Turkish example sentences with "gittim"

Learn how to use gittim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ben de gittim.

Çocukken Kanada'ya gittim.

Eve gittim.

Ben eve gittim.

Geçen cumartesi parka gittim.

Geçen yaz kampa gittim.

Çin'e iki yıl önce gittim.

Dün Disneyland'e gittim.

1980'de ikinci kez İtalya'ya gittim.

1980'de İtalya'ya ikinci kez gittim.

İtalya'ya ikinci kez 1980'de gittim.

İtalya'ya 1980'de ikinci kez gittim.

Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.

Kyoto'ya arabayla gittim.

Televizyonu izledikten sonra yatmaya gittim.

Karla kaplı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.

Geçen pazartesi balık tutmaya gittim.

Evine gittim fakat evde değildi.

En sonunda bu yaz İngiltere'ye gittim.

Uzun zaman önce Kyoto'ya gittim.

Bugün dişçiye gittim.

Erkek kardeşimle sinemaya gittim.

Paris'e gittim.

Arkadaşımı uğurlamak için istasyona gittim.

Ben ailemle birlikte kampa gittim.

Nagasaki çevresinde onlara rehberlik edebilmem için kadınla birlikte gittim.

Ben dükkâna gittim.

Hasta arkadaşımın hatırını sormak için Osaka'ya gittim.

Ben sık sık babamla birlikte sinemaya gittim.

Yaz tatilinde Bali'ye gittim.

O günlerde ben daha erken yatmaya gittim.

Gözlerimi kontrol ettirmek için hastaneye gittim.

Kışın sık sık kayak yapmaya gittim.

Ben bir dönem draması görmek için tiyatroya gittim.

Dün, annemle birlikte indirimli satışa gittim ve bana bir elbise alması için onu kışkırtmayı sürdürdüm.

Ben biraz hava almak için yürüyüşe gittim.

Ben Tony'yi görmek için Tokyo'ya gittim.

Babamı uğurlamak için havaalanına gittim.

Ben Paris'e gittim.

İstasyona vardığımda, ben amcamı ofisinde görmeye gittim.

Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.

Uykulu olduğum için, uyumaya gittim.

Ben nehri görmeye gittim, onu büyük ölçüde şişmiş buldum.

Ben araba ile sahile gittim.

Babamı karşılamak için havaalanına gittim.

Onunla birlikte istasyona kadar gittim.

Yolun sağ çatalına gittim.

Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.

Dün hayvanat bahçesine gittim.

Kahvaltı bitirdikten sonra aceleyle okula gittim.

Ben erkenden yatmaya gittim, zira yorgundum.

İyi bir koltuk almak amacıyla tiyatroya oldukça erken gittim.

Toplantıya gittim.

Dün oraya gittim.

Dün nehirde balık tutmaya gittim.

Dün Mary ile parka gittim.

Dün filmleri görmek için gittim.

Dün okula gittim.

Dün parka gittim.

Dün nehirde yüzmeye gittim.

Ben dün beyzbol oyununu görmeye gittim.

Geçen yıl ilk kez Viyana'ya gittim.

Geçen yıl ilkbaharda aşçılık kursuna gittim ve ekmek pişirmeyi öğrendim.

Nehirde balık tutmaya gittim.

Kamaramdan güverteye gittim.

Bütün kapıları kilitledim, yatmaya gittim.

Dün kuaföre gittim.

Dün hastaneye gittim.

Sadece onun yok olduğunu görmek için bütün yolu arkadaşımı görmek için gittim.

Arkadaşımı yolcu etmek için gittim.

Ben arkadaşımın gösterdiği yönde gittim.

Ben bir arkadaş ile alışverişe gittim.

Arkadaşımı yolcu etmek için havaalanına gittim.

Arkadaşımı yolcu etmek için istasyona gittim.

Londra'ya kadar otobüsle gittim.

Londra'ya kadar arabayla gittim.

Washington'u ziyaret ettim ve sonra bu önümüzdeki hafta New York'a gittim.

Ben doktora gittim, maalesef orada yoktu.

Sadece treni az önce gitmiş bulmak için istasyona gittim.

İstasyona gittim, bir de ne göreyim, tren az önce gitmişti.

Geçen pazar günü parka gittim.

Ben birkaç aydır Martha'yı görmediğim için, dün onu ziyaret etmek için gittim.

Ben eve gittim ve Bill ofiste kaldı.

Hiroko ile gölde yüzmeye gittim.

Ben yürüyüşe gittim.

Ben acele ile eve gittim.

Ben balık tutmaya gittim.

Hayvanat bahçesine gittim.

Ben de oraya gittim.

Alışveriş merkezine gittim.

Kanada'ya gittim.

Ben istasyona gittim.

Ben bisikletle dışarı gittim.

Kobe'ye trenle gittim.

Oraya defalarca gittim.

Hindistan'a bir geziye gittim.

Onunla görüşmek için oraya gittim.

Perili bir eve gittim.

Ben taksi ile Kawagoe'ye gittim.

Onunla birlikte kiliseye gittim.

Boston'a trenle gittim.

Also check out the following words: yüzdü, Alice, görmedi, Karlarla, örtülü, beklememen, çantan, çalış, Komünizm, Sosyalist.