Turkish example sentences with "evin"

Learn how to use evin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Evin nerede?
Translate from Turkish to English

Bahçe, evin önündedir.
Translate from Turkish to English

Bahçe evin önünde.
Translate from Turkish to English

Bahçe evin arkasında.
Translate from Turkish to English

Evin etrafında bir çit var.
Translate from Turkish to English

Evin arkasında büyük bir bahçe vardı.
Translate from Turkish to English

Evin harika.
Translate from Turkish to English

Evin fantastik.
Translate from Turkish to English

Evin etrafında taş bir duvar vardı.
Translate from Turkish to English

Ben evin biraz sallandığını hissettim, sen hissetmedin mi?
Translate from Turkish to English

Dört evin önünden geçtim.
Translate from Turkish to English

Sana bizim evin etrafını göstereyim.
Translate from Turkish to English

Evin önünde bir bahçe vardır.
Translate from Turkish to English

Çok sayıda araba benim evin önünde park edilmiş.
Translate from Turkish to English

Dün evin önünde bir trafik kazası vardı.
Translate from Turkish to English

Evin etrafını bir çit kuşatır.
Translate from Turkish to English

Evin bir bahçesi var mı?
Translate from Turkish to English

Evin bir yemek odası var mı?
Translate from Turkish to English

Evin bir garajı var mı?
Translate from Turkish to English

O, kapıyı açar açmaz beyaz bir köpek evin dışına fırladı.
Translate from Turkish to English

Beyaz bir köpek evin dışına fırladığında, o kapıyı henüz açmıştı.
Translate from Turkish to English

O benim evin kırık penceresini tamir etti.
Translate from Turkish to English

İtalya'da bir evin var mı?
Translate from Turkish to English

Güçlü bir deprem aniden çarptığında, annem şok içinde evin etrafını dolaştı.
Translate from Turkish to English

Deprem evin tıkırdamasına neden oldu.
Translate from Turkish to English

O bu evin efendisi.
Translate from Turkish to English

Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
Translate from Turkish to English

Evin kapısında bir polis var.
Translate from Turkish to English

Amerikalı bir öğrenci benim evin yanında yaşıyor.
Translate from Turkish to English

O, evin dışına giderken görüldü.
Translate from Turkish to English

O, evin etrafına bakındı.
Translate from Turkish to English

O, satın almadan önce evin dayanıklılığını kontrol etti.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin satın almak istediği evin biraz fazla küçük olduğunu düşündü.
Translate from Turkish to English

Tom fırtına geçinceye kadar kanoyu evin içine koymamız gerektiğine karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom evin etrafında koşan çocuklardan dolayı evde dinlenemedi.
Translate from Turkish to English

Tom TV'yi evin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı.
Translate from Turkish to English

Tom kedileri evin dışına kovaladı.
Translate from Turkish to English

Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
Translate from Turkish to English

Lütfen evin hakkında yaz.
Translate from Turkish to English

Evin boyanılmalı.
Translate from Turkish to English

Senin evin parka ne kadar uzakta?
Translate from Turkish to English

Yangın evin her tarafına yayıldı.
Translate from Turkish to English

O, kitaplarını evin her yerine bıraktı.
Translate from Turkish to English

Bu evin sahibi Sayın Yamada'dır.
Translate from Turkish to English

Bu evin sahibi kimdir?
Translate from Turkish to English

Ben evin sallandığını hissettim.
Translate from Turkish to English

Evin sallandığını hissettik.
Translate from Turkish to English

Her evin bir bahçesi vardı.
Translate from Turkish to English

Bu evin altı odası var.
Translate from Turkish to English

O yürüyerek evin yanından geçti.
Translate from Turkish to English

O, evin yanında oldu.
Translate from Turkish to English

Kediyi evin dışına bıraktım.
Translate from Turkish to English

Evin perili olduğu söyleniliyor.
Translate from Turkish to English

Bu evin sahibi siz misiniz?
Translate from Turkish to English

Bu evin on bir odası vardır.
Translate from Turkish to English

Lütfen evin dışında bekle.
Translate from Turkish to English

İstersen evin anahtarını vereyim de git, masanın üstüne bıraktığım parayı al?
Translate from Turkish to English

Lütfen evin dışında bekleyin.
Translate from Turkish to English

O, evin dışına fazla çıkmaz.
Translate from Turkish to English

Ateş yandaki evin duvarlarına kadar yayılmıştı.
Translate from Turkish to English

Kate'in babası evin yakındır.
Translate from Turkish to English

Kazaların çoğu evin yakınında olur.
Translate from Turkish to English

Evin biraz sallandığını hissettik.
Translate from Turkish to English

Bizim evin önceki sahipleri Liverpool'a taşındı.
Translate from Turkish to English

Evin yanında bir nehir var.
Translate from Turkish to English

Bu evin sağlam bir temeli vardır.
Translate from Turkish to English

Eski evin perili olduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English

Bu eski evin perili olduğunu söylüyorlar.
Translate from Turkish to English

"Senin evin nerede?" "Şu ilerde."
Translate from Turkish to English

Evin önünde bir arabanın durduğunu duydum.
Translate from Turkish to English

Dün benim evin yakınında yangın çıktı.
Translate from Turkish to English

Çocuklar evin arkasında oynuyorlar.
Translate from Turkish to English

Evin içi hoş ve ılıktı.
Translate from Turkish to English

Çamaşır makinesi bir evin olmazsa olmazıdır.
Translate from Turkish to English

Bu evin mutfağı çok büyük.
Translate from Turkish to English

Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar.
Translate from Turkish to English

O, evin yerini sordu.
Translate from Turkish to English

Evin önünde bir yabancı var.
Translate from Turkish to English

Kendine ait bir evin olmasını dileyeceksin.
Translate from Turkish to English

Evin arkasında bırakılan kedisini düşündü.
Translate from Turkish to English

Evin yan tarafı sarmaşıkla kaplıydı.
Translate from Turkish to English

Evin önünde garip bir adam var.
Translate from Turkish to English

Oradan evin çatısını görebilirsin.
Translate from Turkish to English

Çocuklar evin arkasında oynuyor.
Translate from Turkish to English

Evin umduğumuz kadar büyük olduğunu sanmıyorum.
Translate from Turkish to English

Evin hanımıyla konuşmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var.
Translate from Turkish to English

O senin evin mi?
Translate from Turkish to English

Bu senin evin.
Translate from Turkish to English

Senin evin büyük.
Translate from Turkish to English

Evin yakınındaki dondurmacıya gittim.
Translate from Turkish to English

Evin yakınındaki restorana gittim.
Translate from Turkish to English

Bizim evin sağlam bir alt yapısı ve çatısı vardı.
Translate from Turkish to English

Gazetede 125 bin real fiyatında olan bir evin reklâmını gördük.
Translate from Turkish to English

Bu senin evin değil.
Translate from Turkish to English

Evin güzel.
Translate from Turkish to English

Bu benim yeni evin fotoğrafı.
Translate from Turkish to English

Evin dışına koştum.
Translate from Turkish to English

Bu evin eskiden senin olduğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Evin önünde bir trafik kazası olmuştu.
Translate from Turkish to English

Keşke Tom evin çevresinde daha sık yardım etse.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: beklenmedik, sonuçlar, alırsanız, kitabı, okumadım, Seninle, birlikte, gitmeliyim, Onun, dolardan.