Onlar burada acayip bir hayvan gördü.
Translate from Turkish to English

Tokyo borsasında, yaklaşık 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
Translate from Turkish to English

Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
Translate from Turkish to English

Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.
Translate from Turkish to English

Yolda birçok hayvan gördü.
Translate from Turkish to English

Dün o, büyük bir adam gördü.
Translate from Turkish to English

Bir grup milis onu gördü ve ateş açmaya başladı.
Translate from Turkish to English

Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
Translate from Turkish to English

O dün gece gökyüzünde bir UFO gördü.
Translate from Turkish to English

Mary piyango kazandığına dair bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

O, uzakta kürek çeken bir teknenin görüntüsünü gördü.
Translate from Turkish to English

İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
Translate from Turkish to English

Newton bir elmanın ağaçtan düştüğünü gördü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary hakkında rüya gördü.
Translate from Turkish to English

O dün gece mutlu bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

1990'lar çeşitli olayları gördü.
Translate from Turkish to English

Ayakkabım zarar gördü. Acı içindeyim.
Translate from Turkish to English

Jane öğrencilerin sahnede iyi rol yaptıklarını gördü.
Translate from Turkish to English

Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'nin John'un yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin John'un parasını çaldığını gördü.
Translate from Turkish to English

Tom orada kırmızı bir şey gördü.
Translate from Turkish to English

O, Tom'un iş bitirilmeden önce ayrıldığını gördü.
Translate from Turkish to English

Tom eski patronunu bir konferansta gördü.
Translate from Turkish to English

Onun çatısı zarar gördü.
Translate from Turkish to English

Tom benim Mary'ye biraz para verdiğimi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi bu hafta başlarında gördü.
Translate from Turkish to English

Tom partide Mary'yi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom tekrar Mary'yi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom ve Mary istasyona yaklaşırken, onlar trenlerinin ayrıldığını gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gözlerindeki gözyaşları gördü.
Translate from Turkish to English

Tom sergileri gördü.
Translate from Turkish to English

Bugün Tom, Mary'yi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom televizyonda Mary'yi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom onu haberde gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kendisini aynada gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin gözlerinde korku gördü.
Translate from Turkish to English

Tom'un kız arkadaşı onu başka bir kızla gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Japonya'yı ziyaret ettiğinde her yerde otomat gördü.
Translate from Turkish to English

Tom o filmi geçen yaz gördü.
Translate from Turkish to English

Tom evvelki gün müzede bazı ilginç kılıçlar gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi otobüs durağında beklerken gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yolu geçerken gördü.
Translate from Turkish to English

Tom bir yılanın patikadan kayışını gördü.
Translate from Turkish to English

Tom yapayalnız oturan bir kız gördü, bu yüzden onunla konuşmaya gitti.
Translate from Turkish to English

Tom duvarda bir çatlak gördü.
Translate from Turkish to English

Tom kötü bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Tom'a kesinlikle haksız muamele gördü.
Translate from Turkish to English

Tom zaten onu gördü.
Translate from Turkish to English

O, merdivenin tepesinde korkunç bir yüz gördü.
Translate from Turkish to English

Hanako onun blöfünü gördü.
Translate from Turkish to English

Taksiye binerken Nancy'yi gördü.
Translate from Turkish to English

Mayuko garip bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Bob onu tekrar gördü.
Translate from Turkish to English

Chris onun en sevdiği kızı, Kate'i gördü, Beth ile özel görüşüyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bir anlık Mary'yi gördü.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'yi hor gördü.
Translate from Turkish to English

O onu hor gördü.
Translate from Turkish to English

Onun gülümsemesini gördü.
Translate from Turkish to English

Denizciler karayı gördü.
Translate from Turkish to English

O güzel bir kız gördü.
Translate from Turkish to English

O tuhaf bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi sadece bir kez gördü.
Translate from Turkish to English

O, uzakta bir ışık gördü.
Translate from Turkish to English

Arabası ciddi hasar gördü.
Translate from Turkish to English

O, daha iyi günler gördü.
Translate from Turkish to English

O paranın kaybolduğunu gördü.
Translate from Turkish to English

Ford kötü eğitim gördü.
Translate from Turkish to English

O, hoş bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Küçük çocuk üvey annesinden şiddet gördü.
Translate from Turkish to English

Onun çantası ağır hasar gördü.
Translate from Turkish to English

Oxford Üniversitesinde eğitim gördü.
Translate from Turkish to English

O, kapının yanında bir köpek gördü.
Translate from Turkish to English

O beni mağazaya girerken gördü.
Translate from Turkish to English

O, resmi açıkça gördü.
Translate from Turkish to English

O, istasyonda onu gördü.
Translate from Turkish to English

Dün o, uzun bir adam gördü.
Translate from Turkish to English

O, onun yüzünü gördü.
Translate from Turkish to English

O, onun pencereyi kırdığını gördü.
Translate from Turkish to English

O, yüzümdeki şaşkınlığı gördü.
Translate from Turkish to English

Yolda bir sürü hayvan gördü.
Translate from Turkish to English

O, onu yeni arabasını sürerken gördü.
Translate from Turkish to English

Onun bir sandviç yediğini gördü.
Translate from Turkish to English

O, girişte genç bir adam gördü.
Translate from Turkish to English

O, okula giderken kaza gördü.
Translate from Turkish to English

O, kızının ağladığını bir bakışta gördü.
Translate from Turkish to English

O, yurt dışında eğitim gördü.
Translate from Turkish to English

O, Belçika'da eğitim gördü.
Translate from Turkish to English

O da onu gördü.
Translate from Turkish to English

Onun arabası ciddi şekilde hasar gördü.
Translate from Turkish to English

Kuwait ciddi hasar gördü.
Translate from Turkish to English

O, aynada kendini gördü.
Translate from Turkish to English

Dün gece uçan bir UFO gördü.
Translate from Turkish to English

Brown etrafının çevrildiğini gördü.
Translate from Turkish to English

Tom dün gece tuhaf bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Bir devlet okulunda eğitim gördü.
Translate from Turkish to English

Kız kardeşim onu kendi gözleriyle gördü.
Translate from Turkish to English

Rüyasında bir prenses olduğunu gördü.
Translate from Turkish to English

Dün gece hoş bir rüya gördü.
Translate from Turkish to English

Ürünler selden hasar gördü.
Translate from Turkish to English