Allen'e çözülmesi imkânsız bir problem verilmişti.
Translate from Turkish to English

Benim için, bu bir problem değil.
Translate from Turkish to English

Problem benim için çok fazlaydı.
Translate from Turkish to English

Bu büyük bir problem haline gelebilir.
Translate from Turkish to English

Bu benim çözemeyeceğim kadar zor bir problem.
Translate from Turkish to English

Bu problem beni aşar.
Translate from Turkish to English

Çözülecek çok fazla problem var.
Translate from Turkish to English

Çözülecek bir sürü problem var.
Translate from Turkish to English

Problem kendiliğinden çözüldü.
Translate from Turkish to English

Bu problem sadece ikincil derecede önemli.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin çocuklarıyla ilgili yaşadığı problem hakkında John'la konuşmasını istedi.
Translate from Turkish to English

Tom onun öyle büyük bir problem olduğunu düşünmüyor.
Translate from Turkish to English

Bu politik problem sıcak tartışmalara neden oldu.
Translate from Turkish to English

Problem sadece benim talimatlarımı izlememenizden ortaya çıktı.
Translate from Turkish to English

Bu problem çok basit
Translate from Turkish to English

Hiçbir problem yok.
Translate from Turkish to English

Hiç problem yok.
Translate from Turkish to English

O, hassas bir problem.
Translate from Turkish to English

Dikkatini o problem üzerinde yoğunlaştırdı.
Translate from Turkish to English

Problem benim çözemeyeceğim kadar çok zor.
Translate from Turkish to English

Bu problem sağlıklı bir insan beyniyle çözülemeyecek kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Problem çözüldü.
Translate from Turkish to English

Problem senin çözemeyeceğin kadar zor değil.
Translate from Turkish to English

Bir problem var gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English

Yenilmek senin için bir problem mi?
Translate from Turkish to English

Organize olmanızda bir problem yok fakat yüz kaslarınız çok fazla çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Motorun ateşlenmesinde problem var.
Translate from Turkish to English

Her üstümün arkasından konuştuysam problem yok ayrıcalık yapmamışım demektir, değil mi?
Translate from Turkish to English

Çözülmeyecek problem yoktur.
Translate from Turkish to English

Ben biraz yaşlıyım ama bu problem mi?
Translate from Turkish to English

Siz hep sözlerinizi tuttuysanız ben tutmadıysam problem bendedir.
Translate from Turkish to English

Garip bir problem, birazını çözebildiğimi sanıyorum ama yanılmış da olabilirim.
Translate from Turkish to English

Ben hataları olan bir insanım ama dünyaya problem yaratmak için gelmedim.
Translate from Turkish to English

Problem bildirimi için teşekkürler.
Translate from Turkish to English

Onun tavrında problem var.
Translate from Turkish to English

Al sana problem.
Translate from Turkish to English

Bu bir problem.
Translate from Turkish to English

Bilmem gereken bir problem var mı?
Translate from Turkish to English

Problem hakkında konuşalım.
Translate from Turkish to English

Bu problem genel metotlarla çözülemez.
Translate from Turkish to English

Düşünce iyi. Sadece bir problem var: Tom henüz evet demedi.
Translate from Turkish to English

Biraz daha aptallık yap ve sen çok büyük bir problem çıkaracaksın.
Translate from Turkish to English

Burada sadece bir problem var.
Translate from Turkish to English

Problem hakkında ne yapmaya çalıştığını anladığımı sanıyorum fakat geleceği de düşünmelisin.
Translate from Turkish to English

Problem hakkındaki görüşlerinizi alıp öyle karar vereceğim.
Translate from Turkish to English

Problem çözülene kadar Mary burada kalsa iyi olur.
Translate from Turkish to English

Ülkeden ayrıldığında problem yaşanabilir.
Translate from Turkish to English

Evde problem var mı?
Translate from Turkish to English

Bir problem görüyorum.
Translate from Turkish to English

Ölümden korkmasaydınız problem çoktan çözülürdü.
Translate from Turkish to English

Bu bir problem olacak.
Translate from Turkish to English

Bizim grubun lideri diğer liderlerle birlikte oturdu ve problem üzerine konuştu.
Translate from Turkish to English

Hava kirliliği bu ülkede önemli bir problem.
Translate from Turkish to English

Bu problem tamamen çözüldü.
Translate from Turkish to English

O iki problem arasında herhangi bir yakınlık görmüyorum.
Translate from Turkish to English

Programda problem olduğu için yarının toplantısını iptal etmek zorunda kaldık.
Translate from Turkish to English

Küçük bir problem var.
Translate from Turkish to English

Şüphesiz, orada bir problem var.
Translate from Turkish to English

Problem, arabayı nereye park ettiğimi hatırlayamıyor olmam.
Translate from Turkish to English

Çoğu problem kendi kendine çözülür.
Translate from Turkish to English

Tom problem çözümünde çok iyidir.
Translate from Turkish to English

O problem şimdilik rafa kaldırıldı.
Translate from Turkish to English

Bu zor problem hakkında düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Problem düşündüğümden kötü.
Translate from Turkish to English

Bu büyük bir problem.
Translate from Turkish to English

Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.
Translate from Turkish to English

Bugün ne problem görünüyor?
Translate from Turkish to English

Ne problem görünüyor, Tom?
Translate from Turkish to English

Burada ne problem görünüyor?
Translate from Turkish to English

Birkaç problem olabileceği konusunda Tom'u uyarmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Problem ettiğin nedir?
Translate from Turkish to English

Bugün bir sürü problem çözdük.
Translate from Turkish to English

Henüz bir problem oluşmadığından, her şey iyi.
Translate from Turkish to English

Şu anda o problem üzerinde yoğunlaşamam.
Translate from Turkish to English

O başka bir problem.
Translate from Turkish to English

Bu problem her gün ortaya çıkar.
Translate from Turkish to English

Bu neden bir problem.
Translate from Turkish to English

Buradaki tek problem, bu dokümanları çevirecek birinin olmaması.
Translate from Turkish to English

Tom'un çok iyi problem çözme yetenekleri var.
Translate from Turkish to English

Bütün sabah bu problem hakkında düşündün .Bir mola ver; öğle yemeğine git.
Translate from Turkish to English

Sen iki yüzlüsün ve bu problem.
Translate from Turkish to English

Senin riyakarlığın gerçekten büyük bir problem.
Translate from Turkish to English

Problem orada zaten herkesi ciddiye alıyorum.
Translate from Turkish to English

Bu benim çözmem için çok zor bir problem.
Translate from Turkish to English

Bu endişe verici bir problem.
Translate from Turkish to English

Problem için endişelenme. Birileri bunun çaresine bakacak.
Translate from Turkish to English

Bilgisayarımda bir problem var.
Translate from Turkish to English

Ellerimizde ciddi bir problem var.
Translate from Turkish to English

Bu hiç de problem değil, değil mi?
Translate from Turkish to English

Bu problem için cevap bulamıyorum.
Translate from Turkish to English

Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.
Translate from Turkish to English

Bir problem var.
Translate from Turkish to English

Bir problem olmadığından emin misin?
Translate from Turkish to English

Klimada bir problem var.
Translate from Turkish to English

Problem tam olarak bu.
Translate from Turkish to English

Problem ne kadar ciddi?
Translate from Turkish to English

Uyumada problem yaşıyor musun?
Translate from Turkish to English

Uyumada problem yaşıyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Hava kirliliği bu ülkede büyük bir problem.
Translate from Turkish to English

Sherlock Holmes'ün olağanüstü problem çözme becerileri vardı.
Translate from Turkish to English

Bu herhangi bir öğrencinin çözebileceği böylesine kolay bir problem.
Translate from Turkish to English