Turkish example sentences with "araba"

Learn how to use araba in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Girişte bir araba durdu.
Translate from Turkish to English

Fabrika yeni türde bir araba üretiyor.
Translate from Turkish to English

Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.
Translate from Turkish to English

Bir çivi araba lastiğine girdi.
Translate from Turkish to English

Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
Translate from Turkish to English

Araba sürebilir misin?
Translate from Turkish to English

Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Translate from Turkish to English

Araba, binanın önüne park edildi.
Translate from Turkish to English

Nasıl araba sürüleceğini biliyorum.
Translate from Turkish to English

Kırmızı bir spor araba aldım.
Translate from Turkish to English

Dikkatsiz araba kullanması onu ölüme götürdü.
Translate from Turkish to English

Bu hafta sonu bir araba almak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Satıcı bir araba satmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Dikkat! Gelen bir araba var.
Translate from Turkish to English

Babam çok iyi araba sürer.
Translate from Turkish to English

Bu yoldan her zaman çok sayıda araba geçmektedir.
Translate from Turkish to English

Nasıl araba süreceğimi biliyorum.
Translate from Turkish to English

Araba tarafından çarpılmamak ve öldürülmemek için kıl payı kaçtı.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşin nasıl araba süreceğini biliyor mu?
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba için parası yok.
Translate from Turkish to English

Kardeşin nasıl araba sürüleceğini biliyor mu?
Translate from Turkish to English

Bir kırmızı araba ve bir beyaz olanı gördüm.Kırmızı olan beyaz olandan daha hoş görünüyordu.
Translate from Turkish to English

Detroid araba sanayisiyle ünlüdür.
Translate from Turkish to English

Bir araba kiralamak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Bu araba onunki gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English

O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
Translate from Turkish to English

Geçen gün bahsettiğim araba bu.
Translate from Turkish to English

Test sürüşünü geçtikten sonra bir araba aldı.
Translate from Turkish to English

Onu dikkatli araba sürmesi için uyardı.
Translate from Turkish to English

Garajımdan çıkamadım çünkü yolda bir araba vardı.
Translate from Turkish to English

Bu araba hızlı.
Translate from Turkish to English

O, yeni bir araba istiyor.
Translate from Turkish to English

Bir araba alacağım.
Translate from Turkish to English

Bu araba siyah.
Translate from Turkish to English

Bu araba Japonya'da üretildi.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim, bir araba satın almak için yeterince zengindir.
Translate from Turkish to English

Erkek kardeşim bir araba sürebilir.
Translate from Turkish to English

Beş kişiden birinin bir araba sahibi olması uzun sürmeyecektir.
Translate from Turkish to English

Araba çamura saplandı.
Translate from Turkish to English

O, şimdi araba sürebiliyor.
Translate from Turkish to English

Biz oraya bir araba yardımı ile gidebiliriz.
Translate from Turkish to English

Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı.
Translate from Turkish to English

Gelen bir araba var.
Translate from Turkish to English

Yolda bir araba olduğu için garajımdan çıkamadım.
Translate from Turkish to English

Araba kazası olay yeri korkunç bir manzaraydı.
Translate from Turkish to English

O, sert araba sürer.
Translate from Turkish to English

O, araba sürmede iyidir.
Translate from Turkish to English

O, araba sürebilir.
Translate from Turkish to English

Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi.
Translate from Turkish to English

Kullanılmış araba satıcıları kötü üne sahip bir güruhtur.
Translate from Turkish to English

Ağabeyim araba sürmeyi bilir.
Translate from Turkish to English

O, araba sürmeyi öğrenecek.
Translate from Turkish to English

Kardeşim kullanılmış bir araba satın aldı, bu yüzden çok pahalı değildi.
Translate from Turkish to English

O, ona bir araba aldı, ama onun bir sürücü ehliyeti yoktu bu yüzden o onu hiçbir yere süremedi.
Translate from Turkish to English

Ona bir araba satın aldı.
Translate from Turkish to English

Jim araba sürmeyi öğreniyor.
Translate from Turkish to English

O araba onunki.
Translate from Turkish to English

O araba gerçek bir güzelliktir.
Translate from Turkish to English

O araba benimki.
Translate from Turkish to English

O araba satın almam için çok pahalı.
Translate from Turkish to English

O araba üçünün en güzeli.
Translate from Turkish to English

O araba satıcısı oldukça acayip bir adam.
Translate from Turkish to English

İçkiliyken araba sürme.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda araba benim evin önünde park edilmiş.
Translate from Turkish to English

Babam, çok eski bir araba kullanıyor.
Translate from Turkish to English

Yaşlı adama bir araba çarptı ve derhal hastaneye götürüldü.
Translate from Turkish to English

Ona bir araba çarptı ve hemen öldü.
Translate from Turkish to English

Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.
Translate from Turkish to English

Ben yeni bir araba satın almak istiyorum.
Translate from Turkish to English

On beş yaşındayken araba sürmeyi öğrendim.
Translate from Turkish to English

Dün bir araba kayalıklara yuvarlandı.
Translate from Turkish to English

Neredeyse araba beni ezecekti.
Translate from Turkish to English

Neredeyse bir araba tarafından eziliyordum.
Translate from Turkish to English

O araba satıcısı bu kullanılmış Toyota'nın iyi durumda olduğunu söylediğinde bana yanlış bilgi vermiş.
Translate from Turkish to English

Babamın fabrikası her ay 30.000 araba üretiyor.
Translate from Turkish to English

Ben klimalı küçük bir araba istiyorum.
Translate from Turkish to English

Modern insanlar araba olmadan yapamaz.
Translate from Turkish to English

Karısı hastanede çünkü o bir araba kazasında yaralandı.
Translate from Turkish to English

Ben kullanılmış bir araba satın alma gücüne sahip değilim.
Translate from Turkish to English

Kullanılmış bir araba almam çok zor.
Translate from Turkish to English

Kullanılmış bir araba satın alamam.
Translate from Turkish to English

O bir araba sürecek kadar yaşlı.
Translate from Turkish to English

Bu fabrika günde 200 araba üretebilir.
Translate from Turkish to English

Araba sürmek çok eğlencelidir.
Translate from Turkish to English

Araba sürerken çok dikkatli olamazsın.
Translate from Turkish to English

Bir araba sürebilmenden önce bir ehliyete sahip olman gerekir.
Translate from Turkish to English

Bir araba sürebilmek için önce bir ehliyete sahip olmalısın.
Translate from Turkish to English

Bir araba sürmek için bir ehliyete sahip olmak gereklidir.
Translate from Turkish to English

Bir araba sürerken çok dikkatli olamazsın.
Translate from Turkish to English

Araba sürerken dikkat etmelisiniz.
Translate from Turkish to English

Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın.
Translate from Turkish to English

Eğer araba sayısı artarsa, trafik de artar.
Translate from Turkish to English

Araba bozulursa, yürürüz.
Translate from Turkish to English

O, bazen araba ile işe gider.
Translate from Turkish to English

Manüel vitesli bir araba kullanabilir misin?
Translate from Turkish to English

Adamın bir araba tarafından yere serildiğini gördüm.
Translate from Turkish to English

Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.
Translate from Turkish to English

Bir araba müthiş bir hızda gitti.
Translate from Turkish to English

Araba ağaca çarptı.
Translate from Turkish to English

Araba bir ağaca çarptı.
Translate from Turkish to English

Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: sırası, acı, dolu, Köpeğinizin, bakımını, yapmalısınız, an, yapıyor, herhangi, yiyeceği.