Learn how to use şey in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Üzülmeyin, her şey düzelecek.
Translate from Turkish to English
Bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Her parlayan şey altın değildir.
Translate from Turkish to English
"Teşekkürler." "Bir şey değil."
Translate from Turkish to English
O bana hırsızlığın ne kadar yanlış bir şey olduğunu anlattı.
Translate from Turkish to English
Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey olmadığı görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Sana küçük bir şey getirdim.
Translate from Turkish to English
O bir sürü şey kaybetti.
Translate from Turkish to English
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
Translate from Turkish to English
Bu günlerde aklımda çok fazla şey var.
Translate from Turkish to English
Yapacak çok şey var!
Translate from Turkish to English
Henüz bir şey yemedim.
Translate from Turkish to English
O bütün gün oynamaktan başka bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English
Plastik cerrahi bile çirkinliğiniz için hiçbir şey yapmayacaktır.
Translate from Turkish to English
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Bu bir şakadan başka bir şey değildi.
Translate from Turkish to English
Bana yapacak bir şey ver.
Translate from Turkish to English
Gözümde bir şey var.
Translate from Turkish to English
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Kız ağlamaktan başka bir şey yapmıyor.
Translate from Turkish to English
Şakadan başka bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Bir şey duyuyorum.
Translate from Turkish to English
Dinledim fakat hiçbir şey duymadım.
Translate from Turkish to English
Çalşmak sadece ekonomik yararlar ve maaş için önemli değildir, fakat aynı zamanda sosyal ve psikolojik ihtiyaçlar ve toplumun iyiliği için bir şey yapma duygusu için.
Translate from Turkish to English
Bir naif tilkisi yoktur. Aynı şekilde, kusursuz bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English
Naif bir tilki yoktur. Aynı şekilde, hatasız bir adam diye bir şey de yoktur.
Translate from Turkish to English
Orada herhangi bir şey görebiliyor musun?
Translate from Turkish to English
Ben insanım, insana dair hiçbir şey bana yabancı olamaz.
Translate from Turkish to English
Kelebekler hakkında çok fazla şey biliyor.
Translate from Turkish to English
Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
Translate from Turkish to English
Bir anda iki şey yapma.
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey olmadı.
Translate from Turkish to English
Tatlı bir şey istiyorum.
Translate from Turkish to English
Aileniz hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Ailen hakkında hiçbir şey bilmiyor.
Translate from Turkish to English
Bir şey söyleyebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Bilgisayarlar hakkında çok fazla şey bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.
Translate from Turkish to English
Böyle bir şey var mıydı?
Translate from Turkish to English
Sumo hakkında bayağı çok şey biliyorsun.
Translate from Turkish to English
Birçok şey Çin'den Japonya'ya getirildi.
Translate from Turkish to English
Böyle bir şey yapıyor olmaktan çok daha iyisini biliyorum
Translate from Turkish to English
Kalabalık meydanda korkunç bir şey oldu.
Translate from Turkish to English
O, kendisinden başka hiçbir şey düşünmüyor.
Translate from Turkish to English
Bu kitabı her okuduğumda yeni bir şey bulurum.
Translate from Turkish to English
Onun hakkında her şey griydi.
Translate from Turkish to English
Özel bir şey değil.
Translate from Turkish to English
Yiyecek bir şey istiyorum.
Translate from Turkish to English
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
Translate from Turkish to English
Yapmanız gereken her şey bu evrakı imzalamaktır.
Translate from Turkish to English
Yaptığınız şey beni rahatsız etmiyor.
Translate from Turkish to English
Elektrikli ısıtıcımızla ilgili doğru gitmeyen bir şey var.
Translate from Turkish to English
Çok fazla şey bekleme.
Translate from Turkish to English
Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim.
Translate from Turkish to English
Şekspir'in hakkında az şey bilirim.
Translate from Turkish to English
Bir şey yiyemeyecek kadar çok heyecanlıyım.
Translate from Turkish to English
Makas bir şey kesmez.
Translate from Turkish to English
Dünyada bize iyi ders vermesinden başka hiçbir şey yok.
Translate from Turkish to English
Yaşayan hiçbir şey havasız yaşayamazdı.
Translate from Turkish to English
Havasız hiçbir şey yaşayamazdı.
Translate from Turkish to English
Öğrenim yapmak gerçekten kolay bir şey değildir.
Translate from Turkish to English
Hava olmasa hiçbir şey yaşayamaz.
Translate from Turkish to English
Yaşlandıkça sağlığın her şey olduğunu anlamaya başlarsın.
Translate from Turkish to English
Kasabada ilginç bir şey buldum.
Translate from Turkish to English
Herhangi birinin öyle bir şey söylediğini asla duymadım.
Translate from Turkish to English
Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
Translate from Turkish to English
Öyle bir şey yapmış olamaz.
Translate from Turkish to English
Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
Translate from Turkish to English
Onun bizden bir şey sakladığından eminim.
Translate from Turkish to English
Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English
Herkes Japonya'da artık asla kötü bir şey olmayacağını umuyor.
Translate from Turkish to English
Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
Translate from Turkish to English
Onun geçmişi hakkında pek bir şey bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English
Onun bu yıl üniversiteden mezun olamaması gülünecek bir şey değil.
Translate from Turkish to English
O konuda hiçbir şey yapılmadı mı?
Translate from Turkish to English
Tatlı bir şey yemek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Onun hiçbir şey söylememesini garip buluyorum.
Translate from Turkish to English
Bu kutu boş. İçinde hiçbir şey yok.
Translate from Turkish to English
Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
Translate from Turkish to English
Herhangi bir şey değişti mi?
Translate from Turkish to English
Dayanamadığım şey, kara tahtada gıcırdayan tebeşirin sesidir.
Translate from Turkish to English
Çantadan bir şey çıkardı.
Translate from Turkish to English
Sen gerçekleştirmedikçe hiçbir şey olmaz.
Translate from Turkish to English
Dünyada birçok iyi şey var.
Translate from Turkish to English
Herhangi bir şey söyleme!
Translate from Turkish to English
Bir aydın, seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş bir kişidir.
Translate from Turkish to English
Bir sürü kişi pandispanyayı fırınlanması zor sanmakta, ama yeterince yumurta kullanırsanız hiçbir şey sahiden ters gitmeyebilir.
Translate from Turkish to English
Batı Cephesinde yeni bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Bir şey içmek ister misin?
Translate from Turkish to English
Aşkta ve savaşta her şey adildir.
Translate from Turkish to English
Söylenemeyecek kadar aptalca olan her şey söylenir.
Translate from Turkish to English
İnsanoğlunun tarih derslerinden çok şey öğrenmemesi tarihin öğretmek zorunda olduğu tüm derslerin en önemlisidir.
Translate from Turkish to English
Ben çok şey denedim fakat yine de başarısız oldum.
Translate from Turkish to English
O öyle bir şey yapmış olamaz.
Translate from Turkish to English
O öyle bir şey söylemiş olamaz.
Translate from Turkish to English
Öldürmenin dışında bir şey yapacaktır.
Translate from Turkish to English
Koru yakıldı, alevler yükseldi, ve kısa sürede bayan Askew ve arkadaş şehitleriyle ilgili geriye kalan bütün şey dökülen bir küller yığınıydı.
Translate from Turkish to English
Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English
Ben bir şey satın almadan asla dışarı çıkmam.
Translate from Turkish to English
Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım.
Translate from Turkish to English