlu.

Suçlu Bob değil, onun ikiz kardeşi.

Ben'in bir suçlu olduğuna inanıldı.

Suçlu değilsin.

Suçlu değiller.

Suçlu olmadığımı bile bile beni suçlamadın mı?

Tom bir suçlu değil.

Also check out the following words: konuşuluyor, Teochewliyim, Hayat, garip, Çamaşır, icattır, geldiniz, İrlanda, danteliyle, ünlüdür.