Turkish example sentences with "garip"

Learn how to use garip in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Hayat ne kadar garip!

O, garip hayvanları sever, örneğin yılanlar.

Orada garip bir hayvan gördüler.

O bana biraz garip geliyor.

Garip bir keşif yaptılar.

Onun hiçbir şey söylememesini garip buluyorum.

Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.

O, yılanlar gibi, garip hayvanlardan hoşlanıyor.

O yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

Garip görünmüyor ama nedense garip hissettiriyor.

Garip görünmüyor ama nedense garip hissettiriyor.

Bu bana göre biraz garip.

Yüzünde garip bir görünüm vardı.

Ben sana garip bir şey söylemek istiyorum.

Ben garip bir şey olduğunu hissetmiş olmama rağmen, ben sadece onun ne olduğunu bilmiyordum.

Tom uyandığında kendini garip bir odada buldu.

Picasso'nun resimleri bana garip görünüyor.

O, yılanlar gibi, garip hayvanları seviyor.

Çok garip görünse de, Tom'un söylediği doğrudur.

Tom garip bir mizah duygusuna sahip.

Seninki çok garip bir hikaye.

Onun hikayesi garip, ama inandırıcı.

Onun hikayesi garip görünüyor.

Bir profesyonele göre, bugünkü oyunda kendisiyle ilgili garip bir açıklama yaptı.

Jim bütün gün çok garip davrandı.

Mayuko garip bir rüya gördü.

Ken'in bizimle aynı fikirde olmaması garip.

Bu çok garip.

Tom garip hissetti.

Ben çok garip hissettim.

Garip bir ses duydum.

O garip bir kişilik.

Tom onun garip olduğunu düşündü.

O, çok garip bir kişidir.

O, garip bir adamdır.

O garip bir şey.

O garip biri.

Bu gerçekten garip.

Garip şeyler yapmak istediğimi kabul ettim.

Burada olmaması garip. Hep bu vakitte gelirdi.

Ne garip bir hikaye!

Garip bir şey olursa kırmızı düğmeye bas.

Gökyüzünde garip bir şey gördüm.

Garip bir şey hissetmiş olmalı.

Aniden garip bir ses duydu.

Gaydalar çok garip bir ses çıkarırlar.

Onun hakkında garip bir şey vardı.

Bana garip bir ifadeyle baktı.

Çatıda garip mavi bir kuş görebiliyorum.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

Dün gece çok garip bir şey oldu.

Çok garip bir durumda olduğumu hayal ettim.

Evin önünde garip bir adam var.

Evimin önüne garip bir araba park edildi.

Onun konuşması sırasında garip bir olay oldu.

Onun henüz gelmemesini garip buluyorum.

Böyle bir şey söylemesi garip.

Böyle bir şey yapması garip.

Şu ana kadar yediğin en garip şey nedir?

Garip bir ses duydu ve yataktan fırladı.

Garajdan gelen garip bir ses duydum.

Garip bir adam bana geldi ve para istedi.

Bu garip.

Ne garip!

O çok garip.

Ne garip bir köpek!

Ne garip bir adam!

O garip davranıyor.

Bu makinede garip bir şey var.

Bugüne kadar yediğin en garip şey ne?

Yolda duran garip bir cisim buldum.

Geçen günlerde bilgisayarım garip bir hata verdi.

Ne garip, değil mi?

O senden uzakta askerlik yaptı, sana yakın yeri tercih etmedi, ne garip değil mi?

Burada çanak anten yok fakat orada çanak anten var, garip değil mi?

Çalışma arkadaşlarınız içerideyken siz dışardasınız ne garip değil mi?

Alım gücünüz var ama neden almıyorsunuz garip geliyor.

Neden garip bir mütevazılık yaşıyorsunuz?

Aşık olduğum kadınla seks yapmak istemiyorum. Sizce de garip değil mi?

Tom garip davranıyor.

Bazılarınızın gözleri bazen bir garip geliyor, neden öyle bilemiyorum.

Bu sadece garip.

Ne kadar garip bir Dünya değil mi?

O garip görünüyordu.

O garip görünüyor.

Çok garip.

Gerçekten garip.

Kaldığım evlerin isimleri çok garip.

Oldukça garip.

O garip değil.

Garip bir problem, birazını çözebildiğimi sanıyorum ama yanılmış da olabilirim.

O garip değil mi?

Garip değil mi?

Çok garip duygular içindeyim.

Garip hissediyorum.

Bana Allah'ın olmadığına inandırmaya çalışmanız ne kadar garip değil mi?

Onlar çok garip.

Tom garip görünüyor.

Garip davranıyorsun.

Tom garip.

Garip bir rüya gördüm.

Also check out the following words: stilini, Konuya, Fransız, kaldım, Babanın, nereye, gittiğini, adım, Edgar, Degas.