Turkish example sentences with "geleceği"

Learn how to use geleceği in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Geleceği varsa göreceği de var.
Translate from Turkish to English

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
Translate from Turkish to English

George'un geleceği kesindir.
Translate from Turkish to English

Savaşın geleceği belliydi.
Translate from Turkish to English

Bayan Harris oğlunun geleceği hakkında çok şüpheli.
Translate from Turkish to English

Onun geleceği kesindir.
Translate from Turkish to English

O, geleceği hakkında endişelidir.
Translate from Turkish to English

O, geleceği hakkında belirsizdir.
Translate from Turkish to English

O, geleceği hakkında güvensiz hissetti.
Translate from Turkish to English

Geleceği düşünmemek elimde değil.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler genellikle kendi çocuklarının geleceği hakkında endişelidirler.
Translate from Turkish to English

Geleceği öngörebilirim.
Translate from Turkish to English

Geleceği düşünmeden edemiyorum.
Translate from Turkish to English

Washington sık sık geleceği düşündü.
Translate from Turkish to English

İşimizin geleceği iyi değil.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar geleceği tahmin edebildiklerini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse geleceği önceden bilemez.
Translate from Turkish to English

Çocuğun parlak bir geleceği var.
Translate from Turkish to English

Çocuğun geleceği parlak.
Translate from Turkish to English

Hatalarımızdan ders çıkaralım ve geleceği güzel inşa edelim olur mu?
Translate from Turkish to English

Bu işin geleceği yok.
Translate from Turkish to English

O ona bağlı olduğu için, insanlığın geleceği belirsiz kalır.
Translate from Turkish to English

Bazen geleceği düşünüyorum ve nefes almayı unutuyorum.
Translate from Turkish to English

Geleceği bilmek ister misin?
Translate from Turkish to English

Şirketimizin geleceği tehlikede. Son birkaç yıldır aşırı derecede borçluyuz.
Translate from Turkish to English

Geleceği düşünmeliyim.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği tahmin etmeye çalıştı.
Translate from Turkish to English

Tom aslında geleceği tahmin edebileceğine inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom gerçekten geleceği tahmin edebileceğine inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Erkek arkadaşım Japonya'da yaşıyor. Ben Almanya'da yaşıyorum.Bizim ilişkimizin bir geleceği var mı?
Translate from Turkish to English

İnsanlığın geleceği sizin ellerinizde.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği tahmin edebileceğini söylüyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye geleceği tahmin edebileceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Geçmişi unut, geleceği yaşa.
Translate from Turkish to English

Geleceği için büyük hayalleri var.
Translate from Turkish to English

Geleceği önceden haber verebilir misin?
Translate from Turkish to English

Problem hakkında ne yapmaya çalıştığını anladığımı sanıyorum fakat geleceği de düşünmelisin.
Translate from Turkish to English

Tom'un aydınlık bir geleceği var.
Translate from Turkish to English

Bana onların geleceği saati tam olarak söyleyin.
Translate from Turkish to English

O, geleceği parlak bir öğrenci.
Translate from Turkish to English

Geleceği hakkında endişeleniyor.
Translate from Turkish to English

"Geçmişi ve geleceği bırak, gününü yaşa", "nasıl hissediyorsan öyle davran", "başkaları için değil kendin için yaşa", "sen de herkes kadar değerlisin, düşüncelerin ve duyguların da onlar kadar değerlidir" gibi aslında hiç de yanlış olmayan felsefi yargılar, köşe yazarlarının ve sunucuların elinde ve dilinde, toplumsal geleneklere, göreneklere, kültüre ve dile aykırı bireysel davranışların, nezaketsizliklerin, terbiyesizliklerin ve kültürsüzlüklerin yani "öğrenilmiş cehaletin" gerekçeleri olmaktadır.
Translate from Turkish to English

O, geleceği çok parlak genç bir adamdır.
Translate from Turkish to English

Evliliğimin geleceği hakkında çok endişeliyim.
Translate from Turkish to English

Onun geleceği garantili.
Translate from Turkish to English

Tom bir sonraki yemeğin nereden geleceği hakkında endişelenmedi.
Translate from Turkish to English

Mars yaşayabileceğimiz geleceği parlak bir yer.
Translate from Turkish to English

Bu teknolojinin iyi bir geleceği var.
Translate from Turkish to English

Sanırım geleceği düşünsen iyi olur.
Translate from Turkish to English

Geleceği umurumda değil.
Translate from Turkish to English

O geleceği parlak bir genç.
Translate from Turkish to English

Geçmişi unut, şu anı yaşa, geleceği düşün.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English

Son günlerde Tom geleceği hakkında endişe ediyor.
Translate from Turkish to English

Gerçekten geleceği görebiliyor musun?
Translate from Turkish to English

Otelin geleceği çok umut verici görünüyor.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği değiştirmek zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Geçmişi olmayanın geleceği olmaz!
Translate from Turkish to English

Tom'un geleceği parlaktır.
Translate from Turkish to English

O evli bir adam olarak geleceği düşünmek zorunda.
Translate from Turkish to English

Hiç kimse geleceği bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Her zaman geleceği görmeyi hayal ettim.
Translate from Turkish to English

Ebeveynler her zaman çocuklarının geleceği hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English

Tom'un geleceği belirsiz kalmaya devam ediyor.
Translate from Turkish to English

Biz Tom'un geleceği hakkında endişeliyiz.
Translate from Turkish to English

Tomas geleceği değiştirdi.
Translate from Turkish to English

Bana elini göster, sana geleceği anlatacağım.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği hakkında endişeleniyor.
Translate from Turkish to English

O çocuğun çılgın bir geleceği var!
Translate from Turkish to English

Bizim ülkemizin geleceği yoktur.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği okumaya çalışıyor.
Translate from Turkish to English

Mary'nin ne zaman geleceği konusunda Tom'un hiçbir fikri yok.
Translate from Turkish to English

Tom asla geleceği düşünmedi.
Translate from Turkish to English

İnsanın geleceği, kadındır.
Translate from Turkish to English

Kimse geleceği bilmiyor.
Translate from Turkish to English

Sen gerçekten geleceği anlatabilir misin?
Translate from Turkish to English

Bu, ülkemizin geleceği için hayati bir karar.
Translate from Turkish to English

Geleceği öngörmeye çalışmayacağım.
Translate from Turkish to English

Bu ülkenin geleceği hakkında çok endişeliyiz.
Translate from Turkish to English

Bunun bir geleceği olabilir mi?
Translate from Turkish to English

Bunun bir geleceği olabilir.
Translate from Turkish to English

Öğretmen bizlerin anavatanın geleceği olduğumuzu söyledi.
Translate from Turkish to English

Öğretmen bizim kendi anavatanımızın geleceği olduğumuzu söyledi.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği hakkında güvensiz hissediyor.
Translate from Turkish to English

Avrupanın geleceği hakkında birlikte düşünmemiz gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği konusunda bana söz verdi.
Translate from Turkish to English

Geleceği görebileceğinizi mi söylüyorsunuz?
Translate from Turkish to English

Geleceği için endişelidir.
Translate from Turkish to English

Geçmişin gözyaşları geleceği verimli kılar.
Translate from Turkish to English

Ben insanlığın geleceği için korkuyorum.
Translate from Turkish to English

Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu kendi başınıza yaratmaktır.
Translate from Turkish to English

Anne, çocuklarının geleceği hakkında çok endişelidir.
Translate from Turkish to English

Almanya'nın geleceği iyi ellerde.
Translate from Turkish to English

Almanya'nın geleceği emin ellerde.
Translate from Turkish to English

Bu seçim, bu ülkenin geleceği için önemlidir.
Translate from Turkish to English

Tom geleceği hakkında endişeli olduğunu söyledi.
Translate from Turkish to English

Onun önünde böyle parlak bir geleceği vardı.
Translate from Turkish to English

Onun buraya geleceği kesin.
Translate from Turkish to English

Ben şirketin geleceği ile ilgili üst düzey yöneticilerinin toplantısında duvardaki sinek olmayı isterdim.
Translate from Turkish to English

Tom'un geleceği kesin.
Translate from Turkish to English

Tom ve ben birlikte geleceği
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: söyleyebilir, hakkında, bilmeniz, süper, kahraman, olmasıdır, henüz, hazır, evleri, yaptığını.