Turkish example sentences with "gittiler"

Learn how to use gittiler in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Onlar dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

Arabayla Şikago'ya gittiler.

Bazı öğrenciler otobüsle, diğerleri ise yürüyerek gittiler.

Balığa gittiler.

Avustralya'ya altın bulmak arzusuyla gittiler.

Dün balığa gittiler.

Onlar plaja gittiler.

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.

Onlar mutluluğu aramaya gittiler.

Tom ve Mary okullarını astılar ve hayvanat bahçesine gittiler.

Tom ve John bazı kızları almak için dün gece bara gittiler.

Tom ve Mary birkaç kez birlikte yüzmeye gittiler.

Ken ve Joe tenis oynamak için parka gittiler.

Onlar metro ile gittiler.

Onlar Tottori'ye gittiler.

Onlar hayvanat bahçesine gittiler.

Onlar ne zaman eve gittiler?

Misafirlerin hepsi gittiler.

Onlar Avrupa'ya gittiler.

Onlar aceleyle tren istasyonuna gittiler.

Onlar müzeye otobüsle gittiler mi?

Onlar geçen yıl Kyoto'ya gittiler.

Bütün öğrenciler eve gittiler.

Onların hepsi restorana gittiler.

İstasyona arabayla gittiler.

Onlar art arda gittiler.

Onlar kendi yollarına gittiler.

Onlar çocuğun yardımına gittiler.

Oraya birlikte gittiler.

Çocuklar çoktan okula gittiler.

Onlar zıt yönlere gittiler.

Bir sonraki sabah parka gittiler.

Öğle yemeği yedikten sonra gittiler.

Calais yoluyla Paris'e gittiler.

Noel arefesinde kiliseye gittiler.

Çocuklar parkta oynamaya gittiler.

Piknik için ormana gittiler.

Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

Akşam yemeği için Van Buren'in evine gittiler.

Aceleyle trafik kazasının olduğu yere gittiler.

Antartika'ya bir sefere gittiler.

Kuzey kutbuna bir sefere gittiler.

Onlar sörf yapmaya gittiler.

El ele gittiler.

Balinaları izlemeye gittiler.

Onlar Disney World'e gittiler.

Onlar gittiler mi?

Az önce gittiler.

Onlar zaten gittiler.

Onlar birlikte gittiler.

Onlar geri gittiler.

Onlar uzaklara gittiler.

Birlikte gittiler.

Aceleyle gittiler.

Onlar arabayla gittiler.

Onlar arabayla eve gittiler.

Onların ikisi de gittiler.

Onların hepsi gittiler.

Onlar Yeni Zelanda'ya gittiler.

Onlar bir bara gittiler.

Tom ve Mary sahil boyunca yürüyüşe gittiler.

Tom ve Mary bir gece yarısı yüzmesine gittiler.

Tom ve Mary birlikte alışverişe gittiler.

Tom ve Mary birlikte kuyumcu dükkanına gittiler.

Tom ve Mary yemeklerini bitirdiler ve sonra TV izlemek için oturma odasına gittiler.

Onlar oraya nasıl gittiler?

Onlar halka açık yüzme havuzuna gittiler.

Hazine aramaya gittiler.

Üniversitede okumak için İspanya'ya gittiler.

Tom ve Mary gittiler.

Dün gece sinemaya gittiler.

Onlar ölüp gittiler, beni terk ettiler.

Dağlarda kayak yapmaya gittiler.

Mary'yle birlikte Boston'a gittiler.

Tom ve Mary ayrı yollarına gittiler.

Emily ablasının evinde kalıyor, çünkü anne babası birkaç haftalığına Amerika Birleşik Devletleri'ne gittiler.

Tom ve Mary birlikte gittiler.

Tom ve Mary geyik avlamaya gittiler.

Evi haraç mezat satıp gittiler.

Onlar biz gelmeden önce gittiler.

Birlikte buz patenine gittiler.

Doğruca yatmaya gittiler.

İşçiler greve gittiler.

Onlar hastaneye gittiler.

Erkekler ve kadınlar savaşa gittiler.

Dün sinemaya gittiler.

Onların hepsi eve geri gittiler.

Diğer kızlar nereye gittiler?

Onlar oraya gittiler.

Tom ve Mary evlilik yıldönümlerini kutlamak için lüks bir restorana gittiler.

Onlar Almanya, Fransa ve İngiltere'ye gittiler.

Onlar alışveriş merkezine gittiler, orada yemek yediler ve bir film izlediler.

O çocuklar bir şarkı söyleyerek çekip gittiler.

Hem Tom hem de Mary aynı okula gittiler.

Alana ve Nila geçen gün diskoya gittiler.

Onlar Avustralya'ya gittiler, değil mi?

Çocuklar Pazar günleri nehre gittiler.

Tom ve Mary iki hafta balayı için Hawaii'ye gittiler.

Tom ve Mary birlikte hayvanat bahçesine gittiler.

Tom ve Mary bir kamp gezisine gittiler.

Nereye gittiler?

Also check out the following words: Tanrıya, şükür, Günaydın, Mike, uyu, Timmy, yıllar, Muiriel, Hepinize, hırsızlığın.