Turkish example sentences with "soğuktu"

Learn how to use soğuktu in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onun elleri buz kadar soğuktu.

Dün hava korkunç derecede soğuktu.

Dün hava soğuktu.

Dün hava bugünkünden daha soğuktu.

Dün sabah hava çok soğuktu.

Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.

Bu sabah hava çok soğuktu.

Bu sabah çok soğuktu.

Hava son derece soğuktu.

Kışlar şiddetli soğuktu.

Washington'da hava aşırı şekilde soğuktu.

Kış bu alanda son derece soğuktu.

Kış sonuydu ve hava çok soğuktu.

Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.

Dün akşam çok soğuktu.

Hava çok soğuktu.

Hava oldukça soğuktu.

Dün soğuktu.

Geçen ay çok soğuktu.

Hava soğuktu, bu yüzden ateş yaktık.

O kadar soğuktu ki o titriyordu.

O kadar soğuktu ki uyuyamadım.

O kadar soğuktu ki kimse dışarı çıkmak istemedi.

Hava gerçekten çok soğuktu.

Onun davranışı soğuktu.

O akşam çok soğuktu.

Hava çok soğuktu, ama dışarı çıktım.

Hava çok soğuktu, ama biz dışarı çıktık.

O kadar soğuktu ki bir ateş yaktık.

Dün sabah çok soğuktu.

Dün bir şapka taktım çünkü çok soğuktu.

Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.

Hava çok soğuktu, bu yüzden evde kaldık.

İskoçyada geç gelen bahar oldukça soğuktu.

Çok soğuktu, bu yüzden evde kaldılar.

Dün hava o kadar soğuktu ki evde kaldım.

O kadar soğuktu ki bütün gün evde kaldım.

Gece soğuktu.

Salı günü hava cidden soğuktu.

Öyle soğuktu ki uyuyamıyordum.

Salı günü gerçekten çok soğuktu.

Dışarısı soğuktu.

Soğuktu.

Salı kesinlikle soğuktu.

Boston beklediğimden çok daha soğuktu.

Elleri soğuktu.

Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.

O su çok soğuktu.

Dün hava çok soğuktu, o yüzden evde kaldım.

Seninle karşılaştığım gün, yağmurlu ve soğuktu.

Güneş parlıyordu, yine de hava soğuktu.

Dün gece hava soğuktu, ama o ceket giymedi.

Bugün bana karşı soğuktu.

Oda karanlık ve soğuktu.

Salı günü, hava gerçekten soğuktu.

Oda soğuktu.

Ellerim ve ayaklarım buz gibi soğuktu.

O soğuktu.

Geçen kış çok soğuktu.

O oldukça soğuktu.

Güneşli olsa da hava soğuktu.

Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.

Su soğuktu.

Hava o kadar soğuktu ki gölün üstü buz tuttu.

Dün gece hava çok soğuktu, bu yüzden dışarıya çıkmadık, evde kaldık.

O aslında oldukça soğuktu.

Zemin soğuktu.

Zemin çok soğuktu.

Odadaki atmosfer kesinlikle soğuktu.

Keskin olarak soğuktu.

Onların elleri soğuktu.

Hava soğuktu ve çok yağmur yağdı.

Marika ebeveynlerinin köyünde onunla yaşamamı istedi ama orada hava çok soğuktu.

Sabahleyin hava çok soğuktu.

Tom çok soğuktu.

Tom'un ayakları soğuktu.

O içeri geldi çünkü dışarısı soğuktu.

Dün ne çok sıcaktı ne de çok soğuktu. Yürüyüş yapmak için ideal bir gündü.

Dün bugünden çok daha soğuktu.

Çok soğuktu.

Dün o kadar çok soğuktu ki evde kaldım.

Hava çok soğuktu ve sonra üstüne üstlük çok geçmeden yağmur yağmaya başladı.

O gece çok soğuktu.

Hava o gün soğuktu, ve bunun yanı sıra, yağmur yağıyordu.

Marta kadar burada soğuktu.

Hava çok soğuktu ve daha da kötüsü yağmur yağmaya başladı.

Ah! Onun öpücüğü buzdan daha soğuktu.

Çok soğuktu, bu yüzden göl dondu.

Su buz gibi soğuktu.

Dün gece alışılmadık biçimde soğuktu.

Dün gece hava soğuktu.

O kadar çok soğuktu ki ellerimizin kullanımını kaybettik.

Dün gece aşırı derecede soğuktu.

Dün gece son derece soğuktu.

Gece o kadar soğuktu ki döndüğümde neredeyse donmuştum.

O gün soğuktu ve dahası yağmur başlamıştı.

Gece hava çok soğuktu.

Dün gece çok soğuktu.

Onun yanakları buz gibi soğuktu.

Son derece soğuktu ve yılın son akşamında neredeyse karanlıktı ve kar hızlı düşüyordu.

Dün soğuktu ama bugün hâlâ soğuk.

Also check out the following words: Teşekkür, ederim, ederiz, teşekkürler, yöntemlerini, uygular, patronunu, dinlememe, numarası, yaptı.