Turkish example sentences with "masa"

Learn how to use masa in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bu masa benim.

Bu masa tahta.

Bu masa tahtadan yapılmıştır.

Bu masa ağaçtan yapılmıştır.

Şu odadaki masa çok iyi.

Tom satın aldığı yeni masa örtüsünü masaya koydu.

Masa çekmecesi açık.

Masa işi sevdiğim bir iş değil.

Ben orada bir masa istedim.

Şu bir masa.

O, masa örtülerini çamaşırhaneye götürdü.

Masa örtüsü dolapta.

Ben senin masa örtüne kahve döktüm.

Fred kapıya ulaşmaya çalıştı fakat yolda masa vardı.

Bu masa Tom tarafından kullanılıyor.

Tom yeni aldığı masa örtüsüyle masayı örttü.

Tom pencereye yakın bir masa istedi.

Masa görgüsünü onlara kim öğretti?

Yarın akşam için dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.

Bu masa Tom için çok küçük.

Masa Meg için çok küçük.

Bu masa Yumi tarafından kullanılır.

Bu masa Patty'nin kaldırması için çok ağırdı.

Tom, hem tenisi hem de masa tenisini iyi oynayabilir.

Bu masa ahşaptan yapılmıştır.

Bu bir masa.

Bu masa iyidir.

Bu masa kırık.

Bu masa nereye gidiyor?

Biz bir yuvarlak masa aldık.

Masa ahşaptan yapılmıştır.

Bu masa Tom tarafından kullanılır.

Bu masa ahşaptır.

Yeni bir masa istediniz mi?

O altı kişilik masa hazırladı.

Ben büyük masa lambalarını sevmiyorum.

Benim masa saati bozuk gibi görünüyor.

Bu odada bir masa vardır.

Tom köpeğini masa kırıntılarıyla besledi.

Bu kutu bir masa olarak hizmet verecek.

Bu masa sert ahşaptan yapılmıştır.

Bu masa meşeden yapılmıştır.

Pencerenin yanında bir masa istiyorum.

Bu masa kaldırmak için çok ağırdı.

Yeni bir masa isteyeceğim.

Onlar sandalye ya da masa kullanmazlar.

Senin gözde masa oyunun nedir?

Bu masa bana 20.000 yene mal oldu.

Bu masa o masadan daha iyidir.

Pencerenin yanında bir masa alabilir miyiz?

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.

Saat altıda dört kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.

Köpeğini masa artıkları ile beslemenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor musun?

Restoran sahibi tüm köpeklerini beslemesi için onun masa kırıntılarını eve götürmesine izin verdi.

O, köpeğini beslemek için çalıştığı restorandan sık sık masa kırıntılarını getirirdi.

Ken'in kullandığı masa eskidir.

Burada masa lambaları satıyor musunuz?

Bu masa Tony tarafından kırıldı.

Pencerenin yanında bir masa var mıdır?

Odada bir masa yoktur.

Masa tozla kaplı.

Odada hiç masa yok.

Bu masa benim için biraz alçak.

Bu masa o masa kadar iyidir.

Bu masa o masa kadar iyidir.

Bu masa çok fazla yer kaplar.

Tom masa artıklarıyla köpeğini besler.

Bu masa çocuklar için tasarlanmıştır.

Bu masa çok yer kaplıyor.

Mike kütüklerden basit bir masa yaptı.

O masa bu odaya uymuyor.

Dün aldığım bu masa çok büyük.

Bizim için bir masa ve iki bank yaptı.

Pin pona aynı zamanda masa tenisi de denir.

Odanın köşesinde bir masa var.

Bilgisayarım için yeni bir masa aldım.

Odada bir masa ve bir sandalye vardı.

Masa bu odada çok yer kaplıyor.

Masa yeşil.

Bu masa temiz.

Bu masa ağır.

O yer her zaman kalabalıktır, ama bir masa rezervasyonu yaptım, endişelenmemeliyiz.

Masa rezervasyonunuz var mı?

Yeni masa örtün nerede?

Gel bir masa kuralım ve rakı balık yapalım olur mu?

Bir masa var.

Futbol oynamak, masa tenisi oynamak, tenis oynamak, spor salonuna gitmek, satranç oynamak ve briç öğrenmek istiyorum.

Bu masa buradadır.

Şu masa oradadır.

Bu odada 50'den fazla masa var.

Bu masa beyaz.

Hangi masa?

Tom bizden üç masa ötede oturuyordu.

Üç kişilik bir masa ayırtmak istiyorum.

Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık.

Tom Mary'nin ne kadar iyi masa tenisi oynayabildiğine şaşırdı.

Tom masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.

Tom masa çekmecesini açtı ve küçük bir şişe çıkardı.

Tom masa çekmecesini açtı bir silah çıkarttı ve onu Mary'ye doğrulttu.

Tom masa lambasını kapattı.

Bu masa ahşap.

Also check out the following words: anlatabilir, misin, Zor, durumlarla, başa, çıkamıyor, Günde, en, az, saat.