Turkish example sentences with "kendisine"

Learn how to use kendisine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Kendisine "HAYIR" dedi. Yüksek sesle "EVET" dedi.
Translate from Turkish to English

Kendisine Fransızca öğretti.
Translate from Turkish to English

Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Translate from Turkish to English

Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
Translate from Turkish to English

O tekrar vali olacağını kendisine söz verdi.
Translate from Turkish to English

Tom üvey ebeveynlerinin kendisine verdiği sevgiyi kabul etmeyi öğrendi.
Translate from Turkish to English

Bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.
Translate from Turkish to English

Kendisine karşı bölünmüş bir ev ayakta kalamaz.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine biraz süt döktü.
Translate from Turkish to English

Tom sadece kendisine yap denilen şeyi yapar.
Translate from Turkish to English

Bob topladığı pulların neredeyse tümünü Tina'ya verdi ve kendisine sadece birkaç tane ayırdı.
Translate from Turkish to English

Kendisine yeni bir elbise yaptırdı.
Translate from Turkish to English

Başkaları hakkında kötü konuşmamayı kendisine prensip olarak benimsemektedir.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine yardım edecek birini bulamadı.
Translate from Turkish to English

O, kendisine kızmıştı.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendisine yardım edecek birine ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendisine yardım edecek birine ihtiyacı vardı.
Translate from Turkish to English

Onun kendisine büyük güveni var.
Translate from Turkish to English

O, ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Kendisine yeni bir araba satın alması için onu ikna edemedi.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse kendisine gülünmesinden hoşlanmaz.
Translate from Turkish to English

Eski karısı, adamın kendisine 200 metreden fazla yaklaşmasını yasaklayan bir mahkeme emri çıkarttı.
Translate from Turkish to English

Büyük odayı kendisine aldı.
Translate from Turkish to English

Kendisine yardım ettiği için Tom Mary'ye teşekkür etti.
Translate from Turkish to English

Sırrı kendisine sakladı.
Translate from Turkish to English

Kendisine büyük odayı aldı.
Translate from Turkish to English

Onun kendisine bir şarkı söylemesini istedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisine yaklaşmasına izin vermiyor.
Translate from Turkish to English

Kendisine saldıranı yere devirdi.
Translate from Turkish to English

Çalışanları kendisine ulaşamaz.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yeni arabasını kendisine ödünç vermesi için ikna etti.
Translate from Turkish to English

Haberi biliyordu ama kendisine sakladı.
Translate from Turkish to English

Annesinden kendisine eşlik etmesini rica etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisine verdiği hediyeye minnettar oldu.
Translate from Turkish to English

Bir bebek kendisine bakamaz.
Translate from Turkish to English

Kendisine yöneltilen sorulara cevap vermekten kaçındı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sorunu çözmesi için kendisine yardım etmesini istedi.
Translate from Turkish to English

Bahçede kardeşine kendisine yardım ettirdi.
Translate from Turkish to English

Komşumuz kendisine zarif bir at aldı.
Translate from Turkish to English

İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.
Translate from Turkish to English

Oraya vardığı andan itibaren, eve ne zaman gidebileceğini kendisine söylemesi için doktoru rahatsız etmeye devam etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin John ile dışarı çıkması kendisine sorun olmamış numarası yaptı.
Translate from Turkish to English

Kadın doktor kendisine ayrıcalık istiyor mu?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin bir yumurtayı mikrodalga fırında nasıl pişireceğini kendisine öğretmesini istedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisine sunduğu konser biletini aldı.
Translate from Turkish to English

Tom aniden kendisine el sallayan birini fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisine baktığını fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine şişeden bir kadeh daha şarap koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine bir kadeh daha şarap koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine bir burbon daha koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine bir fincan bitki çayı koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine biraz su koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine içmek için bir şey koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine bir fincan kahve koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine paltosunun cebinden çıkardığı şişeden bir bardağa bir içki koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine uzun bir bardak süt koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine bir fincan daha kahve koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kahve cezvesini aldı ve kendisine bir fincan koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine piyano çalmayı öğretiyor.
Translate from Turkish to English

Tom tahıl bulamacı kutusunu dolaptan çıkardı ve kendisine bir kase dolusu koydu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine adaletsiz şekilde davranılmasından şikâyet etti.
Translate from Turkish to English

Tom sakin bir şekilde kendisine bir içki doldurdu.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine yeni bir bisiklet alması için babasına yalvardı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisine söylediğinin doğru olduğuna inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom kendi kendisine ıslık çalmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi kendisine yalan söylemekle suçladı.
Translate from Turkish to English

Tom'a kendisine yardım etmeyeceğimi söyledim.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine hakaret edildiğini biliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin sanat çalışmalarından bazılarını kendisine göstermesini istedi.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin doğum günü için kendisine verdiği yeni oyuncağı seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom aynada kendisine bakıyor.
Translate from Turkish to English

Kendisine bir bisiklet alması için babasına yalvardı.
Translate from Turkish to English

Kendisine gereken cevabı verdim.
Translate from Turkish to English

Tom benim kendisine dokunmamı istemedi.
Translate from Turkish to English

Amerikan polisi, kendisine silah çekeni anında vurur.
Translate from Turkish to English

Kendisine başarılar diledim.
Translate from Turkish to English

Kendisine güvenemiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom, kendisine başka bir şans vermesi için Mary'ye yalvardı.
Translate from Turkish to English

Tom'un en büyük oğlu, tam anlamıyla kendisine benziyor.
Translate from Turkish to English

Tom, anne babasından kendisine bir midilli atı satın almalarını istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin kendisine doğru geldiğini gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine kızgın görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Her ülkenin kendisine ait bir bayrağı var.
Translate from Turkish to English

Tom o aynı soruyu kendisine sorduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom'un doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom bana Mary'nin o bisikleti kendisine verdiğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin kendisine dikkatle baktığını fark etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin kendisine söylediğinin doğru olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English

Biliyorum, Tom kendisine yardım etmemizi istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom küvetten çıkıp, Meryem'in kendisine vermiş olduğu yeni havluyla kurulandı.
Translate from Turkish to English

Tom, Meryem'in kendisine yardım etmesini umuyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, beni kendisine yardım ettirdi.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendisine yardım etmemizi istediğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Birdenbire, Jack kendisine ne olduğunu fark etti.
Translate from Turkish to English

Profesör Tanaka birinin kendisine çalışmasında yardım etmesini istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin elmasları nereye sakladığını kendisine söylemesini istedi.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine saldırana çekiçle vurdu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gece, kalmak, Mümkün, , ilginç, Japonya'ya, gidip, Japonları, yenmek, Sırada.