Turkish example sentences with "mutfak"

Learn how to use mutfak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onun evinde,domuzlar mutfak çöpüyle beslenirdi.
Translate from Turkish to English

O, mutfak zemininde bilinçsiz yatarken bulundu.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak lavabosu hariç her şeyi paketlemiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi mutfak zemininde bilinçsizce yatarken buldu.
Translate from Turkish to English

Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı temizliyordu.
Translate from Turkish to English

Mary bulaşıkları yıkarken, Tom mutfak zeminini süpürdü.
Translate from Turkish to English

Tom anahtarlarını mutfak masasına koydu.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak zeminini temizleyerek çok iyi bir iş yapmadı. O hâlâ kirli.
Translate from Turkish to English

O bir fırça ile mutfak zeminini temizledi.
Translate from Turkish to English

Mutfak bıçağını kullanırken, karım parmağını kesti.
Translate from Turkish to English

Mutfak penceresinden zorla girdiler.
Translate from Turkish to English

Tom bir mutfak bıçağı ile bıçaklandı ama iyi olacak.
Translate from Turkish to English

Mary içeri girdiğinde Tom mutfak masasında yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak masasında tek başına oturdu.
Translate from Turkish to English

Üç yatak odası, bir mutfak, bir yemek odası, bir oturma odası ve bir banyosu var.
Translate from Turkish to English

Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım.
Translate from Turkish to English

Mutfak temizdi.
Translate from Turkish to English

Mutfak lavabosu kirli bulaşıklarla doluydu.
Translate from Turkish to English

"Gözlüğüm nerede?" "Mutfak masası üzerine bırakmıştın."
Translate from Turkish to English

Bir mutfak bıçağına ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Tom bıçağı bilerken mutfak masasında oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom bir fincan kahve içerken mutfak masasında yalnız oturuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom soğutmak için pastayı mutfak penceresi eşiğine koydu.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak masasındaki tabaktan bir şekerli kurabiye aldı.
Translate from Turkish to English

Mary çantasını mutfak masasına koydu.
Translate from Turkish to English

Mutfak nerede?
Translate from Turkish to English

Tom mutfak bankosuna oturdu ve ton balıklı bir sandviç yedi.
Translate from Turkish to English

Tom kirli bulaşıkları mutfak lavabosuna koydu.
Translate from Turkish to English

Jenny yılda iki kez mutfak duvarını yıkadı.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak masasına bir not bıraktı.
Translate from Turkish to English

Yeni bir mutfak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak kapısını kapadı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ve John mutfak masasının etrafına oturdular.
Translate from Turkish to English

Bu oda, mutfak olarak kullanılır.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak çekmecelerini aradı.
Translate from Turkish to English

Mutfak masasının üstünde dünün gazetesi var.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak lavabosunun önünde duruyordu.
Translate from Turkish to English

Bu bir mutfak bıçağı.
Translate from Turkish to English

Sanırım anahtarlarımı mutfak masasında bıraktım.
Translate from Turkish to English

Mutfak sandalyeleri istiflenebilir değil.
Translate from Turkish to English

Dairemde oturma odası, yatak odası, mutfak ve banyo bulunmaktadır.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary mutfak masasında oturuyorlardı.
Translate from Turkish to English

Polis, Dan'i mutfak zemininde ölü buldu.
Translate from Turkish to English

Tom çantaları mutfak masasına koydu.
Translate from Turkish to English

Tom yılda iki kez mutfak perdeleri yıkar.
Translate from Turkish to English

Birçok bitkiler botanik meyve olmasına rağmen yaygın olarak mutfak sebzesi olarak kabul edilirler.
Translate from Turkish to English

"Benim gözlüğüm nerede?" - "Onları mutfak masasında bıraktın."
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary'nin küçük oğlu mutfak zemininde oturmayı ve kap kacağa vurmayı seviyor.
Translate from Turkish to English

Bir kase meyvenin dışında mutfak masası bomboştu.
Translate from Turkish to English

Tom, bıçağı mutfak masasının üzerine koydu.
Translate from Turkish to English

Tom, bıçağı mutfak masasının üzerine bıraktı.
Translate from Turkish to English

Mutfak çok fonksiyonel.
Translate from Turkish to English

Böyle bir mutfak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom genellikle mutfak masasında oturur ve sabah gazetesini okurken hububat yer.
Translate from Turkish to English

Mutfak zeminini temizlemek için daha fazla zaman harcamak istemedim.
Translate from Turkish to English

Tüm mutfak zemini üzerinde su vardı.
Translate from Turkish to English

Mutfak kapısı açıldı.
Translate from Turkish to English

Bakın çocuklar, pencere ve hatta mutfak kapısı bile her ikisi de açık bırakıldı.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak masasında oturdu.
Translate from Turkish to English

Tom alışveriş torbasını mutfak masasına koydu.
Translate from Turkish to English

Hindistan mutfak kültürünce zengin bir bölgedir.
Translate from Turkish to English

Tom çöp torbalarını mutfak lavabosunun altında tutar.
Translate from Turkish to English

Ben mutfak zeminini süpürdüm.
Translate from Turkish to English

Mutfak biraz çok küçük.
Translate from Turkish to English

Tom yemek yerken mutfak masasında oturdu.
Translate from Turkish to English

Bu mutfak tezgahları 36 inç genişliğinde.
Translate from Turkish to English

Ben mutfak masasındaki makbuzu gördüm.
Translate from Turkish to English

Mutfak tartışmalar için uygun bir yer değil. Çok fazla bıçaklar.
Translate from Turkish to English

Gıda ve mutfak eşyaları mutfak dolaplarında saklanır.
Translate from Turkish to English

Gıda ve mutfak eşyaları mutfak dolaplarında saklanır.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak dolabını açtı.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak musluğunu açtı.
Translate from Turkish to English

O mağaza mutfak gereçleri satıyor.
Translate from Turkish to English

Biz bol depolama alanı olan bir mutfak istiyoruz.
Translate from Turkish to English

Gıda ve tencere seti mutfak dolaplarında saklanır.
Translate from Turkish to English

Bu büyük pot mutfak masasının üzerinde.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak masasında ödevini yaptı.
Translate from Turkish to English

Menekşeler benim mutfak pencerelerini süslüyor.
Translate from Turkish to English

Mutfak alt katta.
Translate from Turkish to English

Erkeklerin mutfak dışında tutulmaları gerekir.
Translate from Turkish to English

Tom'un köpeği fırtına sırasında mutfak masasının altına büzüldü.
Translate from Turkish to English

Tom'un köpeği fırtına sırasında mutfak masasının altına sindi.
Translate from Turkish to English

O, mutfak zemininde baygın bulundu.
Translate from Turkish to English

Mutfak lavabosunun yanında yarısı yenmiş bir elma vardı.
Translate from Turkish to English

O evdeki mutfak çok güzel.
Translate from Turkish to English

O daha büyük bir mutfak istiyor.
Translate from Turkish to English

Mutfak robotları sebze dilimlemek için uygundur.
Translate from Turkish to English

Bu mutfak çok modern ve güzel.
Translate from Turkish to English

Onlar mutfak masasının etrafında oturdular.
Translate from Turkish to English

Onu mutfak sobasının altında bulacaksın.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak tabanını paspaslıyor.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak zeminini paspaslıyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir mutfak bıçağı ile silahlıydı.
Translate from Turkish to English

Karım şişe kırdığı için tüm mutfak zemini üzerinde süt var.
Translate from Turkish to English

Tavsiye edebileceğin mutfak ya da restoran türleri var mıdır?
Translate from Turkish to English

Dan mutfak zemininde kan gördü.
Translate from Turkish to English

Yeni bir mutfak aldık.
Translate from Turkish to English

Tom mutfak zeminini fırçaladı.
Translate from Turkish to English

Ben tuvaleti temizlerken sen mutfak zeminini süpürürsün.
Translate from Turkish to English

Evde bir oturma odasının yanı sıra iki yatak odası ve tabii ki bir mutfak ve bir banyo vardı.
Translate from Turkish to English

Çocukların mutfak bıçağıyla oynamasına izin vermemelisin.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: Birini, tanıyorum, ötekini, Ailesini, endişelendirdi, beyaz, kağıt, yeterli, Üşüyüp, ısıtıcıyı.