Learn how to use üzerinden in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Çocuk, çitin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Lech Wałęsa 1980'de tersane çitinin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.
Translate from Turkish to English
Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
Translate from Turkish to English
Ağaçların üzerinden kuleyi görebiliriz.
Translate from Turkish to English
İngilizcede 100 üzerinden 90 puan aldı.
Translate from Turkish to English
Lindbergh, Atlantik üzerinden uçan ilk insandı.
Translate from Turkish to English
O plaja gitti, ve denizin üzerinden ufka doğru baktı.
Translate from Turkish to English
Köpek çitin üzerinden bahçeye atladı.
Translate from Turkish to English
İnternet üzerinden insanlara asılmak sokakta asılmaktan daha kolaydır.
Translate from Turkish to English
Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.
Translate from Turkish to English
Uçak bulutların üzerinden uçtu.
Translate from Turkish to English
Tom hendeğin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Ken duvarın üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Uçak Kate'in evinin üzerinden uçtu.
Translate from Turkish to English
O, İngilizcede 100 üzerinden 90 aldı.
Translate from Turkish to English
O, çitin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Omuzumun üzerinden göz gezdirdim.
Translate from Turkish to English
Köpek bir sandalyenin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
O, Paris üzerinden Londra'ya gitti.
Translate from Turkish to English
Uçak Fuji Dağının üzerinden uçtu.
Translate from Turkish to English
Onlar köprünün üzerinden geçtiler.
Translate from Turkish to English
O, çitin üzerinden bir top attı.
Translate from Turkish to English
Onun atı çitin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Çitin üzerinden atlayan beyaz bir köpek gördüm.
Translate from Turkish to English
Masanın üzerinden uzandı ve elimi sıktı.
Translate from Turkish to English
Cookie Kate'nin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
O, su birikintisi üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
At çitin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Sığ hendek üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Omzunun üzerinden arkasına baktı.
Translate from Turkish to English
Tom çamur birikintisinin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Gözlüğünün üzerinden ona baktı.
Translate from Turkish to English
Atını çitin üzerinden atlattı.
Translate from Turkish to English
Hendeğin üzerinden atlamaya korkuyorum.
Translate from Turkish to English
Amerika'ya gitmesinin üzerinden on yıl geçti.
Translate from Turkish to English
Çitin üzerinden göremeyecek kadar çok kısaydı.
Translate from Turkish to English
Honolulu üzerinden Tokyo'ya dönmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Ay dağların üzerinden çıkıyor.
Translate from Turkish to English
Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
Translate from Turkish to English
Çocuğun çitin üzerinden atladığını ve kaçtığını gördü.
Translate from Turkish to English
5 Mart Cuma günü kararlaştırılan 10 Milyar Avroluk kurtarma planı uyarınca Güney Kıbrıs bankalarında 100,000 avronun üzerinde parası bulunan mudilerin artık tasarrufları üzerinden yüzde 9.9 vergi ödemesi gerekecek.
Translate from Turkish to English
Gökdelen çevredeki diğer binaların üzerinden yükseldi.
Translate from Turkish to English
Jet binanın üzerinden uçtuğunda pencere camları zangırdadı.
Translate from Turkish to English
Tom çitin üzerinden tırmanmaya çalıştı.
Translate from Turkish to English
Tom masanın üzerinden eğildi ve Mary'yi öptü.
Translate from Turkish to English
Hong Kong üzerinden eve döndü.
Translate from Turkish to English
Dün camın üzerinden sürmüştüm, ama sadece dış lastiğim hasar gördü.
Translate from Turkish to English
Üzerinden tam bir sene geçti.
Translate from Turkish to English
Ellerini çek kızımın üzerinden!
Translate from Turkish to English
O Amerika üzerinden Avrupa'ya gitti.
Translate from Turkish to English
Çitin üzerinden tırmandım.
Translate from Turkish to English
Çocuklar çitin üzerinden tırmandı.
Translate from Turkish to English
O hendeğin üzerinden atlayamam.
Translate from Turkish to English
Çek ellerini onun üzerinden.
Translate from Turkish to English
Çek pis ellerini onun üzerinden.
Translate from Turkish to English
Tom birinin kendisini izleyip izlemediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.
Translate from Turkish to English
Tom su birikitisinin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Siyah bulutlar kent üzerinden geçiyordu.
Translate from Turkish to English
Tom çit üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Tom sığ hendeğin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Dönüşünün üzerinden haftalar geçti.
Translate from Turkish to English
Tom omzunun üzerinden sinirli şekilde baktı.
Translate from Turkish to English
Telesekreterde bir mesaj: "Lütfen beni sonra ara. 18.00'e kadar cep telefonumdan, ondan sonra ise sabit hat üzerinden bana ulaşabilirsin.
Translate from Turkish to English
Filmlerde, hayaletler duvarların üzerinden yürüyebilir.
Translate from Turkish to English
Tom çitin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
Tom çitin üzerinden baktı.
Translate from Turkish to English
Tom omzunun üzerinden baktı.
Translate from Turkish to English
Tom filme 10 üzerinden 7 puan verdi.
Translate from Turkish to English
Dere üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
Translate from Turkish to English
Birçok göçmen Balkanlar üzerinden Yunanistan'dan Batı Avrupa'ya seyahat ediyor.
Translate from Turkish to English
Birçok göçmen, Yunanistan ve Balkanlar üzerinden Batı Avrupa'ya yolculuk ediyor.
Translate from Turkish to English
Kız gözlerini onun üzerinden alamadı.
Translate from Turkish to English
Bunun üzerinden atla.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin hala onu takip edip etmediğini görmek için omzunun üzerinden baktı.
Translate from Turkish to English
Şikago üzerinden Boston'dan San Fransisko'ya seyahat etti.
Translate from Turkish to English
Son görüşmemizin üzerinden çok zaman geçti, değil mi?
Translate from Turkish to English
Ellerini Tom'un üzerinden çek.
Translate from Turkish to English
Göçmenler Avustralya'ya deniz üzerinden geliyorlar.
Translate from Turkish to English
Bir helikopter başımızın üzerinden uçtu.
Translate from Turkish to English
O San Francisco üzerinden geldi.
Translate from Turkish to English
O, duvarın üzerinden bakmak için fazla kısaydı.
Translate from Turkish to English
Tavuklar duvar üzerinden uçamazlar.
Translate from Turkish to English
Koşucu yerin içindeki deliğin üzerinden zıpladı.
Translate from Turkish to English
Web'deki her şey Google üzerinden bulunamaz.
Translate from Turkish to English
İnternet üzerinden bağış kabul ediyoruz.
Translate from Turkish to English
O, ceketini omzunun üzerinden attı.
Translate from Turkish to English
Yusufçuk incelikle suyun üzerinden geçti.
Translate from Turkish to English
Ben PayPal üzerinden size ödeme gönderdim.
Translate from Turkish to English
Mary uzun at kuyruğunu omzunun üzerinden attı.
Translate from Turkish to English
Köpek çitin üzerinden atladı.
Translate from Turkish to English
O, Amerika Birleşik Devletleri üzerinden Avrupa'ya gitti.
Translate from Turkish to English
Saçları omzunun üzerinden düştü.
Translate from Turkish to English
Ben çitin üzerinden tırmanmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English
Omzumun üzerinden bakmanı istemiyorum.
Translate from Turkish to English
İnternet üzerinden ödeyebilir miyim?
Translate from Turkish to English
Tom genellikle giysileri internet üzerinden satın alır.
Translate from Turkish to English
O derenin üzerinden atlamaya cesaret edemedi.
Translate from Turkish to English
Program dün radyo üzerinden yayınlandı.
Translate from Turkish to English
Onun ölümünün üzerinden on yıl geçti.
Translate from Turkish to English
Tom omzunun üzerinden geriye baktı ve el salladı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: soğuk, Doğru, söylüyorsun, Haklısın, yorgunum, çalışıyor, Bizimle, kal, cevaplayın, dürüst.