Turkish example sentences with "ince"

Learn how to use ince in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Onların görüşleri arasında ince bir fark vardı.
Translate from Turkish to English

O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.
Translate from Turkish to English

O, bir uzun ince sarışındı.
Translate from Turkish to English

Buz kaymak için çok ince.
Translate from Turkish to English

O gömleği deneyin; ince pamuktan yapılmıştır.
Translate from Turkish to English

Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
Translate from Turkish to English

İki şey arasında ince farklar var.
Translate from Turkish to English

İki sözcük arasında anlamda ince bir fark var.
Translate from Turkish to English

Tondaki ince farklar orijinali fotokopiden ayırt eder.
Translate from Turkish to English

Eti ince dilimler halinde kesin.
Translate from Turkish to English

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Aşkın ince olduğu yerde hatalar kalındır.
Translate from Turkish to English

Altın ince plakalar halinde dövüldü.
Translate from Turkish to English

Tom'un ince dudaklar vardır.
Translate from Turkish to English

Bu ince kitap benimdir.
Translate from Turkish to English

İyi olması için pâte brisée ince ve dilimler hâlinde olmalıdır.
Translate from Turkish to English

Elbise ince bir kumaştan yapılmıştır.
Translate from Turkish to English

O çok ince.
Translate from Turkish to English

Kabul edilebilirler ve edilemezler arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Ray, metal ya da tahtadan yapılmış ince ve uzun bir şeydir. Örneğin, trenler ray üzerinde gider, bu yüzden ona demir yolu treni diyoruz.
Translate from Turkish to English

Çok çok ince mesajları alamıyorum çünkü duymuyorum.
Translate from Turkish to English

Sizin beklenti nedir, çok ince mesajlar mıdır?
Translate from Turkish to English

Bu kitap çok ince.
Translate from Turkish to English

Çok ince buz üstünde paten yapıyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom her ince ayrıntıyı düşünür mü?
Translate from Turkish to English

Bilgisayar kullanmayı en ince detayına kadar öğrenmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu araba bayiliğinin çok ince kar marjları var.
Translate from Turkish to English

Başlarken en ince ayrıntıya kadar düşünün.
Translate from Turkish to English

Bu sözcüğün ince bir nüansı var.
Translate from Turkish to English

Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.
Translate from Turkish to English

O bıçak ile ağaçtan ince bir dal kesti.
Translate from Turkish to English

Bir kitap ince, diğeri ise kalın. Kalın olanının yaklaşık 200 sayfası var.
Translate from Turkish to English

Tom'un ince mizahını seviyorum.
Translate from Turkish to English

Duvarlar çok ince.
Translate from Turkish to English

Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Yeni aydan sonra birkaç gün batı akşamı gökyüzünde ince bir hilal görürüz.Hilal ay her gece gittikçe büyür ya da şişmanlıyor gibi görünür.
Translate from Turkish to English

Tom ince değildir.
Translate from Turkish to English

Onikiparmak bağırsağı ince bağırsağın bir bölümüdür.
Translate from Turkish to English

O kitabı yazan kişi hem mizah hem de ince espriye sahiptir, değil mi?
Translate from Turkish to English

Gölün üzerinde ince bir buz tabakası vardı.
Translate from Turkish to English

Triton'un, taş ve buz karışımı olduğu düşünülür. Yüzeyinin sıcaklığı -245 Celsius derecedir ve azot ve metandan oluşan ince bir atmosferi vardır.
Translate from Turkish to English

Genç kızlar gerçekten ince olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

En ince ayrıntısına kadar her şey mükemmeldi.
Translate from Turkish to English

Sağ ayak bileğin sol ayak bileğinden ince mi?
Translate from Turkish to English

Bu dizüstü bilgisayar ince ve hafif.
Translate from Turkish to English

Sanırım çok ince eleyip sık dokuyorsun.
Translate from Turkish to English

Tom ince eleyip sık dokuyan birisi.
Translate from Turkish to English

Güven ve kibir arasında çoğu kez ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
Translate from Turkish to English

Gölün üstündeki buz senin ağırlığını taşımak için çok ince.
Translate from Turkish to English

Kız ince belli bir kadın haline geldi.
Translate from Turkish to English

Nazik ve ince sesle konuştu.
Translate from Turkish to English

Onun ince zekasına hayranım.
Translate from Turkish to English

Sen ince eleyip sık dokuyorsun.
Translate from Turkish to English

İki resim arasında ince farklar var.
Translate from Turkish to English

İki kelime arasında ince bir fark var.
Translate from Turkish to English

Bu kahveyi çok ince öğüt.
Translate from Turkish to English

Mary 25 yaşında ama sesi çok ince.
Translate from Turkish to English

Yeni telefonum eskisinden daha ince.
Translate from Turkish to English

Ne kadar ince çok incedir?
Translate from Turkish to English

Bu pizzanın ince bir kabuğu var.
Translate from Turkish to English

Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış.
Translate from Turkish to English

Satürn buz ve tozdan oluşan 1000'den fazla halka ile çevrilidir. Halkaların bazıları çok ince ve bazıları çok kalındır. Halkalardaki parçacıkların boyutları çakıl boyutundan ev boyutuna kadar değişir.
Translate from Turkish to English

Uzay sondaları tarafından çekilen resimler, Jüpiter'in etrafındaki ince halkaları gösterdi.
Translate from Turkish to English

Kaslar yüzlerce ince liften yapılmıştır.
Translate from Turkish to English

Mary koyu saçlı uzun ince bir genç kadındı.
Translate from Turkish to English

Odamın duvarları fazla ince.
Translate from Turkish to English

Ben ablam kadar ince değilim.
Translate from Turkish to English

Mars ince atmosferli büyük bir kayadır.
Translate from Turkish to English

Mary ince ve uzun boyludur.
Translate from Turkish to English

Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Tom'un ince bir vücudu var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary ile birlikte birkaç şeyi ince eleyip sık dokumak istedi.
Translate from Turkish to English

Tom soğanı ince ince dilimledi.
Translate from Turkish to English

Tom soğanı ince ince dilimledi.
Translate from Turkish to English

Büyücü kızı ince havada yüzdürdü.
Translate from Turkish to English

Sihirbaz sihirli değneğini salladı ve ince havada kayboldu.
Translate from Turkish to English

Peyniri ince dilimler veya küpler halinde kesin.
Translate from Turkish to English

Bir kitap ince ve diğeri kalın; kalın olan yaklaşık 200 sayfa.
Translate from Turkish to English

Mary ince güzellikte bir kadındı.
Translate from Turkish to English

Dün gece ipek ve ince kumaş hakkında ya da eşitlik ve adil yargılama hakkında bir rüya gördüm.
Translate from Turkish to English

Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.
Translate from Turkish to English

Vergi minimizasyonu ve vergiden kaçınma arasında ince bir çizgi var.
Translate from Turkish to English

Buz senin ağırlığını taşımayacak kadar ince.
Translate from Turkish to English

Buz o kadar ince ki senin ağırlığını taşımaz.
Translate from Turkish to English

O, domatesleri ince dilimler halinde kesti.
Translate from Turkish to English

Böyle bir şey söylemek çok iyi şekilde ince eleyip sık dokumayacaktır.
Translate from Turkish to English

Onun ince bir beli vardır.
Translate from Turkish to English

Cesaret ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Neyin kabul edilebilir ve neyin kabul edilemez olduğu arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

Dahilik ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.
Translate from Turkish to English

O demetlerin içine ince dallar bağladı.
Translate from Turkish to English

Mars'ın karbondioksit, azot ve argondan yapılmış çok ince bir atmosferi vardır.
Translate from Turkish to English

Bu perde, ince malzemeden yapılır.
Translate from Turkish to English

Bu buz senin ağırlığına dayanamayacak kadar ince.
Translate from Turkish to English

Mars çok ince bir atmosfere sahiptir.
Translate from Turkish to English

Mars'ın çok ince bir atmosferi var.
Translate from Turkish to English

Mary ince bir gövdeye sahip.
Translate from Turkish to English

Mary ince bluzunun içinde titredi.
Translate from Turkish to English

Mary ince bluzunun içinde titremeye başladı.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: gemi, okyanus, yolculuğu, için, uygun, değil, Hemen, yolculuğa, hazırlan, Masanın.