Turkish example sentences with "yemeği"

Learn how to use yemeği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.

Şimdi öğlen yemeği zamanı.

Senin için akşam yemeği pişireyim mi?

Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?

İtalyan yemeği lezzetliydi.

Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviç yap.

Bugün akşam yemeği için balığımız var.

Okula yakın yaşadığımdan dolayı öğle yemeği için eve geliyorum.

Daha önce öğle yemeği yedim.

Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.

Dean, yemeği gerçekten bir kenara bırakabilir.

Akşam yemeği hazır.

Öğle yemeği yemeyi canı istemedi.

Onun öğle yemeği vaktine kadar geri dönmesi gerekiyor.

Öğle yemeği hazır.

Biz erken bir öğle yemeği yedik.

İştahınızı büyük bir akşam yemeği için saklayın.

Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.

O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.

Annem akşam yemeği hazırlamanın zamanı olduğunu belirtti.

İranlılar ana yemeği yoğurt ile yerlerdi.

Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.

Bazen akşam yemeği pişiririm.

Biz onu akşam yemeği partisine davet ettik.

Öğle yemeği yemeden önce ellerimi yıkarım.

Onlar altıda varırlar ve sonra hep birlikte akşam yemeği yeriz.

Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.

O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.

Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.

Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.

İstasyonda bir kutu öğle yemeği satın aldım.

O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.

Bazen orada öğle yemeği de yiyor.

O şimdi akşam yemeği yiyor.

Tek başına on kişilik akşam yemeği pişiremezsen, Lucy sana yardımcı olabilir.

Biz iki Amerikalı erkek ve iki Alman bayanla akşam yemeği yemek için çıktık.

Öğle yemeği zamanı.

Öğle yemeği yeme zamanı.

Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.

Gitmeden önce yemek yemeği istiyorsun.

İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.

Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?

Birlikte öğle yemeği yiyorduk.

Otel yemeği ile meşhurdur.

O, dün akşam yemeği yediğimiz restorandır.

Tom sebze yemeği sevmez.

Annem, bana öğle yemeği için istediğimi verdi.

Tom, o zaman Mary ile birlikte öğle yemeği yiyordu

Ben her gün öğle yemeği yaparım.

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.

Biz öğle yemeği saatine kadar Chicago'ya varmalıyız.

Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.

Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.

John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.

Tom öğle yemeği için her gün Mary'nin evine uğradı.

Tom işine o kadar daldı ki yemek yemeği unuttu.

Tom, akşam yemeği için ne yemek istersin?

Tom bir kadınlar-sadece akşam yemeği tarafından men edildi.

Tom'un öğle yemeği bir sandwiç ve bir elmadan oluşur.

Tom ketçaplı patates kızartması yemeği tercih ediyor.

Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.

Mary pişirirken, Tom akşam yemeği için masayı hazırladı.

Tom Mary ile öğle yemeği yemek için istekli olduğunu söyledi.

Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.

Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.

Tom masanın üzerindeki yemeği birkaç dakika içinde yemiş.

Tom'un akşam yemeği için yediği pahalıya mal olmadı.

Tom öğle yemeği için ne yer?

Tom yemek için yeterli zamanı olmadığından öğle yemeği yemeden gitti.

Tom Mary ile yemeği ummasına rağmen tek başına yedi.

Tom, Mary'nin onunla akşam yemeği yeme davetini kabul etti.

Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.

Tom arkadaşlarıyla öğle yemeği yediğini söyledi.

Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.

Tom tek başına o kadar çok yemeği yiyemeyeceğini söyledi.

Öğle yemeği için ne istersin?

Tom'un akşam yemeği için rulo köftesi ve patates püresi vardı.

Bedava öğle yemeği gibi bir şey yoktur.

Tom Çin yemeği yemek istediğini söyledi.

Tom akşam yemeği için güveç yaptı.

Tom akşam yemeği için spagetti yaptı.

Tom az önce öğle yemeği yedi.

Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.

Tom öğle yemeği için dışarı çıktı.

Tom meşguldü ve öğle yemeği yeme fırsatı yoktu.

Tom Mary'nin akşam yemeği pişirmesini istedi.

Tom Mary'ye erken bir akşam yemeği için uğramasını istedi.

Tom köpek maması yemeği asla denemediğini söylüyor.

Tom balina eti yemeği asla denemediğini söylüyor.

Tom çocuklar yemek yedikten sonra yemek yemeği umursamadığını söylüyor.

Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi.

Tom çiğ istiridye yemeği seviyor.

Tom Çin yemeği pişirme hakkında bir şey bilmiyordu.

Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.

Tom'un Mary ile bir öğle yemeği buluşması var.

Tom'un akşam yemeği için kuzu pirzola, patates ve mantar çorbası vardı.

Tom Mary'nin onunla birlikte akşam yemeği yemeği düşünebileceğini ummuştu.

Tom Mary'nin onunla birlikte akşam yemeği yemeği düşünebileceğini ummuştu.

Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.

Tom insanların sigara içtiği yerde yemek yemeği sevmez.

Tom herhangi bir baharatlı yemeği sevmez.

Also check out the following words: aktif, üyeleri, kalabilsinler, diye, birçok, topluluk, kurulmuştur, Bazıları, yalnızca, zaman.