Learn how to use görünce in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Ben görünce çok korktum.
Translate from Turkish to English
Büyük bir örümcek görünce donup kaldı.
Translate from Turkish to English
O, bir polis devriyesi görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
O, onun yüzünü görünce ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Bu sabah onu ofiste görünce şaşırdık.
Translate from Turkish to English
O, hayalet görünce şaşırdı.
Translate from Turkish to English
Küçük çocuk palyaço görünce, o, dilini yuttu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi çıplak görünce kızardı.
Translate from Turkish to English
O, ölü bedeni görünce korktu.
Translate from Turkish to English
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
Translate from Turkish to English
Onu görünce, Nick'e onun yeni adresini ve telefon numarasını sormalıyım.
Translate from Turkish to English
Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
Translate from Turkish to English
O, kan görünce bayıldı.
Translate from Turkish to English
Onu görünce dedem aklıma gelir.
Translate from Turkish to English
Görünce korktum.
Translate from Turkish to English
John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.
Translate from Turkish to English
Yılanı görünce donup kaldım.
Translate from Turkish to English
Ben o oyunu görünce, her zaman ağlarım.
Translate from Turkish to English
Görünce çok şaşırdı.
Translate from Turkish to English
Polisi görünce hırsız kaçtı.
Translate from Turkish to English
Polisi görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Kanı görünce bayılacak gibi hissetti.
Translate from Turkish to English
Bunu görünce son derece şaşırmıştım.
Translate from Turkish to English
Hasta kanı görünce bayıldı.
Translate from Turkish to English
Beni görünce, uyuyormuş gibi davrandı.
Translate from Turkish to English
Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
Translate from Turkish to English
Polisi görünce tabanları yağladı.
Translate from Turkish to English
O kan görünce şaşırdı.
Translate from Turkish to English
Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Seni sigara içerken görünce şaşırdım. Sigara kullanmazdın.
Translate from Turkish to English
Beni çıplak görünce gülmeye başladı.
Translate from Turkish to English
Beni görünce, köpek kuyruğunu salladı.
Translate from Turkish to English
Nedenini bana sormayın ama o beni görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Seni görünce kalbimin duracağını hissediyorum, ama bırakıp gidemiyorum.
Translate from Turkish to English
Sahibi tarafından kötü muameleye maruz kalan köpeği insan görünce yüreği burkuluyor.
Translate from Turkish to English
Uçakta başı örtülü kadın görünce rahatsız olanlardan mısınız?
Translate from Turkish to English
Kazayı görünce bayıldı.
Translate from Turkish to English
Tom bunu görünce mahvolacak.
Translate from Turkish to English
Fare görünce çığlık atar mısın?
Translate from Turkish to English
Sizleri öpüşürken görünce şaşırdım.
Translate from Turkish to English
Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Pişirilmiş salyangozları görünce, Jane sarardı.
Translate from Turkish to English
Görünce gülmekten kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English
Bu sahneyi görünce içimi çekmekten kendimi alamadım.
Translate from Turkish to English
Beni görünce elimi çok sıkı tuttu ve gözlerime bakıp "Seni seviyorum" dedi.
Translate from Turkish to English
Polis devriyesini görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Onu görünce ona moral ver.
Translate from Turkish to English
Onu görünce, keyiflendir.
Translate from Turkish to English
Oğlunun sefil durumunu görünce kalbi sızladı.
Translate from Turkish to English
O, sınır muhafızını görünce can havliyle kaçtı.
Translate from Turkish to English
Onu görünce çok memnun oldu.
Translate from Turkish to English
O beni görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Bu fotoğrafı görünce ailemi düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
Ne olduğunu görünce gitmeye karar verdik.
Translate from Turkish to English
Polis memurlarını görünce hemen kaçtı.
Translate from Turkish to English
Yılanı görünce korkudan donakaldı.
Translate from Turkish to English
Adam bir polisi görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Mary, Tom'un yerde ağlıyor olduğunu görünce "Neler oluyor?" diye sordu.
Translate from Turkish to English
Tom kapıyı açtığında, Mary'yi görünce şaşırdı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi görünce konuşmayı kesti.
Translate from Turkish to English
O beni görünce koşmaya başladı.
Translate from Turkish to English
Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.
Translate from Turkish to English
Adam polisi görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
O beni görünce utandı.
Translate from Turkish to English
O, babasının cesedini görünce ağladı.
Translate from Turkish to English
Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.
Translate from Turkish to English
O hayalet görünce şaşırmıştı.
Translate from Turkish to English
O görünce ürperdi.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.
Translate from Turkish to English
Nedense, çiftleri görünce mutlu oluyorum.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary'yi görünce aklıma hep Tom ve Jerry geliyor.
Translate from Turkish to English
Onu görünce ayağa kalktı.
Translate from Turkish to English
Beni görünce, bebek ağlamaya başladı.
Translate from Turkish to English
Bu resmi görünce, ben hep eski günleri düşünürüm.
Translate from Turkish to English
O beni çıplak görünce kahkaha patlattı.
Translate from Turkish to English
Tom iğneyi görünce bayıldı.
Translate from Turkish to English
Hırsız bir dedektifi görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Hırsız, polisi görünce kaçtı
Translate from Turkish to English
O, büyük yılanı görünce çok korktu.
Translate from Turkish to English
Resmi görünce hikayeyi hatırladım.
Translate from Turkish to English
Onu görünce kızardı.
Translate from Turkish to English
Tom beni görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Bu resmi görünce hep ağlarım.
Translate from Turkish to English
Oğlan beni görünce kaçtı.
Translate from Turkish to English
Ben görünce dehşete kapıldım.
Translate from Turkish to English
Tom kan görünce bayıldı.
Translate from Turkish to English
Onlar düşmanın yaklaştığını görünce alarm çaldılar.
Translate from Turkish to English
Annesini görünce, kız gözyaşlarına boğuldu.
Translate from Turkish to English
Polisi görünce koşmaya başladılar.
Translate from Turkish to English
Onlar yıldızı görünce çok sevindiler.
Translate from Turkish to English
Seni görünce çocuk gibi sevindim.
Translate from Turkish to English
Tom görünce dehşete kapılmıştı.
Translate from Turkish to English
Kadavrayı görünce korktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un annesi, Tom'u yatağında zıplarken görünce kızdı.
Translate from Turkish to English
Tom'un ne yaptığını görünce sinirlendim.
Translate from Turkish to English
Tom'un bunu yaptığını görünce şaşırmadım.
Translate from Turkish to English
Beni görünce ansızın konuşmayı kestiler.
Translate from Turkish to English
Tom'u görünce selam verdim.
Translate from Turkish to English
Deli deliyi görünce sopasını saklar.
Translate from Turkish to English
Deli deliyi görünce değneğini saklar.
Translate from Turkish to English
Seni görünce akan sular duruyor benim için.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: müziği, Kâğıdın, Restoranımız, Güney, Otogarı'na, Yemeğimiz, ucuz, başına, Etli, pilav.