Turkish example sentences with "oynuyor"

Learn how to use oynuyor in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O çok iyi oynuyor.

Ken tenis oynuyor mu?

Golf oynuyor.

Bebek bazı oyuncaklarla oynuyor.

Bahçede Helen oynuyor.

Çocuklar bahçede oynuyor.

Çocuk, Meccano ile oynuyor.

Helen bahçede oynuyor.

O, yarın öğleden sonra tenis oynuyor olacak.

Oğlum yağmurda oynuyor.

Bu sabahtan beri tenis oynuyor.

Onlar parkta oynuyor olabilirler.

Tom her zaman video oyunları oynuyor.

O dışarıda oynuyor.

Tom öğleden beri bilgisayar oyunları oynuyor.

O orada oynuyor

O şimdi kortta tenis oynuyor.

Kumi, şimdi tenis oynuyor.

Tony oynuyor.

Tony nerede oynuyor?

Kumi tenis oynuyor mu?

Jane erkek kardeşimle tenis oynuyor olabilir.

Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor.

O burada oynuyor.

O orada oynuyor.

Jane de tenis oynuyor.

O, odasında oynuyor.

O, bir oyuncak bebekle oynuyor.

Şimdi hangi filmler oynuyor?

Tom Mary ile kart oynuyor.

Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynuyor.

O, kuruluşumuzda önemli bir rol oynuyor.

Dün sabah tenis oynuyor muydun?

Bizim çocuk arkadaşıyla oyun oynuyor.

Kız kardeşim oyuncak bir bebekle oynuyor.

Bu hafta hangi filmler oynuyor?

Çocuklar oyuncaklarla oynuyor.

Birkaç çocuk sahilde oynuyor.

Çocuklar evin arkasında oynuyor.

Birkaç çocuk kumsalda oynuyor.

Suni oynuyor.

O Super Mario Bros oynuyor.

Çocuklar Duck Hunt oynuyor.

O tetris oynuyor.

O nerede oynuyor?

Hala golf oynuyor musun?

Bugün öğleden sonra Tom'la tenis oynuyor olacağım fakat bu gerçekten çok istediğim bir şey değil.

Onlar satranç oynuyor.

O Monopoly oynuyor.

O Tetris oynuyor.

Tom bizim lisenin futbol takımında quarterback olarak oynuyor.

Tom hâlâ oynuyor mu?

Onlarla poker oynuyor.

O arkadaşlarıyla oynuyor.

Tom ve Mary bir video oyunu oynuyor.

Kimin köpeği Tom'la oynuyor?

Hâlâ golf oynuyor musun?

Tom, Mary ile dart oynuyor.

Tom oğluyla dışarıda oynuyor.

Tom, Mary ile tenis oynuyor.

Erkek bir kule savunma oyunu oynuyor.

O hala bebeğiyle oynuyor.

Cumartesi günü Cyril adlı oğlan arkadaşımla bir tenis maçı oynuyor olacağım.

Mary futbol oynuyor.

O, plaj voleybolu oynuyor.

Arkadaşlarıyla oynuyor.

Çocuklar oyuncakları ile oynuyor.

Tom oyuncaklarıyla oynuyor.

Ama o arkadaşıyla futbol oynuyor.

Tom arkadaşlarının bazılarıyla poker oynuyor.

Anne baba, çocuklarıyla oyun oynuyor.

Tom oğluyla oynuyor.

O monopoly oynuyor.

Kedi topla oynuyor.

İklim, bedenimizle ve aklımızla çok oynuyor.

Bir grup çocuk alt katta oynuyor.

Tom hâlâ golf oynuyor, değil mi?

Tom hâlâ dışarıda oynuyor mu?

O bahçede oynuyor.

Tom dışarıda oynuyor.

Takım oynuyor olacak mı?

"Tom nerede?" "Mary ile tenis oynuyor."

O liseden beri satranç oynuyor.

Benimle oynuyor musun?

Tom Pacman oynuyor.

Tom hokey oynuyor.

Şimdi bunu yapma yerine golf oynuyor olabilirim.

Tom dışarıda arkadaşları ile oynuyor.

Tom odasında oynuyor.

Tom köpeği ile oynuyor.

Tom şu anda Mary ile satranç oynuyor olabilir.

Tekir kedi kırmızı iplikle oynuyor.

Bu gece kim hokey oynuyor?

Yarın Devler ve Ejderhalar oynuyor.

Tom papyon ayarları ile oynuyor.

Kedisiyle oyun oynuyor.

O, arkadaşlarıyla oynuyor.

Tom frizbi oynuyor.

Tom hangi takım için oynuyor?

Tom orada oynuyor.

Tom bugün golf oynuyor.

Also check out the following words: fareler, oynayacak, Demiryolu, istasyonu, nerede, Tanıştığımıza, memnun, oldum, Yakında, baba.