Turkish example sentences with "kan"

Learn how to use kan in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kan grubunuz nedir?

Döşemenin her tarafında kan vardı.

Sen bir kan verici olamazsın.

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.

Kan basıncım düşük.

Polisler yerde biraz kan buldular.

Kan basıncı sabitlenemez.

Makul bir egzersiz kan dolaşımını artırır.

Tom'un gözleri kan çanağı.

Tom'a kan nakli yapıldı.

Tom çok kan kaybetti ve doktorlar endişelendi.

Tom çok kan kaybetti, ama bilincini kaybetmedi.

Tom kan kaybı şokuna girdi.

Tom kan basıncını ölçtürdü.

Onlar kan ter içinde kaldılar.

O, şimdi bir kan davası gibi.

A kan nakli gereklidir.

Tom'un kan grubu O negatif.

Tom biraz kan öksürdü.

Ben kan öksürdüm.

Kan parlak kırmızıydı.

Kan testi normaldir.

Sen hiç kan bağışladın mı?

O, kan görünce bayıldı.

Tom'un kan grubu 0 negatiftir.

Çocuğa yardım etmek için kan verdik.

Kan testi yaptırmanı istiyorum.

Kan vericiye acil bir ihtiyaç vardır.

Kan bağışı için acil bir ihtiyaç var.

Alkollü araba sürme için kan alkol limiti Teksas'ta .08 dir.

Ne zaman kan görsem midem bulanır.

Kan basıncım 155'e 105.

Kan kaybından zayıf düşmüştü.

Yüksek kan basıncından rahatsızlık çekiyor.

Beyninde bir kan damarı patladı.

Kan davamız çocukluğumuza kadar uzanır.

Kan ve şiddetten etkileniyorlar.

Yardım gelmeden önce Johnston kan kaybından öldü.

Beynin sürekli bir kan kaynağına ihtiyacı var.

Hastanede kan örneğimi aldılar.

Kan kokusu alıyorum.

Tom kan kaybediyor.

Tom kan kustu.

Kan grubum A+.

Köpek kan kaybediyor.

Kan kaybından ölmeyeceksin.

Kim kan ve gözyaşı ister?

Az önce kan verdim.

O kan görünce şaşırdı.

Tom kan bağışlıyor.

Dünyadaki tek sorun gelecekte savaşların yaşanmaması, kan ve gözyaşı dökülmemesi değil midir?

Benim size kan ve gözyaşı getireceğimi düşünmeniz çok çirkindi.

O sadece kan.

Sadece kan.

Kan kaybediyorum.

Her yerde kan vardı.

Hayat her şeye rağmen güzelse benim içim neden kan ağlıyor?

Biz kan kardeşleriz.

Tom kan kaybediyordu.

Tom kan kaybetmiyor.

Sen kan kaybetmiyorsun.

Kan kaybetmiyorsun.

Suç mahallinde çok fazla kan ve kırık cam bulundu.

Tom'un kan grubu ne?

Tom kan verdi.

Ölüm perisi kan donduran bir çığlık sesi çıkardı.

Çok kan kaybettim.

Kan kaybediyorsun.

Kan kaybediyorsunuz.

Kan kaybediyor.

Mary kan kaybediyor.

Kan kaybediyorlar.

Tom halı üzerinde kan fark etti.

Tom yerde kan ağlayarak yatıyordu.

Tom kan öksürüyor.

Tom haftada bir kez kan basıncını kontrol eder.

Tom kan kaybından öldü.

Bu kadar çok kan asla görmedim.

Hayatımda hiç bu kadar çok kan görmedim.

Tom'un kan grubunu biliyor musun?

Tom bıçağı aldı ve üzerinde kan gördü.

Bu kan değil.

Kan bağışında bulunmadım.

Vampirler yaşamak için kan içmeli.

Kan henüz ıslaktı.

Aspirin'in kan basıncına hiç etkisi yoktur.

Sıkı bir kemer kan dolaşımını engeller.

Toplardamardan su akar, kan değil.

Bugün kan bağışlamaya gittim.

Çok fazla kan kaybettin.

Tom kan örneği vermeyi reddetti.

Bu öğleden sonra kan bağışladım.

Kan grubunu biliyor musun?

Kan gördüğüm zaman, kendimi kötü hissederim.

Maalesef şu anda, Irak’ta kan akıyor.

Her kan görüşümde bayılırım.

Tom tekrar kan kaybediyor.

Sürekli kan kaybediyoruz.

Kan testinin sonuçlarını öğrenmekten endişeliyim.

Tom'un bir kan nakline ihtiyacı var.

Kan kaybetmekteyim.

Also check out the following words: dilim, hoşuna, gidiyor, Gök, mavidir, Bulutlar, mavi, gökte, yüzüyor, bisikleti.