Learn how to use sarı in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Büronun kapısı sarı.
Translate from Turkish to English
Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
Translate from Turkish to English
Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
Translate from Turkish to English
Onun saçı sarı ve genç görünüyor.
Translate from Turkish to English
Aşama 1. 0.5 litre bitkisel yağı (herhangi bir içyağı veya yağın ve içyağının bir karışımı) yüksek ateşte çömlekte ısıtın, 400 gram doğranmış soğan ekleyin, soğanlar sarı bir renge ulaşana kadar kızartın, sonra da 1 kilogram et (hangi cins olursa olsun) ekleyin.
Translate from Turkish to English
Bahçe güzel sarı çiçeklerle doluydu.
Translate from Turkish to English
Maskeler polenlerden bile daha küçük sarı kum tozunu ne kadar iyi engelleyebilir ki?Sanırım o polenden oldukça daha fazla baş belasıdır.
Translate from Turkish to English
Ania kahverengi ama Magdalena sarı saça sahip.
Translate from Turkish to English
Małgorzata'yı bir melek gibi seviyorum. Güzel yüzüne ve sarı saçlarına kurban olayım!
Translate from Turkish to English
Bożena, güzel ötesi sarı saçlı bir kızdır. Ayrıca o, bizim okuldaki en güzel öğrencidir.
Translate from Turkish to English
Lidia'nın sarı düz saçları var.
Translate from Turkish to English
Ayrıca Felicja'nın da sarı düz saçları var.
Translate from Turkish to English
Bahçe sarı çiçeklerle doluydu.
Translate from Turkish to English
İşte sarı bir gül.
Translate from Turkish to English
Normal olarak yemediğim masadaki tek şey sarı tabaktaki şeydir.
Translate from Turkish to English
Bu kuş bir sarı kuyruksallayan.
Translate from Turkish to English
Tom'un sarı bir spor arabası var.
Translate from Turkish to English
Çiçekler sarı.
Translate from Turkish to English
Jane'in saçında sarı bir kurdela vardı.
Translate from Turkish to English
Bir sarı gül var.
Translate from Turkish to English
Sarı sayfalarda ara!
Translate from Turkish to English
Ben sarı olanını alacağım.
Translate from Turkish to English
Bu çiçek sarı, ama diğer tüm çiçekler mavi.
Translate from Turkish to English
Ben sarı kazağımı seviyorum.
Translate from Turkish to English
O, şu sarı evde yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Sarı sayfalara bir göz at.
Translate from Turkish to English
Sarı Lacivert akar kanımız
Translate from Turkish to English
Sarı yağmurluk giyen kız kim?
Translate from Turkish to English
Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim.
Translate from Turkish to English
Kız saçına sarı kurdeleler takmıştı.
Translate from Turkish to English
Bu sarı kazağı niçin denemiyorsun?
Translate from Turkish to English
Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi.
Translate from Turkish to English
Kız saçına sarı bir kurdele takıyordu.
Translate from Turkish to English
Annem erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.
Translate from Turkish to English
Onlar sarı.
Translate from Turkish to English
Onun sarı saçı var.
Translate from Turkish to English
Sarı bir gül var.
Translate from Turkish to English
Onun saçları sarı ve o genç görünüyor.
Translate from Turkish to English
Bu sarı bir gül.
Translate from Turkish to English
Sarı elmalarımız var.
Translate from Turkish to English
Tüm toplar sarı.
Translate from Turkish to English
Bu elma sarı mı?
Translate from Turkish to English
Sarı süt sürahisi nerede?
Translate from Turkish to English
Gündüzler ve akşamlar gittikçe daha soğuk oluyor. Ağaçların yaprakları yakında kırmızı ve sarı olacaklar.
Translate from Turkish to English
Az önce dışarıda giydiğim sarı ayakkabı çifti ve bileğimdeki saat yaklaşık dokuz yıllık.
Translate from Turkish to English
Sarı pantolonlu bayan gerçekten çok hoştu.
Translate from Turkish to English
Bir sürü çiçeğim var. Bazıları kırmızı ve bazıları da sarı.
Translate from Turkish to English
Sarı saçlı bir kız seni görmeye geldi.
Translate from Turkish to English
Sarı saçlı bir kız sizi görmeye geldi.
Translate from Turkish to English
Mary, sarı elbiseyi giyen kız.
Translate from Turkish to English
Peynir sarı.
Translate from Turkish to English
Peynir sarı değildir.
Translate from Turkish to English
Tom bir cümleyi sarı bir fosforlu kalemle işaretledi.
Translate from Turkish to English
Sarı sayfalarda reklam yapar mısın?
Translate from Turkish to English
Onun mavi gözleri ve sarı saçı var.
Translate from Turkish to English
Sarı saç ve mavi gözleri var.
Translate from Turkish to English
Sarı eşarbımı beğenmiyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Orada sarı bir gül var.
Translate from Turkish to English
İşte o dakikadan itibaren onun boyalı dudaklarından, yapma sarı saçlarından nefret ediyordum.
Translate from Turkish to English
Tom'un uzun sarı saçı var.
Translate from Turkish to English
Emily'nin sarı saçları var.
Translate from Turkish to English
Birçok çiçek var. Biri kırmızı, bir başkası beyaz ve kalanları sarı.
Translate from Turkish to English
Onun adı Geppetto'ydu fakat mahallenin çocuklarına göre tam sarı mısır renginde her zaman taktığı peruktan dolayı o, Palendina oldu.
Translate from Turkish to English
Tom üzerinde gülen bir yüzü olan sarı bir tişört giydi.
Translate from Turkish to English
Önümde sarı bir araba var.
Translate from Turkish to English
Polis lavaboda bir sarı saç buldu.
Translate from Turkish to English
Toplardan hiçbiri sarı değil.
Translate from Turkish to English
Bu çirkin sarı bana senin yatak çarşafı rengini hatırlatıyor.
Translate from Turkish to English
Kadını sarı bir şapkayla görmek bana bir hikayeyi hatırlattı.
Translate from Turkish to English
Mary sarı bir elbise giyiyor.
Translate from Turkish to English
Anna'nın kestane kahvesi saçı var fakat Magdalena'nın sarı saçı var.
Translate from Turkish to English
Anna'nın saçı kahverengi fakat Magdalena'nınki sarı.
Translate from Turkish to English
Onun uzun sarı saçları vardı.
Translate from Turkish to English
Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
Translate from Turkish to English
Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
Translate from Turkish to English
Kaç tane sarı çiçek var?
Translate from Turkish to English
Neden sarı ışık parlıyor?
Translate from Turkish to English
Sarı sandalyenin üzerinde uyuyan bir siyah kedi var.
Translate from Turkish to English
O bana sarı görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom denemem için sarı bir gömlek çıkardı.
Translate from Turkish to English
O ağacın tohumları sarı renklidir.
Translate from Turkish to English
Sarı alarma gidin.
Translate from Turkish to English
Kırmızı ruj sürmek için dişlerinizin sarı olmaması gerekir.
Translate from Turkish to English
Sarı dişler ile kırmızı ruj hoş durmaz.
Translate from Turkish to English
Sarı elbiseyle hangi oje uygun gider?
Translate from Turkish to English
Arkadaşım sarı bir araba aldı.
Translate from Turkish to English
Arkadaşım sarı bir araba satın aldı.
Translate from Turkish to English
Avrupalıların gelişinden önce sarı humma bir sorun değildi.
Translate from Turkish to English
Hakem ona sarı kartı gösterdi.
Translate from Turkish to English
İsveç'teki herkesin sarı saçları ve mavi gözleri mi var?
Translate from Turkish to English
Sarı saçları pek uzun değildi.
Translate from Turkish to English
Yapraklar sarı!
Translate from Turkish to English
Arkadaşım sarı renkli bir araba satın aldı.
Translate from Turkish to English
Sarı yağmurluklu kız kim?
Translate from Turkish to English
Bugün birçok sarı kelebek gördük.
Translate from Turkish to English
Tom bir kullanılmış araba satıcısı bulmak için sarı sayfalara baktı.
Translate from Turkish to English
Yolun kenarında beyaz ve sarı çiçekler vardı.
Translate from Turkish to English
Sarı rengi severim.
Translate from Turkish to English
Annem küçük erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.
Translate from Turkish to English
Onlar sarı çiçek.
Translate from Turkish to English
Sarı bir spor arabam var.
Translate from Turkish to English