Learn how to use yemeği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Öğrencilerin öğlen yemeği zamanı saat on ikiden saat bire kadardır.
Translate from Turkish to English
Şimdi öğlen yemeği zamanı.
Translate from Turkish to English
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
Translate from Turkish to English
Sizin için akşam yemeği pişireyim mi?
Translate from Turkish to English
İtalyan yemeği lezzetliydi.
Translate from Turkish to English
Scott! Lütfen öğlen yemeği için sosisli sandviç yap.
Translate from Turkish to English
Bugün akşam yemeği için balığımız var.
Translate from Turkish to English
Okula yakın yaşadığımdan dolayı öğle yemeği için eve geliyorum.
Translate from Turkish to English
Daha önce öğle yemeği yedim.
Translate from Turkish to English
Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
Translate from Turkish to English
Dean, yemeği gerçekten bir kenara bırakabilir.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeği hazır.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği yemeyi canı istemedi.
Translate from Turkish to English
Onun öğle yemeği vaktine kadar geri dönmesi gerekiyor.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği hazır.
Translate from Turkish to English
Biz erken bir öğle yemeği yedik.
Translate from Turkish to English
İştahınızı büyük bir akşam yemeği için saklayın.
Translate from Turkish to English
Tom yemeği masaya koydu ve herkese yemeye başlamasını söyledi.
Translate from Turkish to English
O, çok kısa bir sürede yemeği hazırladı.
Translate from Turkish to English
Annem akşam yemeği hazırlamanın zamanı olduğunu belirtti.
Translate from Turkish to English
İranlılar ana yemeği yoğurt ile yerlerdi.
Translate from Turkish to English
Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.
Translate from Turkish to English
Bazen akşam yemeği pişiririm.
Translate from Turkish to English
Biz onu akşam yemeği partisine davet ettik.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği yemeden önce ellerimi yıkarım.
Translate from Turkish to English
Onlar altıda varırlar ve sonra hep birlikte akşam yemeği yeriz.
Translate from Turkish to English
Şu ana kadar tattığım ilk Japon yemeği buydu.
Translate from Turkish to English
O günlerde öğle yemeği için eve giderdim.
Translate from Turkish to English
Karısı dışarıda olduğu için, kendisine akşam yemeği pişirdi.
Translate from Turkish to English
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
Translate from Turkish to English
İstasyonda bir kutu öğle yemeği satın aldım.
Translate from Turkish to English
O, buraya her gelişinde, aynı yemeği ısmarlar.
Translate from Turkish to English
Bazen orada öğle yemeği de yiyor.
Translate from Turkish to English
O şimdi akşam yemeği yiyor.
Translate from Turkish to English
Tek başına on kişilik akşam yemeği pişiremezsen, Lucy sana yardımcı olabilir.
Translate from Turkish to English
Biz iki Amerikalı erkek ve iki Alman bayanla akşam yemeği yemek için çıktık.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği zamanı.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği yeme zamanı.
Translate from Turkish to English
Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.
Translate from Turkish to English
Gitmeden önce yemek yemeği istiyorsun.
Translate from Turkish to English
İş yapılır yapılmaz, genellikle beş buçuk civarında, akşam yemeği yemek için eve gelirim.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği yemek için iyi bir yer biliyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Birlikte öğle yemeği yiyorduk.
Translate from Turkish to English
Otel yemeği ile meşhurdur.
Translate from Turkish to English
O, dün akşam yemeği yediğimiz restorandır.
Translate from Turkish to English
Tom sebze yemeği sevmez.
Translate from Turkish to English
Annem, bana öğle yemeği için istediğimi verdi.
Translate from Turkish to English
Tom, o zaman Mary ile birlikte öğle yemeği yiyordu
Translate from Turkish to English
Ben her gün öğle yemeği yaparım.
Translate from Turkish to English
Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum.
Translate from Turkish to English
Biz öğle yemeği saatine kadar Chicago'ya varmalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom dün akşam akşam yemeği yemedi.
Translate from Turkish to English
Bazı öğrenciler, bankta oturuyorlardı ve öğle yemeği yiyorlardı.
Translate from Turkish to English
John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.
Translate from Turkish to English
Tom öğle yemeği için her gün Mary'nin evine uğradı.
Translate from Turkish to English
Tom işine o kadar daldı ki yemek yemeği unuttu.
Translate from Turkish to English
Tom, akşam yemeği için ne yemek istersin?
Translate from Turkish to English
Tom bir kadınlar-sadece akşam yemeği tarafından men edildi.
Translate from Turkish to English
Tom'un öğle yemeği bir sandwiç ve bir elmadan oluşur.
Translate from Turkish to English
Tom ketçaplı patates kızartması yemeği tercih ediyor.
Translate from Turkish to English
Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.
Translate from Turkish to English
Mary pişirirken, Tom akşam yemeği için masayı hazırladı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile öğle yemeği yemek için istekli olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English
Tüm yardımlarına teşekkür etmek amacıyla sana öğle yemeği ısmarlamak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.
Translate from Turkish to English
Tom masanın üzerindeki yemeği birkaç dakika içinde yemiş.
Translate from Turkish to English
Tom'un akşam yemeği için yediği pahalıya mal olmadı.
Translate from Turkish to English
Tom öğle yemeği için ne yer?
Translate from Turkish to English
Tom yemek için yeterli zamanı olmadığından öğle yemeği yemeden gitti.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile yemeği ummasına rağmen tek başına yedi.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin onunla akşam yemeği yeme davetini kabul etti.
Translate from Turkish to English
Açıkçası, Mary'nin benimle öğle yemeği yemesini istemeye güvenim yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom arkadaşlarıyla öğle yemeği yediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom tek başına o kadar çok yemeği yiyemeyeceğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Öğle yemeği için ne istersin?
Translate from Turkish to English
Tom'un akşam yemeği için rulo köftesi ve patates püresi vardı.
Translate from Turkish to English
Bedava öğle yemeği gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English
Tom Çin yemeği yemek istediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom akşam yemeği için güveç yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom akşam yemeği için spagetti yaptı.
Translate from Turkish to English
Tom az önce öğle yemeği yedi.
Translate from Turkish to English
Akşam yemeği için kalmaya ne dersiniz? Ben büyük bir kap güveç yapıyorum.
Translate from Turkish to English
Tom öğle yemeği için dışarı çıktı.
Translate from Turkish to English
Tom meşguldü ve öğle yemeği yeme fırsatı yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin akşam yemeği pişirmesini istedi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye erken bir akşam yemeği için uğramasını istedi.
Translate from Turkish to English
Tom köpek maması yemeği asla denemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom balina eti yemeği asla denemediğini söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom çocuklar yemek yedikten sonra yemek yemeği umursamadığını söylüyor.
Translate from Turkish to English
Tom uzun zamandır iyi bir ev yemeği yemediğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom çiğ istiridye yemeği seviyor.
Translate from Turkish to English
Tom Çin yemeği pişirme hakkında bir şey bilmiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom akşam yemeği için bazı artan yemekleri ısıttı.
Translate from Turkish to English
Tom'un Mary ile bir öğle yemeği buluşması var.
Translate from Turkish to English
Tom'un akşam yemeği için kuzu pirzola, patates ve mantar çorbası vardı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin onunla birlikte akşam yemeği yemeği düşünebileceğini ummuştu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin onunla birlikte akşam yemeği yemeği düşünebileceğini ummuştu.
Translate from Turkish to English
Kedi akşam yemeği için balık aldığında sevinçten heyecanlandı.
Translate from Turkish to English
Tom insanların sigara içtiği yerde yemek yemeği sevmez.
Translate from Turkish to English
Tom herhangi bir baharatlı yemeği sevmez.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: temsilci, imzalanmalıdır, Müzenin, umudunu, yitirmişti, kaybetmişti, Tıptaki, tekrarlayabilir, sevmekle, bayana.