Turkish example sentences with "görünce"

Learn how to use görünce in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ben görünce çok korktum.

Büyük bir örümcek görünce donup kaldı.

O, bir polis devriyesi görünce kaçtı.

O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.

Bu sabah onu ofiste görünce şaşırdık.

O, hayalet görünce şaşırdı.

Küçük çocuk palyaço görünce, o, dilini yuttu.

Tom Mary'yi çıplak görünce kızardı.

O, ölü bedeni görünce korktu.

Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.

Onu görünce, Nick'e onun yeni adresini ve telefon numarasını sormalıyım.

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!

O, kan görünce bayıldı.

Onu görünce dedem aklıma gelir.

Görünce korktum.

John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.

Yılanı görünce donup kaldım.

Ben o oyunu görünce, her zaman ağlarım.

Görünce çok şaşırdı.

Polisi görünce hırsız kaçtı.

Polisi görünce kaçtı.

Kanı görünce bayılacak gibi hissetti.

Bunu görünce son derece şaşırmıştım.

Hasta kanı görünce bayıldı.

Beni görünce, uyuyormuş gibi davrandı.

Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.

Polisi görünce tabanları yağladı.

O kan görünce şaşırdı.

Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.

Seni sigara içerken görünce şaşırdım. Sigara kullanmazdın.

Beni çıplak görünce gülmeye başladı.

Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.

Nedenini bana sormayın ama o beni görünce kaçtı.

Seni görünce kalbimin duracağını hissediyorum, ama bırakıp gidemiyorum.

Sahibi tarafından kötü muameleye maruz kalan köpeği insan görünce yüreği burkuluyor.

Uçakta başı örtülü kadın görünce rahatsız olanlardan mısınız?

Kazayı görünce bayıldı.

Tom bunu görünce mahvolacak.

Fare görünce çığlık atar mısın?

Sizleri öpüşürken görünce şaşırdım.

Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.

Pişirilmiş salyangozları görünce, Jane sarardı.

Görünce gülmekten kendimi alamadım.

Bu sahneyi görünce içimi çekmekten kendimi alamadım.

Beni görünce elimi çok sıkı tuttu ve gözlerime bakıp "Seni seviyorum" dedi.

Polis devriyesini görünce kaçtı.

Onu görünce ona moral ver.

Onu görünce, keyiflendir.

Oğlunun sefil durumunu görünce kalbi sızladı.

O, sınır muhafızını görünce can havliyle kaçtı.

Onu görünce çok memnun oldu.

O beni görünce kaçtı.

Bu fotoğrafı görünce ailemi düşünüyorum.

Ne olduğunu görünce gitmeye karar verdik.

Polis memurlarını görünce hemen kaçtı.

Yılanı görünce korkudan donakaldı.

Adam bir polisi görünce kaçtı.

Mary, Tom'un yerde ağlıyor olduğunu görünce "Neler oluyor?" diye sordu.

Tom kapıyı açtığında, Mary'yi görünce şaşırdı.

Tom, Mary'yi görünce konuşmayı kesti.

O beni görünce koşmaya başladı.

Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.

Adam polisi görünce kaçtı.

O beni görünce utandı.

O, babasının cesedini görünce ağladı.

Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.

O hayalet görünce şaşırmıştı.

O görünce ürperdi.

Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.

Nedense, çiftleri görünce mutlu oluyorum.

Tom ve Mary'yi görünce aklıma hep Tom ve Jerry geliyor.

Onu görünce ayağa kalktı.

Beni görünce, bebek ağlamaya başladı.

Bu resmi görünce, ben hep eski günleri düşünürüm.

O beni çıplak görünce kahkaha patlattı.

Tom iğneyi görünce bayıldı.

Hırsız bir dedektifi görünce kaçtı.

Hırsız, polisi görünce kaçtı

O, büyük yılanı görünce çok korktu.

Resmi görünce hikayeyi hatırladım.

Onu görünce kızardı.

Tom beni görünce kaçtı.

Bu resmi görünce hep ağlarım.

Oğlan beni görünce kaçtı.

Ben görünce dehşete kapıldım.

Tom kan görünce bayıldı.

Onlar düşmanın yaklaştığını görünce alarm çaldılar.

Annesini görünce, kız gözyaşlarına boğuldu.

Polisi görünce koşmaya başladılar.

Onlar yıldızı görünce çok sevindiler.

Seni görünce çocuk gibi sevindim.

Tom görünce dehşete kapılmıştı.

Kadavrayı görünce korktu.

Tom'un annesi, Tom'u yatağında zıplarken görünce kızdı.

Tom'un ne yaptığını görünce sinirlendim.

Tom'un bunu yaptığını görünce şaşırmadım.

Beni görünce ansızın konuşmayı kestiler.

Tom'u görünce selam verdim.

Deli deliyi görünce sopasını saklar.

Deli deliyi görünce değneğini saklar.

Seni görünce akan sular duruyor benim için.

Also check out the following words: fareler, oynayacak, Demiryolu, istasyonu, nerede, Tanıştığımıza, memnun, oldum, Yakında, baba.