Seninle Fransızca konuşmaktan vazgeçeceğim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi John'la konuşmaktan vazgeçirmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English

Tom İngilizce konuşmayı Fransızca konuşmaktan çok daha kolay buluyor.
Translate from Turkish to English

Ben onunla konuşmaktan bıktım.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile konuşmaktan gerçekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle Mary ile konuşmaktan hoşlanıyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
Translate from Turkish to English

Robert, kız arkadaşı ile konuşmaktan keyif aldı.
Translate from Turkish to English

Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.
Translate from Turkish to English

Seninle konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan keyf aldım.
Translate from Turkish to English

Seninle konuşmaktan hoşlandım.
Translate from Turkish to English

Herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

O, herkesin önünde konuşmaktan nefret eder.
Translate from Turkish to English

O, onunla konuşmaktan hoşlandı.
Translate from Turkish to English

O topluluk önünde konuşmaktan nefret eder.
Translate from Turkish to English

Ben odaya girer girmez onlar konuşmaktan vazgeçtiler.
Translate from Turkish to English

Konuşmaktan hoşlanır mısın?
Translate from Turkish to English

Sizinle konuşmaktan keyf aldım.
Translate from Turkish to English

Onlarla konuşmaktan zevk almaya başladı.
Translate from Turkish to English

Birbirimizle konuşmaktan hoşlandık.
Translate from Turkish to English

Onların niçin konuşmaktan vazgeçtiklerini biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Kız arkadaşımla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Toplum içinde konuşmaktan korkma.
Translate from Turkish to English

Bu konuda sizinle konuşmaktan usandım.
Translate from Turkish to English

Partide onunla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Tom hakkında konuşmaktan gerçekten hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Sessiz kalmak amaçsız konuşmaktan daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Tom en az konuşmaktan hayal kırıklığına uğradı.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben birbirimizle konuşmaktan zevk alırız.
Translate from Turkish to English

İnsanları konuşmaktan vazgeçiremezsin.
Translate from Turkish to English

İnsanları konuşmaktan alıkoyamazsın.
Translate from Turkish to English

Halkın önünde konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında konuşmaktan bıktım.
Translate from Turkish to English

Öğretmenle konuşmaktan çekinme, eğer anlamazsan biraz girişken ol!
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yle konuşmaktan korkuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'la konuşmaktan korktum.
Translate from Turkish to English

Tom siyaset hakkında konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Kendim hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Politika konuşmaktan sakınmayı tercih ederim.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile konuşmaktan gerçekten hoşlanıyor, değil mi?
Translate from Turkish to English

Konuşmaktan hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

Tom'u gördüklerinde konuşmaktan vazgeçtiler.
Translate from Turkish to English

Üniversite hocaları, yabancı dilleri kolay öğrenebilmenin yolunun, anadili çok güzel konuşmaktan geçtiğini söylerler.
Translate from Turkish to English

Konuşmaktan korkuyordum.
Translate from Turkish to English

Tom hakkında konuşmaktan vazgeç.
Translate from Turkish to English

Fransızca yazmak, konuşmaktan daha zordur.
Translate from Turkish to English

Tom benim Mary ile konuşmaktan vazgeçmemi istiyor.
Translate from Turkish to English

Mary benim Tom'la konuşmaktan vazgeçmemi istiyor.
Translate from Turkish to English

Onlarla konuşmaktan zevk alıyorum.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan zevk alıyorum.
Translate from Turkish to English

Konuşmaktan başka bir şey bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Onlar hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Onun hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Onunla ilgili konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Tom'la konuşmaktan keyif alırım.
Translate from Turkish to English

Neden ordu hakkında konuşmaktan hoşlanıyor?
Translate from Turkish to English

Tom spor hakkında konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Tom onun hakkında konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Konuşmaktan kolay şey yok.
Translate from Turkish to English

Bazı şeyleri konuşmaktan hoşlanmam.
Translate from Turkish to English

Tom konuşmaktan hoşlanıyor.
Translate from Turkish to English

Öyle konuşmaktan vazgeç.
Translate from Turkish to English

Futbol hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan korkma.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan korkmayın.
Translate from Turkish to English

Patronumla kişisel konuları konuşmaktan imtina ederim.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan neden bu kadar çok korkuyorsun?
Translate from Turkish to English

Lütfen konuşmaktan sakın.
Translate from Turkish to English

O, çocukları hakkında konuşmaktan hoşlanıyordu.
Translate from Turkish to English

O, ordu hakkında konuşmaktan hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Ben aşk hakkında konuşmaktan hoşlanırım.
Translate from Turkish to English

Dilinizi halk içinde konuşmaktan neden utanıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Neden dilinizi halk içinde konuşmaktan hoşlanmıyorsunuz?
Translate from Turkish to English

O benimle konuşmaktan korkar.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan ürkme.
Translate from Turkish to English

Tom Meryem'le konuşmaktan korkuyor.
Translate from Turkish to English

Tom bu tür bir şey hakkında konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Tom sorunları hakkında konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Sanırım Tom benimle konuşmaktan korkuyor.
Translate from Turkish to English

Halk içinde konuşmaktan korkmayın.
Translate from Turkish to English

Ben asla konuşmaktan yorulmam.
Translate from Turkish to English

Konuşmaktan korkmayın.
Translate from Turkish to English

Senin beyzbol hakkında konuşmaktan keyif aldığını düşündüm.
Translate from Turkish to English

Tom senin hakkında konuşmaktan kendini alamıyor.
Translate from Turkish to English

Seninle konuşmaktan keyif alıyorum.
Translate from Turkish to English

Öğretmen mezunlardan bazıları ile konuşmaktan zevk aldı.
Translate from Turkish to English

Neden politika hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorsun?
Translate from Turkish to English

Topluluk önünde konuşmaktan asla çok hoşlanmadım.
Translate from Turkish to English

Kızlarla konuşmaktan korkar mısın?
Translate from Turkish to English

Onun sert görünümü onu konuşmaktan vazgeçirdi.
Translate from Turkish to English

Gençler için sessizlik konuşmaktan daha iyidir.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Bu konuda konuşmaktan vazgeçelim.
Translate from Turkish to English

Bu akşam seninle konuşmaktan büyük zevk aldım.
Translate from Turkish to English

Mary yabancılarla online konuşmaktan hoşlanır.
Translate from Turkish to English

Tom yabancılarla konuşmaktan korkuyor.
Translate from Turkish to English

Onunla konuşmaktan korkarım.
Translate from Turkish to English

Tom duygularıyla ilgili konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Tom duygulardan konuşmaktan hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English