Oturma odasında video oyunları oynarken annem bana onunla birlikte alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Turkish to English

O, odasında müzik dinliyordu.
Translate from Turkish to English

Okuma odasında konuşma.
Translate from Turkish to English

Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
Translate from Turkish to English

Çocuk oturma odasında duruyor.
Translate from Turkish to English

Çocuk oturma odasında uyuyor.
Translate from Turkish to English

Bu otel odasında denizin sesini duyabilirsin.
Translate from Turkish to English

Tom şu an odasında.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary oturma odasında TV izliyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un odasında olup olmadığını söylemek zordu.
Translate from Turkish to English

Tom odasında ölü bulundu.
Translate from Turkish to English

Tom bütün gün odasında oturur ve bir şey yapmaz.
Translate from Turkish to English

Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.
Translate from Turkish to English

Tom bütün yemeklerini odasında yedi.
Translate from Turkish to English

Bob'ın odasında bir sürü kitap var.
Translate from Turkish to English

Mary odasında çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Susan'ın odasında hava çok karanlıktı.
Translate from Turkish to English

Babam odasında.
Translate from Turkish to English

O, odasında oynuyor.
Translate from Turkish to English

O, odasında ağlıyordu.
Translate from Turkish to English

Yatak odasında bir gürültü duydum.
Translate from Turkish to English

Onun, odasında şarkı söylediğini duydum.
Translate from Turkish to English

O, odasında müzik dinledi.
Translate from Turkish to English

O, bekleme odasında oturuyor.
Translate from Turkish to English

O, odasında etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English

Odasında kitap okuyor.
Translate from Turkish to English

Mary şimdi odasında ders çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Bay Wang genelde toplantı odasında kestirir.
Translate from Turkish to English

Şoförlerin toplantı odasında ne işi var?
Translate from Turkish to English

Çalışma odasında hâlâ iş başında.
Translate from Turkish to English

Onun odasında bir sürü kitap var.
Translate from Turkish to English

Küçük odasında büyük bir masası var.
Translate from Turkish to English

Yazar çalışma odasında kendini öldürdü.
Translate from Turkish to English

Çalışma odasında bir sürü kitap var.
Translate from Turkish to English

Oturma odasında çay içiyorlar.
Translate from Turkish to English

Onun kendi yatak odasında hıçkırarak ağladığını duyabiliyordum.
Translate from Turkish to English

Odasında bir sürü mobilya var.
Translate from Turkish to English

Kendi odasında müzik dinledi.
Translate from Turkish to English

Soyunma odasında çantamı çaldırdım.
Translate from Turkish to English

Bekleme odasında beş hasta var.
Translate from Turkish to English

Beni toplantı odasında bekle.
Translate from Turkish to English

Kimsenin toplantı odasında beklemesine izin verme.
Translate from Turkish to English

Tom akşam yemeğinden beri odasında ders çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom araba anahtarını Mary'nin odasında bırakmış olabilir.
Translate from Turkish to English

Maria odasında çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Toplantı odasında kim çalışıyor?
Translate from Turkish to English

Genel Müdür toplantı odasında.
Translate from Turkish to English

Tom sorgu odasında.
Translate from Turkish to English

Tom giyinme odasında.
Translate from Turkish to English

Bayan hocamın odasında en iyi arkadaşımı otururken gördüm.
Translate from Turkish to English

Bekleme odasında olacağım.
Translate from Turkish to English

Odasında ağlıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom odasında yalnız oturdu, telefonun yanında bekliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile yemek odasında yalnız.
Translate from Turkish to English

Tom bekleme odasında yalnız oturuyor.
Translate from Turkish to English

Tom bütün günü odasında yalnız geçirdi.
Translate from Turkish to English

Tom odasında tek başına oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom oturma odasında tek başına.
Translate from Turkish to English

Tom odasında yalnız oturdu.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim bu sabahtan beri odasında çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom odasında uyuyor.
Translate from Turkish to English

Tom odasında televizyon izliyor.
Translate from Turkish to English

Tom şu anda Mary'nin odasında.
Translate from Turkish to English

Tom odasında değil.
Translate from Turkish to English

Tom muhtemelen yukarıda odasında.
Translate from Turkish to English

Tom odasında Fransızca çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom acil odasında düştü.
Translate from Turkish to English

Onun odasında kimseye izin vermeyin.
Translate from Turkish to English

Tom odasında bir bavul topluyor.
Translate from Turkish to English

Tom üç gün önce Boston'daki otel odasında ölü bulundu.
Translate from Turkish to English

O, özel odasında.
Translate from Turkish to English

Tom yemek odasında.
Translate from Turkish to English

Tom'un yatak odasında gitar çaldığını duyabiliyorum.
Translate from Turkish to English

Tom hiçbir yere gitmedi. O hâlâ odasında.
Translate from Turkish to English

O, odasında tek başına bir kitap okuyordu.
Translate from Turkish to English

Mary şu anda odasında ders çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Tom odasında.
Translate from Turkish to English

Toplantı odasında berbat bir koku var.
Translate from Turkish to English

Yarım saat içinde seni toplantı odasında göreceğim.
Translate from Turkish to English

Tom oturma odasında eski bir film izliyor.
Translate from Turkish to English

Soyunma odasında çantamı çaldılar.
Translate from Turkish to English

Misafir odasında oturuyorduk ve çay içiyorduk.
Translate from Turkish to English

Aimee yatak odasında giyiniyor.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adam odasında öldü.
Translate from Turkish to English

Emily şu anda odasında ders çalışıyor, bu yüzden lütfen onu rahatsız etmeyin.
Translate from Turkish to English

Gece, oturma odasında yazarım.
Translate from Turkish to English

Tom odasında ne yapıyor?
Translate from Turkish to English

Odasında ne yapıyordu?
Translate from Turkish to English

Tom odasında tek başına çok zaman geçiriyor.
Translate from Turkish to English

O, odasında.
Translate from Turkish to English

O, odasında ne yapıyordu?
Translate from Turkish to English

Tom'un toplantı odasında sana ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom odasında olabilir.
Translate from Turkish to English

Tom odasında değildi.
Translate from Turkish to English

İstiyorsanız ekstra yatak odasında kalabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Oturma odasında video oyunları oynarken, Annem bana onunla alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Turkish to English

Oturma odasında video oyunları oynarken, annem bana onunla alışverişe gidip gitmeyeceğimi sordu.
Translate from Turkish to English

Odasında şarkı dinliyor.
Translate from Turkish to English

Tom kendini yatak odasında kilitledi ve ışığı kapattı.
Translate from Turkish to English

Tom odasında oynuyor.
Translate from Turkish to English

Tom odasında çalışıyor.
Translate from Turkish to English