Turkish example sentences with "gelin"

Learn how to use gelin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Sakıncası yoksa birazdan buraya gelin.

Eğer zamanınız olursa beni görmeye gelin.

Çabuk gelin.

Benim grup bu hafta Chuck's Bar and Grill de konser verecek. Lütfen bizi görmeye gelin.

Gelin ve bize katılın.

Gelin ve bize yardımcı olun.

O, bir gelin gibi giyindi.

Gelin çok güzel görünüyordu.

Bu sözü görmezden gelin.

Yarın beni görmeye gelin.

Bu ülkede, biz, yükvücut bir millet, yekvücut bir halk olarak yücelir veya düşeriz. Gelin, siyasetimizi uzun zamandır zehirleyen o aynı partizanlık, detaycılık ve hamlık duygularının cazibesine, hep birlikte karşı koyalım.

Lütfen bir ara bizim kasabaya gelin.

Lütfen yeni evimizde bizi görmeye gelin.

Herhangi bir zamanda şehre gelirseniz, beni görmeye gelin.

Lütfen öğleden sonra evime gelin.

Hanımefendiler ve beyefendiler, lütfen bu tarafa gelin.

Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.

Benimle gelin.

Damat şu anda bir şirket için çalışıyor ve gelin de bizim öğretmenimiz.

Gelin damat tören bitince öpüştüler.

Gelin mutluluk saçıyordu.

Kendimi görücüye çıkan gelin gibi hissediyorum.

Bana karşı yüreğinizi açıp gelin.

Gelin bize katılın.

Zamanında gelin.

Peşimden gelin!

Lütfen yarın beni görmeye gelin.

İstediğiniz zaman gelin.

Bazen gelin ve bizi Boston'da ziyaret edin.

Romanya'ya tekrar gelin.

Hepiniz buraya gelin.

Gelin bana katılın, olmaz mı?

Üzgünüm şu anda patronum uyuyor. Lütfen yarın yine gelin.

Teşekkürler, lütfen yine gelin.

Benimle gelin, bizimle gelin!

Benimle gelin, bizimle gelin!

Gelin ve damat yüzüklerini takınca herkes onları alkışladı.

En geç altıda gelin.

Teşekkürler ve hızlıca geri gelin.

Bu bir sonraki şarkıyı gelin ve damada ithaf etmek istiyorum.

Kendi kendine gelin güvey oluyorsun.

İçeri gelin ve şuna bir göz atın.

İçeri gelin, size kahve ikram edeyim.

Herkes, buraya gelin.

Sen güzel bir gelin olacaksın.

Her ikiniz de buraya gelin.

Lütfen bir süre için evime gelin.

Gelin ve size sürpriz yapmamıza izin verin.

En azından altıda gelin.

Hiç olmazsa altıda gelin.

Gelin ve herkesi karşılayın!

Lütfen yönetim merkezine gelin.

Gelin çok güzel görünüyor.

Eve gelin.

Gelin, beyaz bir gelinlik giyiyordu.

Sizin için her ne zaman uygun olursa gelin.

Oğlanla gelin ayrılmadı mı, daha?

Geleneğe göre, gelin uyumlu olmalıdır.

Her gelin düğün gününde güzeldir.

Siz ikiniz benimle gelin.

Saat tam gece 10'da gelin.

Buraya gelin.

O bir gelin.

Tom, Maria! Aşağıya gelin çocuklar, yemek hazır.

Önce geliş sonra bir gelin al.

Siz ikiniz buraya gelin.

İşte gelin geliyor!

Sonbaharda Saint Petersburg'u ziyarete gelin!

Gelin aniden güldü.

Üsse geri gelin.

Ofisime kadar gelin.

Yarın akşam benimle sinemaya gelin.

Bazen müzik çalmamızı izlemeye gelin.

Alışverişiniz için teşekkür ederim. Lütfen tekrar gelin!

Kendi kendine gelin güvey oldu.

Güle güle gidin, güle güle gelin!

Sonunda, bir Haziran gelin olacaksın.

Lütfen saat 2.30'dan önce gelin.

Lütfen saat 2.30'da gelin.

Sadece Tom'un söylediğini görmezden gelin.

Lütfen ileriye doğru gelin.

Size değersiz olduğunu söyleyen herkesi görmezden gelin. Kimse değersiz değildir.

Eğer biri size değersiz olduğunuzu söylerse, sadece onları görmezden gelin.

İçeri gelin. Başlamak üzereyiz.

Kendimi hiç gelin olarak ummuyorum.

Daha sonra tekrar gelin, efendim.

Buraya gelin ve ateşin yanında kendinizi ısıtın.

Lütfen sizi daha iyi görebilmem için ışığa gelin.

Gelin, çok konuşmadan hemen dövüşe geçelim.

Lütfen öğleden sonra ofisime gelin.

Tom, işiniz bittiğinde lütfen ofisime gelin. Sana önemli bir şey söylemeliyim.

Yakında gelin yoksa yiyecek kalmayacak.

Gelin alçaltılmış gözlerle ve ona bakan herkesle odaya geldi.

Mümkünse salı günü gelin.

Lütfen zamanında gelin.

Bizi tekrar ziyaret etmeye gelin.

Gelmek istiyorsanız, gelin.

Elinizden geldiği sürece kısa sürede buraya geri gelin.

Lütfen okuldan hemen sonra eve gelin.

Kapı yoluyla içeri gelin.

İçeri gelin, lütfen.

Also check out the following words: halde, başın, belaya, girecek, Alkolsüz, içecekleriniz, Çocukların, uykuya, ihtiyacı, vardır.