Learn how to use etmiş in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Onun birden istifade etmiş olması, bizim için büyük sürpriz.
Translate from Turkish to English
Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.
Translate from Turkish to English
Tom herhangi bir sorun olduğunu fark etmiş gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Biz oraya varmadan önce, otobüs hareket etmiş olacak.
Translate from Turkish to English
O adam intihar etmiş olamaz.
Translate from Turkish to English
Ben kendimi kötü bir şekilde ifade etmiş olmalıyım.
Translate from Turkish to English
Tom geçen hafta Boston'da Mary'yi ziyaret etmiş olabilir. Emin değilim.
Translate from Turkish to English
Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English
O, Kyotoya hareket etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Onu hayal etmiş olmalıyım.
Translate from Turkish to English
Ülkeyi terk etmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Geçen yaz İngiltere'yi ziyaret etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Tom okulun önünde park etmiş otobüste oturan Mary'ye bakıyordu.
Translate from Turkish to English
Gazeteye göre intihar etmiş.
Translate from Turkish to English
O an nefret etmiş gibi hissettiğim şeylerden şu an nefret etmiyorum.
Translate from Turkish to English
Eğer onunla evlenmeyeceksem siz bana yardım etmiş olmazsınız.
Translate from Turkish to English
Eğer biz birbirimizi sevmeyeceksek siz bana yardım etmiş olmazsınız.
Translate from Turkish to English
Tom terk etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Televizyonu seyrettin mi? Havaalanı kapanmış çünkü kaplumbağalar pisti işgal etmiş.
Translate from Turkish to English
Polisler genellikle caddede park etmiş arabaları görmezden gelirler.
Translate from Turkish to English
Tom şu ana kadar bana gerçekten yardım etmiş tek kişidir.
Translate from Turkish to English
Senin için yaptıklarımızı takdir etmiş gibi görünmüyorsun.
Translate from Turkish to English
Evinin önüne park etmiş kırmızı bir kamyonet var.
Translate from Turkish to English
Bana yardım etmiş gibi gözükmek istedin, değil mi?
Translate from Turkish to English
Ona işinde yardım etmiş olman gerekirdi.
Translate from Turkish to English
Tom firar etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Gazeteye göre, o intihar etmiş.
Translate from Turkish to English
Tokyo'yu dün terk etmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Eğer senin hasta olduğunu bilseydim, seni hastanede ziyaret etmiş olurdum.
Translate from Turkish to English
Tom boşanmayı kabul etmiş.
Translate from Turkish to English
Tom aceleyle şehri terk etmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Sence bizi merak etmiş midir?
Translate from Turkish to English
Tom zaten bir pizza sipariş etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom şunlardan birini sipariş etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Senin evinin önünde park etmiş araba Tom'un.
Translate from Turkish to English
Şu anda evinin önünde park etmiş üç araba var.
Translate from Turkish to English
Aksi takdirde, ciddi şekilde lisansını ihlâl etmiş kabul edilerek sorumlu tutulursun.
Translate from Turkish to English
Demek Tom onu evine kadar takip etmiş.
Translate from Turkish to English
İntihar etmiş.
Translate from Turkish to English
Ama sana söylemezsem saygısızlık etmiş olurum.
Translate from Turkish to English
Senin evinin önündeki park yerine park etmiş büyük bir siyah kamyon var.
Translate from Turkish to English
Tom dışarıda park etmiş koyu mavi bir araba fark etti.
Translate from Turkish to English
Tom onu arkada bırakmaktan nefret etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi fark etmiş gibi görünmüyordu bile.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin orada olduğunu fark etmiş gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom Mary ile kavga etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Arabamı başka bir yere park etmiş olmalıyım.
Translate from Turkish to English
Nara'yı tekrar ziyaret edersem, onu dört kez ziyaret etmiş olacağım.
Translate from Turkish to English
Arabamı başka yere park etmiş olmalıyım.
Translate from Turkish to English
Tom istifa etmiş.
Translate from Turkish to English
Tom caddenin karşısında park etmiş.
Translate from Turkish to English
Eğer partide bulunsaydım, onları teşvik etmiş olacaktım.
Translate from Turkish to English
Evimizin dışında park etmiş bir polis arabası var.
Translate from Turkish to English
Tüm katılımcılar kabul etmiş gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Kocası vefat etmiş bir kadın duldur.
Translate from Turkish to English
Bu şekilde söylersem daha mı iyi ifade etmiş olurum?
Translate from Turkish to English
Tom fark etmiş gibi görünmüyor.
Translate from Turkish to English
Kanalizasyonlar ile ilgili sorun olmasaydı, biz zaten evi inşa etmiş olurduk.
Translate from Turkish to English
Tom mücadele etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Biri benim yerime park etmiş.
Translate from Turkish to English
Tom bizi takip etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom onları takip etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Birisi onları takip etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Birisi beni takip etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Birisi onu takip etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Tom ne olduğunu rapor etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Yangın musluğunun önünde park etmiş sarı bir okul otobüsü vardı.
Translate from Turkish to English
Biri bizi buraya kadar takip etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Araba yolunda park etmiş bir konvertibl var.
Translate from Turkish to English
Tom, o ve Mary'nin kavga etmiş olduklarını söyledi.
Translate from Turkish to English
Tom'un evinin önünde park etmiş beyaz bir minibüs var.
Translate from Turkish to English
"Merhaba." "Merhaba, ben Tom. Sipariş etmiş olduğum koli için arıyorum."
Translate from Turkish to English
O korkudan altına etmiş.
Translate from Turkish to English
Tom ülkeyi terk etmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Tom çoktan terk etmiş olabilir.
Translate from Turkish to English
Terk etmiş olurdum.
Translate from Turkish to English
Tom'u bize yardım etmeye ikna etmiş olduğunu sanıyordum.
Translate from Turkish to English
Fadıl, evinin önüne park etmiş yabancı bir araba gördü.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'den onu gıdıklamasını rica etmiş.
Translate from Turkish to English
Sadece bir iş sahibi olmak beni mutlu etmiş olacak.
Translate from Turkish to English
Biri, Esperanto gramerinde noktalama işaretlerinden hiç söz etmediklerini fark etmiş midir?
Translate from Turkish to English
O, erkenden uyanmayı alışkanlık etmiş.
Translate from Turkish to English
Tom'un bize yardım etmiş olabileceğini düşünüyor musun?
Translate from Turkish to English
Sami görünüşe göre intihar etmiş.
Translate from Turkish to English
Dedem henüz 28 yaşındayken kalp yetmezliğinden vefat etmiş.
Translate from Turkish to English
Tom, Mary'yi John'a onu nasıl yapacağını öğretmek için ikna etmiş kişiydi.
Translate from Turkish to English
Tom bunu fark etmiş görünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Amerika dünyanın kendi kendini tayin etmiş polisidir.
Translate from Turkish to English
Tom bunu yapmayı kabul etmiş gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Kabul etmiş gibi görünmüyorsun.
Translate from Turkish to English
Tom intihar etmiş olmalı.
Translate from Turkish to English
Densizlik etmiş.
Translate from Turkish to English
Annesi Tom üç yaşındayken vefat etmiş.
Translate from Turkish to English
Dedelerim ve ninelerim daha ben doğmadan vefat etmiş.
Translate from Turkish to English
Yalan yere yemin etmiş.
Translate from Turkish to English
Koku, Tom’u hiç de rahatsız etmiş gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Gürültü, Tom’u hiç de rahatsız etmiş gibi görünmüyordu.
Translate from Turkish to English
Tom'a telefon etmiş olsaydın beklerdi.
Translate from Turkish to English
Küçük kız, kendisine çiçek teklif etmiş olan çocuğa bir öpücük verdi.
Translate from Turkish to English
Ali parayı hiç etmiş.
Translate from Turkish to English
Ali paraları hiç etmiş.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: olmasaydın, hâlâ, hayatta, olacaktı, gülümsedi, Türkiye'den, döndükten, sonra, Türkçem, zayıfladı.