Turkish example sentences with "gelmez"

Learn how to use gelmez in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Bilgelik yaşla birlikte otomatik olarak gelmez.

Yarın derse gelmez.

Bu iş sırasında, sert surat yaparsan, müşteriler gelmez.

George 70 kg dan daha az gelmez.

Bu tehlike geçti anlamına gelmez.

O, kesinlikle gelmez.

Büyük bir unvan mutlaka yüksek bir görev anlamına gelmez.

Otobüs her zaman zamanında gelmez.

Toplumsal düzen doğadan gelmez. Gelenekler üzerine kurulmuştur.

O her zaman geç gelmez.

John gelir gelmez gidelim.

Tom asla zamanında gelmez.

Tom çoğunlukla derse gelmez.

Sadece Tom'un Mary ile asla karşılaşmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Sadece Tom'un bir anahtarı olmadığını söylemesinden dolayı, onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Bir felaket, tek başına asla gelmez.

O asla ebeveynlerine karşı gelmez.

O, postacı gelir gelmez, postasını almak için dışarı fırlar.

Tom her zaman vaktinde gelmez fakat Mary genellikle gelir.

O asla zamanında gelmez.

O, yağmur yağarsa gelmez.

O gelir gelmez, ayrılacağız.

O sık sık okula gelmez.

O, her gün buraya gelmez.

O gelir gelmez başlayalım.

O her gün buraya gelmez.

O, sık sık okula gelmez.

O, bazen okula gelmez.

Onun sadece zengin olması onun mutlu olduğu anlamına gelmez.

Eğer yağmur yağarsa, o gelmez.

O gelir gelmez gidelim.

Bir fincan çay için içeri gelmez misin?

O gelir gelmez, başlayacağız.

Başarı tembellikten gelmez.

"Sence gelecek mi?" "Umarım gelmez."

O gelir gelmez parti başladı.

Gelir gelmez sana söyleyeceğinden eminim.

Yarın yağmur yağarsa, o buraya gelmez.

Bir ihtimal yağmur yağarsa, o gelmez.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir.

Asosyal olabilirim , ama bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Sanırım elden bir şey gelmez.

Onu yarı yolda bırakırsan bu beni de ileride yarı yolda bırakacağın anlamına gelmez mi?

Senin yaptıklarının benim tarafımdan çözülmesi bunun başka insanlar tarafından da çözüleceği anlamına gelmez mi?

Boşuna beklemeyin Tom bir daha gelmez.

Tom gelir gelmez gidelim.

Antisosyal olabilirim fakat bu insanlarla konuşmadığım anlamına gelmez.

Eğer ki ailemi kuramayacaksam benden hayır gelmez.

Tom asla gelmez.

Havaalanına gelir gelmez ofisini aradı.

Bu tehlikenin geçtiği anlamına gelmez.

Tom buraya gelir gelmez yemek yiyeceğiz.

Tom buraya gelir gelmez gideceğiz.

Tom buraya gelir gelmez toplantıya başlayacağız.

Öpülmekten zarar gelmez, değil mi?

Tom her zaman geç gelmez.

Tom her gün buraya gelmez.

Tom eve gelir gelmez akşam yemeğini yiyeceğiz.

Tom gelir gelmez kutlamaya başladık.

Tom buraya gelir gelmez gitmeyi planlıyoruz.

Bu ne anlama geldiğini düşündüğün anlama gelmez.

Tom asla buraya gelmez.

Sadece nefes yaşam anlamına gelmez.

O kesinlikle gelmez.

Tom asla saat 2:30'dan önce buraya gelmez.

Nadiren gelmez.

Tom buraya gelir gelmez toplantıya başlayabiliriz.

Bir çiçekle yaz gelmez.

Dinlenmek, tüm gün uyumak anlamına gelmez.

Aslında kimse buraya gelmez.

Gelir gelmez konuşmamız gerektiğini düşündüm.

İpe sapa gelmez.

Bu asla başa gelmez.

Gelir gelmez size yazacağım.

Denizde yüzmek, denize sahip olmanın anlamına gelmez.

Bu, onların diğer insanlarla ortak bir şeyi olmadığı anlamına gelmez.

Hiç kimse beni ziyaret etmeye gelmez.

Tom bazen işe gelmez.

Sırf hayaletleri göremiyorsun diye, bu onların var olmadığı anlamına gelmez.

O gelir gelmez hastalandı.

Helen eve gelir gelmez hastalandı.

O gelir gelmez gitmesi istendi.

O aklına gelir gelmez onu yürürlüğe koydu.

Tom buraya gelir gelmez her şey harika olacak.

Aynı dert kişinin başına iki kez gelmez.

Tom buraya gelir gelmez gidelim.

Ölen geri gelmez.

Giden geri gelmez.

Yağmur yağarsa Tom gelmez.

Hiçbir şey kolay gelmez.

Tom Mary gelir gelmez bize söyleyeceğine söz verdi.

Tom'a gelir gelmez seni aramasını söyleyeceğim.

Tom eve gelir gelmez yatmaya gitti.

O zorunlu olarak haklı olduğun anlamına gelmez.

Bütün köpekler hayvandır. Yine de bu bütün hayvanların köpek olduğu anlamına gelmez.

Tom gelir gelmez gideceğiz.

"Yalan söyleme" ille de "doğruyu söyle" anlamına gelmez.

Benim hakkımda istediğine inanabilirsin ama bu onun doğru olduğu anlamına gelmez.

Bir şey sadece yasal olduğundan dolayı etik olduğu anlamına gelmez.

Bir şeyin yasal olması, onun etik olduğu anlamına gelmez.

Öylesine yapabilirsin,bu nasıl yapıldığını bildiğin anlamına gelmez.

Also check out the following words: Ay, bulutların, üzerinde, kaldı, Kısa, saç, stilini, Konuya, Fransız, kaldım.