Learn how to use gerçek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Salman Rüşdi'nin “Şeytan Ayetleri” modern edebiyatın gerçek başyapıtıdır.
Translate from Turkish to English
Twitter, gerçek bir arkadaş değildir.
Translate from Turkish to English
Gerçek sanat hırsızlıktır.
Translate from Turkish to English
Bu da seninle ilgili gerçek.
Translate from Turkish to English
Sonunda gerçek bizim tarafımızdan öğrenildi.
Translate from Turkish to English
Hepiniz gerçek hikayeyi biliyorsunuzdur.
Translate from Turkish to English
Söylenti gerçek olamaz.
Translate from Turkish to English
Bestenin bu bölümünün biraz gerçek beceriye ihtiyacı var.Bunun piyanoda nasıl çalınacağını öğrenmek uzun zamanımı aldı.
Translate from Turkish to English
Bu gerçek unutulmamalı.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesi gerçek görünüyor.
Translate from Turkish to English
Gerçek olamayacak kadar iyi.
Translate from Turkish to English
Bunun gerçek bir Picasso olduğuna inanıyorum.
Translate from Turkish to English
Bilimsel gerçek insan aklının bir yaratılışıdır.
Translate from Turkish to English
Haber gerçek olabilir mi?
Translate from Turkish to English
Bu inciler yapay değil, gerçek.
Translate from Turkish to English
Gerçek arkadaşlık bedelsizdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek dostluk bedelsizdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek dostluğun bedeli yoktur.
Translate from Turkish to English
Gerçek arkadaşlığın bedeli yoktur.
Translate from Turkish to English
Gerçek dostluk paha biçilmezdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.
Translate from Turkish to English
Ben gerçek bir balık değilim, ben sadece basit bir peluşum.
Translate from Turkish to English
Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
Translate from Turkish to English
Söylenenlere göre, o gerçek.
Translate from Turkish to English
Gerçek kimliğini bulduğumda, hayatım bir anlam ifade etmeye başladı.
Translate from Turkish to English
O araba gerçek bir güzelliktir.
Translate from Turkish to English
Birçok ekonomist o gerçek hakkında bilgisiz.
Translate from Turkish to English
Benim senden başka gerçek arkadaşım yok.
Translate from Turkish to English
Gerçek onlara söyleniliyormuydu?
Translate from Turkish to English
Gerçek bir arkadaş ender bir kuş gibidir.
Translate from Turkish to English
Kathleen'in ifadelerinin gerçek olduğu çıktı.
Translate from Turkish to English
O politikacının söylediği hiç gerçek değil.
Translate from Turkish to English
Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.
Translate from Turkish to English
Google'da biraz araştırdıktan sonra, söylediğinin gerçek olmadığından şüpheleniyorum.
Translate from Turkish to English
Sadece tek bir gerçek var.
Translate from Turkish to English
Kar olmadan kış gerçek görünmüyor.
Translate from Turkish to English
O futbol topu gerçek deriden imal edilmiştir.
Translate from Turkish to English
Söylenti gerçek oldu.
Translate from Turkish to English
El sanatının giysisi olmalı, ama gerçek çıplak gitmeyi seviyor.
Translate from Turkish to English
Sadece tek bir gerçek ruhani bilgi vardır: ben algıladığımı algılarım.
Translate from Turkish to English
O gerçek bir Müslüman
Translate from Turkish to English
O gerçek değil.
Translate from Turkish to English
Bu senfoni gerçek bir şaheser.
Translate from Turkish to English
O, gerçek bir daire değildir.
Translate from Turkish to English
Gerçek savaş bu hikâyeden daha çok korkunç.
Translate from Turkish to English
Gerçek bugün okula gitmememdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek bütün parayı harcamış olmamdır.
Translate from Turkish to English
Gerçek kitabı henüz okumamış olmamdır.
Translate from Turkish to English
Gerçek benim yüzemememdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek şu ki, biz hava olmadan yaşayamayız.
Translate from Turkish to English
Gerçek şu ki onun babası işten dolayı New York'ta yalnız yaşıyor.
Translate from Turkish to English
Herkes çocuğu gerçek bir deha olarak tanır.
Translate from Turkish to English
Bu teklif gerçek olamayacak kadar çok iyi görünüyor. Bit yeniği nedir.
Translate from Turkish to English
Gerçek amacın nedir?
Translate from Turkish to English
Belge ne gerçek ne de sahte.
Translate from Turkish to English
Gerçek görüntüler yoktur.
Translate from Turkish to English
O, yirmi yaşında olduğunu söyledi, gerçek değildi.
Translate from Turkish to English
Sayfaların boyutu genellikle en az 4 KiB (4 × 1024 bayt) büyüklüğündedir ve büyük sanal adres alanlarına ya da büyük gerçek bellek miktarlarına sahip sistemler genellikle daha büyük sayfalar kullanırlar.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesinin gerçek olduğunu düşünmüyorum.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesi gerçek mi?
Translate from Turkish to English
Onun hikayesinin gerçek olup olmadığını merak ettim.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesi gerçek olamaz. O sık sık yalan söyler.
Translate from Turkish to English
Tom'un şimdiye kadar herhangi gerçek bir tehlike içinde olduğundan şüpheliyim.
Translate from Turkish to English
Söylenti gerçek çıktı.
Translate from Turkish to English
Eğer saman yanarsa, gerçek bir felaket olur.
Translate from Turkish to English
Gerçek dost kara günde belli olur.
Translate from Turkish to English
İhtiyacın olduğunda yanında olan dost gerçek dosttur.
Translate from Turkish to English
Bu gerçek bir kelepir.
Translate from Turkish to English
Gerçek şu ki, ben bir yazar olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English
Gerçek bizim davet edilmememizdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek şu ki, Ellen seni dünyalar kadar sevdi.
Translate from Turkish to English
İyi bir mektup yazmanın gerçek sırrı sanki konuşuyormuşsun gibi yazmaktır.
Translate from Turkish to English
O, gerçek bir cadı!
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin söylediğinin gerçek olduğuna umutsuzca inanmak istedi.
Translate from Turkish to English
Bir gerçek, esas olarak, tartışılmazdır.
Translate from Turkish to English
Tom onun gerçek olmasını diliyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'ye hikayenin gerçek olmadığını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un sohbet odalarında gerçek ismini vermeyecek kadar aklı var.
Translate from Turkish to English
Tom hikayenin gerçek olmadığını biliyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin söylediğinin gerçek olmasını umuyor.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin hikayesinin gerçek olduğundan şüphe ediyor.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'nin söylediğinin gerçek olduğu ihtimalini tamamen görmezden gelemedi.
Translate from Turkish to English
Tom'un söylediklerinin yarısı gerçek değil.
Translate from Turkish to English
O, benim ifademin gerçek olduğunu kabul etti.
Translate from Turkish to English
O bana gerçek bir dost oldu.
Translate from Turkish to English
O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?
Translate from Turkish to English
Gerçek yanımda para olmamasıdır.
Translate from Turkish to English
Gerçek söylentinin asılsız olmasıdır.
Translate from Turkish to English
Gerçek onun o akşam geç uyumasıdır.
Translate from Turkish to English
Gerçek kedimin utangaç olmasıdır.
Translate from Turkish to English
Gerçek şu ki, onu ben yaptım.
Translate from Turkish to English
Gerçek onun hakkında bir şey bilmememdir.
Translate from Turkish to English
Gerçek bir yalan söylemiş olmamdır.
Translate from Turkish to English
Açıklamanız inandırıcı olmayacak; o gerçek olamayacak kadar imkansız.
Translate from Turkish to English
Gerçek bir zevkle kitabını okudum.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesinin ne kadar çok gerçek olduğunu söyleyemem.
Translate from Turkish to English
Onun hikayesinde bir zerre gerçek yok.
Translate from Turkish to English
Portre tam olarak gerçek şey gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
O, gerçek bir bilim adamıdır.
Translate from Turkish to English
O, gerçek benliğini bilmiyor gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Gerçek duygusunu saklamada uzman oldu.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: kaçmadığından, emin, olun, Elmanın, olmadığını, sanıyorsun, Tercihinizi, yapın, Linux, ücretsiz.