Turkish example sentences with "olduklarını"

Learn how to use olduklarını in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
Translate from Turkish to English

Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
Translate from Turkish to English

Oğlum kadınların erkeklerden daha güçlü olduklarını düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom bana ebeveynlerimin ayrılmadan önce ne kadar süredir evli olduklarını sordu.
Translate from Turkish to English

Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Translate from Turkish to English

İnsanlar sadece ne olduklarını göstererek düzeltilebilir.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman John ve Mary'nin çok hoş bir çift olduklarını düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ve John'un belki de silah kaçakçısı olduklarını düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Kaykayların genellikle tekerlekli patenlerden daha ucuz olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Amerikan askerleri haklı olduklarını iddia ettiler.
Translate from Turkish to English

O açık pencereden uçmak üzere olduklarını düşünüyordu.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarımın çoğu, Tom ve Mary'nin aşırı korumacı ebeveynler olduklarını düşünüyorlar.
Translate from Turkish to English

Jim ve Nancy'nin nerede olduklarını biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Ben kim olduklarını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onların kim olduklarını biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English

Çocuklar aralarında fısıldaşıyorlardı. Bir şeyin peşinde olduklarını biliyordum.
Translate from Turkish to English

Hayatlarından memnun olduklarını ifade ettiler.
Translate from Turkish to English

Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
Translate from Turkish to English

Masum olduklarını ifade ettiler.
Translate from Turkish to English

O, uçakların arabalardan daha güvenli olduklarını düşünüyor.
Translate from Turkish to English

Onunla birlikte gördüğüm insanların kim olduklarını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

Onun iyi arkadaşları olduklarını söyledi.
Translate from Turkish to English

Onların nerede olduklarını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Tanıştığınız insanların ellerine dikkat edin ve onların ne kadar farklı ve ilginç olduklarını gördüğünüze şaşıracaksınız.
Translate from Turkish to English

İnsanlar hafta sonunda ne yaptıkları hakkında sık sık yalan söylerler. Böylece arkadaşları onların gerçekten ne kadar sıkıcı olduklarını fark etmez.
Translate from Turkish to English

Mutluluğun en büyük sırlarından biri isteklerini azaltmak ve önceden sahip olduklarını sevmektir.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin kardeş olduklarını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin karı koca olduklarını sanıyordum.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile sonunda birlikte yalnız olduklarını fark etti.
Translate from Turkish to English

Bir insanı hobisi var yok diye değerlendirebilir misiniz, veya yapmış olduklarını iş dışında da yapıp yapmamasına göre?
Translate from Turkish to English

Düşmanlarımın kim olduklarını biliyordum.
Translate from Turkish to English

Ebeveynlerimizin kim olduklarını seçemeyiz.
Translate from Turkish to English

Düşmanlarımın kim olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Bunların ne olduklarını öğrenmem gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Bunların ne olduklarını öğrenmeliyim.
Translate from Turkish to English

Nerede olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Neye yetenekli olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Onların ne olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Lander ayaklanmanın ve çete davranışının yoksulluğun ve kötü ekonomik koşulların bir sonucu olduklarını varsayıyor.
Translate from Turkish to English

Onların oldukça iyi olduklarını duyuyorum.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda üniversite mezununun bile asgari ücretle çalışmak zorunda olduklarını duydum.
Translate from Turkish to English

Bunların ne olduklarını biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin akraba olduklarını bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Ton ve Mary'nin akraba olduklarını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar kim olduklarını düşünüyorlar?
Translate from Turkish to English

Onların kim olduklarını düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Onların ne olduklarını düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Onların kim olduklarını bulun.
Translate from Turkish to English

Onların cansız olduklarını düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English

Şu insanların kim olduklarını biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Erdemler ve kızlar güzel olduklarını bilmeden önce en güzeldirler.
Translate from Turkish to English

Candy Crush gibi oyunların zaman kaybı olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Kyoto ve Tokyo'nun anagram olduklarını fark ettiniz mi?
Translate from Turkish to English

Ben muhafazakarların genellikle aptal olduklarını söylemek istemedim. Aptal insanların genellikle muhafazakar olduklarını söylemek istedim.
Translate from Turkish to English

Ben muhafazakarların genellikle aptal olduklarını söylemek istemedim. Aptal insanların genellikle muhafazakar olduklarını söylemek istedim.
Translate from Turkish to English

Neye sahip olduklarını bilmiyorlar.
Translate from Turkish to English

Gerçekten nerede olduklarını bilmiyorum.
Translate from Turkish to English

Onların gerçek elmas olduklarını nereden biliyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Meşgul olduklarını söylediler.
Translate from Turkish to English

Onlar aç olduklarını söylediler.
Translate from Turkish to English

Onlar mutlu olduklarını söylediler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin eskiden evli olduklarını bilmiyordum bile.
Translate from Turkish to English

Onlar bitkin olduklarını söylediler.
Translate from Turkish to English

Yorgun olduklarını söylediler.
Translate from Turkish to English

Onların neyin peşinde olduklarını düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English

Onların işsiz olduklarını düşündüm.
Translate from Turkish to English

Neden böyle iyi arkadaş olduklarını anlayamıyorum. Onların neredeyse hiç ortak yönleri yok.
Translate from Turkish to English

Fil ve zürafanın ortak ataları olmasaydı biri onların boyunlarında tam eşit sayıdaki omurgaya sahip olduklarını muhtemelen nasıl fark edebilirdi?
Translate from Turkish to English

Onların neden böyle iyi arkadaşlar olduklarını anlayamıyorum. Onların ortak çok az şeyi var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin ebeveynlerinin kim olduklarını bilmiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin şimdi nerede olduklarını merak ediyorum.
Translate from Turkish to English

İkinci el elektrikli cihazlarda, muhakkak kullanılmış olduklarını gösteren izler bulunur.
Translate from Turkish to English

İtalyanlar, tercümanların ihanet içinde olduklarını söyler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary birlikte çok zaman harcıyorlar. Ben onların aşık olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Bu, birazcık bağımsız olduklarını ispatlamaya çalıştıkları içindir.
Translate from Turkish to English

Onlar Kanadalı olduklarını iddia ediyorlar.
Translate from Turkish to English

Ben onların hatalı olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Kim olduklarını bilmiyorsun bile.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye yunusların barışçıl hayvanlar olduklarını açıkladı.
Translate from Turkish to English

Onların şimdi nerede olduklarını bilmiyoruz.
Translate from Turkish to English

Onların her ikisinin de mutlu olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'un fıkralarının özellikle komik olduklarını sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse diğerlerinin onların aptal olduklarını düşünmelerini istemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye onların biçimsiz olduklarını düşünmesine rağmen onun ayakkabılarını sevdiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'a onun araba anahtarlarının nerede olduklarını bilmediğimi söyle.
Translate from Turkish to English

Arkadaşlarına gitmek zorunda olduklarını söyle.
Translate from Turkish to English

Onların nerede olduklarını bilmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Onların buna layık olduklarını söylemedim.
Translate from Turkish to English

Tom ve Meryem'in kardeş olduklarını bilmiyordum.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin hatalı olduklarını söylemelerini istiyorum.
Translate from Turkish to English

Çocuklar tehlikeli olduklarını bilmeden sık sık tehlikeli olan şeyleri yapmak isterler.
Translate from Turkish to English

Hatalı olduklarını itiraf ettiler.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin arkadaş olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Tüm insanlar kardeş olduklarını hatırlayabilir.
Translate from Turkish to English

Başlarından geçenleri düşününce onların çok cesur olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Japon öğrencilerin bilgi toplamada çok iyi olduklarını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary mutlu olduklarını söylediler.
Translate from Turkish to English

Polis, suçluların nerede saklanıyor olduklarını bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Nasıl olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Onlar kim olduklarını biliyor.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin ne tür insan olduklarını biliyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Devletleri'nde, ABD'de, ağlamaktan, yapmadı, yapmıyor, bayıldı, yüzüne, döktüğümüzde, hemşire, kokluyor.