Turkish example sentences with "siyah"

Learn how to use siyah in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Siyah beyaz bir köpeğim var.
Translate from Turkish to English

O tümüyle siyah giyindi.
Translate from Turkish to English

Onlar bir siyah ve bir beyaz köpeği beslediler.
Translate from Turkish to English

O her zaman siyah gözlük takar.
Translate from Turkish to English

Onun iki kedisi var biri beyaz biri siyah.
Translate from Turkish to English

Siyah sana yakışıyor.
Translate from Turkish to English

Üç tane köpeğimiz var, biri beyaz, ikisi siyah.
Translate from Turkish to English

Biri beyaz, ikisi de siyah olmak üzere üç köpeğimiz var.
Translate from Turkish to English

Bu araba siyah.
Translate from Turkish to English

Benim bir kedim ve bir köpeğim var. Kedi siyah ve köpek beyazdır.
Translate from Turkish to English

"Ben gerçekten yaparım, " küçük siyah tavşan cevap verdi.
Translate from Turkish to English

Küçük siyah bir elbise olmadan bir kadının dolabı tam değildir.
Translate from Turkish to English

Onun iki kedisi var. Biri beyaz ve diğeri siyah.
Translate from Turkish to English

Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
Translate from Turkish to English

Onun siyah bir gömleği var.
Translate from Turkish to English

Ben siyah olanını tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Ayrılacak son kişi soluk yüzlü,düz siyah saçlı, uzun bir adamdı.
Translate from Turkish to English

Siyah saçlı güzel kız parkta idi.
Translate from Turkish to English

Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English

Yatak odamda her şey siyah ve beyazdır.
Translate from Turkish to English

Beyaz ya da siyah olsun, fareleri kovalayan bir kedi iyi bir kedidir.
Translate from Turkish to English

Siyah bulutlar gelen gök gürültülü fırtınayı bildirdi.
Translate from Turkish to English

Siyah insanlara karşı hâlâ ciddi bir ırkçı nefret vardır.
Translate from Turkish to English

Siyah insanlar otobüsün arkasında oturmak ya da doluysa ayakta durmak zorunda kaldılar.
Translate from Turkish to English

Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
Translate from Turkish to English

Siyah ve beyaz bir köpek beni ısırdı.
Translate from Turkish to English

Yazı Tahtaları her zaman siyah değildir.
Translate from Turkish to English

Siyah bir kedi masanın altındaydı.
Translate from Turkish to English

Klas ve farklı olmak için Hawaii tişörtümü ve yeşil şortumu giymeyi tercih ettim, ama çabucak beyaz gömlek ve siyah pantolona alıştım.
Translate from Turkish to English

Bu kedi siyah. Köpek de siyah mı?
Translate from Turkish to English

Bu kedi siyah. Köpek de siyah mı?
Translate from Turkish to English

Tom siyah bir kedi besliyor.
Translate from Turkish to English

Siyah telefonun beyazdan daha fazla maliyeti var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin siyah göz hakkında hiçbir şey söylemedi.
Translate from Turkish to English

Tom siyah bir şapka giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary siyah ve beyaz kadar farklı.
Translate from Turkish to English

Mary siyah elbise içinde iyi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Siyah Amerikalılar, ırkçılıktan dolayı acı çekmeye devam ettiler.
Translate from Turkish to English

Tren hareket ederken havaya siyah duman bulutları püskürttü.
Translate from Turkish to English

Siyah giyindiği için rahibe benziyordu.
Translate from Turkish to English

O, siyah giymişti.
Translate from Turkish to English

Siyah bulutlar gökyüzünü kapladı.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman siyah giyer ya da bir diğer koyu renk.
Translate from Turkish to English

Onunla tanıştığımda, Mary siyah bir kazak giyiyordu.
Translate from Turkish to English

O siyah değil mi?
Translate from Turkish to English

Şu siyah olan benim.
Translate from Turkish to English

Siyah giyinmiş bir kadın gördüm.
Translate from Turkish to English

O çocuk siyah saçlı.
Translate from Turkish to English

O siyah çanta senin mi?
Translate from Turkish to English

Kömür her zaman siyah değildir.
Translate from Turkish to English

O, siyah ceketi giydi.
Translate from Turkish to English

Siyah kumaş ışık emer.
Translate from Turkish to English

Onun küçük siyah bir köpeği var.
Translate from Turkish to English

Şu siyah bulutlara bak.
Translate from Turkish to English

Köpekler, etrafı siyah - beyaz görür.
Translate from Turkish to English

Bir siyah ve beyaz köpeğim var.
Translate from Turkish to English

Tom tamamen siyah giyinmişti.
Translate from Turkish to English

Dul kadın siyah giyinmişti.
Translate from Turkish to English

Bir siyah ve bir beyaz köpeğim var.
Translate from Turkish to English

O her zaman siyah giyinir.
Translate from Turkish to English

Bir siyah ve bir beyaz ceketim var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin uzun siyah saçını seviyor.
Translate from Turkish to English

Benim bir köpeğim var. Rengi siyah ve ismi Tiki.
Translate from Turkish to English

Tom küçük siyah defterine Mary'nin telefon numarasını yazdı.
Translate from Turkish to English

Onu siyah severim.
Translate from Turkish to English

O, siyah değil mi?
Translate from Turkish to English

Siyah kediler kötü şanstır.
Translate from Turkish to English

Siyah tavuklar beyaz yumurtalar yumurtlar.
Translate from Turkish to English

O, siyah bir şapka giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Bizim siyah beyaz bir köpeğimiz var.
Translate from Turkish to English

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.
Translate from Turkish to English

Tom siyah bir araba sürer, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bacadan siyah duman çıktı.
Translate from Turkish to English

Onun saçı siyah renkli ve uzundur.
Translate from Turkish to English

Eve doğru koşan siyah bir kedi gördüm.
Translate from Turkish to English

Siyah ceketler bu kış moda.
Translate from Turkish to English

Dün bir çift siyah ayakkabı aldı.
Translate from Turkish to English

Siyah bir gözüm var.
Translate from Turkish to English

Tamamen siyah giyinmiş beyefendi kim?
Translate from Turkish to English

Napoleon Bonaparte siyah kedilerden korkardı.
Translate from Turkish to English

Kırmızı kemer onun siyah elbisesine uyar.
Translate from Turkish to English

Daha gençken Tom'un siyah saçı vardı.
Translate from Turkish to English

Kedilerden biri siyah, diğeri kahverengi.
Translate from Turkish to English

Kırmızı olanın yerine siyah bisikleti aldım.
Translate from Turkish to English

Siyah sana uyar.
Translate from Turkish to English

Kedi siyah.
Translate from Turkish to English

Siyah gözlerim var.
Translate from Turkish to English

Siyah köpek koştu.
Translate from Turkish to English

Tom'un siyah bir kedisi var.
Translate from Turkish to English

Onların siyah saçı var.
Translate from Turkish to English

Kırmızı elbiseli kız siyah giyinmiş adamı görmezden geldi ve bir arkadaşını cep telefonundan aradı.
Translate from Turkish to English

Siyah olan benimki.
Translate from Turkish to English

Kısa adam siyah bir takım elbise giyiyor.
Translate from Turkish to English

Gökyüzü siyah bulutlarla dolu.
Translate from Turkish to English

Kedim ve köpeğim var. Kedim siyah, köpeğim ise beyazdır.
Translate from Turkish to English

Siyah kedileri sever misin?
Translate from Turkish to English

İki köpeğim var. Biri beyaz; diğeri ise siyah.
Translate from Turkish to English

Çiçek siyah değil.
Translate from Turkish to English

Siyah bir şapka takıyordu.
Translate from Turkish to English

Parkta siyah saçlı, güzel bir kadın vardı.
Translate from Turkish to English

Her zaman siyah giyer.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: iyiymiş, Hayalim, güçlü, oyuncusu, olmak, Japoncayı, Japonya'da, oynamak, öğreniyorum, Ateşin.