Turkish example sentences with "hoşlanır"

Learn how to use hoşlanır in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O yalnız yürümekten hoşlanır.

Nancy müzikten hoşlanır.

Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

O, şekersiz kahveden hoşlanır.

Balık yemekten hoşlanır mısın?

O şekerlemeden hoşlanır.

O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.

O, jazdan hoşlanır, ve ben de.

Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.

Felicja, TV izlemekten hoşlanır.

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.

O en çok seyahat etmekten hoşlanır.

Her gün bir süre yalnız yaşamaktan hoşlanır.

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır.

Bazı sınıf arkadaşlarım voleyboldan hoşlanır ve diğerleri tenisten hoşlanır.

Tom domatesten hoşlanır mı?

Tom ne tür yiyecekten hoşlanır?

Tom hafta sonlarında kitap okumak için evde kalmaktan hoşlanır.

Tom küçük yelkenlilere kaptanlık yapmaktan hoşlanır.

O kitapları okumaktan hoşlanır.

Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.

Susan müzik dinlemekten hoşlanır.

Bob öyle hoş birisidir ki herkes ondan hoşlanır.

Sen de jazzdan hoşlanır mısın?

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.

“Yılanlardan hoşlanır mısın?” “Tabii ki hayır.”

Tom, Mary'den çok hoşlanır.

Ann müzikten çok hoşlanır.

O dondurma yemekten hoşlanır.

Tom resim çekmekten hoşlanır.

Betty klasik müzikten hoşlanır.

Voleybol oynamaktan hoşlanır mısın?

Tüm erkek çocuklar beyzbol oynamaktan hoşlanır.

"Kekten hoşlanır mısın?" "Evet, hoşlanırım."

Sen de benden hoşlanır mısın?

Sınıfındaki herkes ondan hoşlanır.

O müzikten çok hoşlanır.

Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.

Konuşmaktan hoşlanır mısın?

Tom Mary ile yürümekten hoşlanır.

Tom Mary'nin şarkı söylemesini dinlemekten hoşlanır.

O batı kültüründen hoşlanır.

O, matematikten hoşlanır fakat ben hoşlanmam.

Bahçeyle ilgilenmekten hoşlanır.

Tom korku filmleri izlemekten hoşlanır mı?

Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

Basketboldan hoşlanır mısın?

Genç Japonlar rock ve jazzdan hoşlanır.

Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.

Bir sadist acı vermekten; bir mazoşist onu almaktan hoşlanır.

Mary eğlenmekten hoşlanır.

Öğrenciler ondan hoşlanır.

Tom olaylar hakkında biraz daha olumlu olmayı öğrense, büyük olasılıkla insanlar ondan biraz daha hoşlanır.

Sınıfımın yarısı köpeklerden hoşlanır.

Tom, futbol izlemekten hoşlanır.

Tom futbol oynamaktan hoşlanır.

O benimle yürümekten hoşlanır.

Babam pizzadan hoşlanır.

Sincaplar fındıklardan hoşlanır.

Sahilde yürümekten hoşlanır mısınız?

Tom, gözlemelerinde akçaağaç şerbetinden hoşlanır.

O, halk çocuğu olduğunu söylemekten hoşlanır.

Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.

Tom seksenlerin müziğini dinlemekten hoşlanır.

Maceralardan hoşlanır.

Herkes onlardan hoşlanır.

Melanie müzikten hoşlanır.

Melanie pizza yemekten hoşlanır.

O, saunaya gitmekten hoşlanır.

Tütün içmekten hoşlanır.

Tom resim çizmekten hoşlanır.

Aynada kendinize bakmaktan hoşlanır mısınız?

Tom fotoğraf çekmekten hoşlanır.

O çok çalışmaktan hoşlanır.

Geleneksel şarkıları söylemekten hoşlanır.

Arkadaşın çaydan hoşlanır mı?

Mary romantik komedilerden hoşlanır.

Tom yüzmekten hoşlanır.

Tom piyano çalmaktan hoşlanır.

Mobilyalarınızın yerini ya da ev veya ofisinizin dekorasyonunu sık sık değiştirmekten hoşlanır mısınız?

Tom gerçekten beyzboldan hoşlanır.

Başının üstünde uçan kuşları seyretmekten hoşlanır.

Mary, kötü oğlanlarla takılmaktan hoşlanır.

O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.

Tom dedesiyle TV'de beyzbol maçları izlemekten hoşlanır.

Artistik patinajdan hoşlanır mısın?

İtalyan müziğinden hoşlanır mısın?

Tom arabalarla oynamaktan hoşlanır.

O, kızlardan hoşlanır.

Futbol oynamaktan hoşlanır mısın?

Kızlardan hoşlanır.

Tom, kız kardeşine takılmaktan hoşlanır.

Tom kazanmaktan hoşlanır.

Tom dergi okumaktan hoşlanır.

Tom yemek yapmaktan hoşlanır.

Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.

Tom seyahat etmekten hoşlanır.

Tek başına yolculuk etmekten hoşlanır mısın?

O, tuvalette sigara içmekten hoşlanır.

Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?

Also check out the following words: köpeği, alabilirsin, satılık, Köpeğin, kaçmadığından, emin, olun, Elmanın, olmadığını, sanıyorsun.