Turkish example sentences with "emin"

Learn how to use emin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Köpeğin kaçmadığından emin olun.

Emin misin?

Bu iş için doğru kişi olduğumdan emin değilim.

Emin görünüyordu fakat onun iç duyguları tamamen farklıydı.

Yarın sabah beni arayacağından emin ol.

Kız arkadaşının orgazm takliti yapmadığından nasıl emin olabilirsin?

Üç adım atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin.

Tom Mary'nin dürüst olup olmadığından emin değil.

Tom Mary'nin samimiyetinden emin değil.

Tom, Mary'nin verdiği sözü tutup tutmayacağından emin değil.

Tom Mary'nin bugün okula gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom, Mary'nin doğum günü partisine gelip gelmeyeceğinden emin değil.

George'un bu fikirden hoşlanıp hoşlanmayacağından emin değilim.

O, gelecek sınavı geçebileceğinden emin.

Jefferson milletin emin ellerde olduğuna inanıyordu.

Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.

Pek emin değilim.

Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur.

Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım.

Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.

Yola çıkmadan önce her şeyi kapattığınızdan emin olun.

Gitmeden önce ondan emin olmalısınız.

Gitmeden önce tuvaleti kullanmak istemediğinden emin misin?

Çıkmadan önce, ışıkların kapalı olduğundan emin olun.

Dışarı çıkmadan önce ışığı söndürdüğünüzden emin olun.

Formu imzaladığınızdan ve mühürlediğinizden emin olun.

Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.

John babasının şirkette başarılı olacağından emin.

John oyunu kazanacağından emin.

Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti.

Tom geçen hafta Boston'da Mary'yi ziyaret etmiş olabilir. Emin değilim.

Tom Mary'nin geçen hafta Boston'a gerçekten gitmediğinden emin.

Tom bana bir şey duyabildiğini fakat onun ne olduğundan emin olmadığını söyledi.

Tom üniversiteye gidip gitmemesi konusunda hâlâ emin değil.

Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.

Tom onun hamile olamayacağından oldukça emin.

Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.

"Sana söylememi istediğinden emin misin?""Lütfen çok dikkatli dinliyorum!"

Kelimeyi nasıl edeceğimden emin değilim.

Kelimeyi nasıl telaffuz edeceğimden emin değilim.

Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.

O zaman hiç kimse ne olacağından emin değildi.

Midori'nin kemanı iyi çaldığından emin misiniz?

Ben zamandan emin olmak istiyorum.

Oraya zamanında varacağından emin olmalısın. Eğer geç kalırsan, Tom on dakikadan fazla beklemez.

Tom'u kızdırmayacağından emin olmalısın.

Tom'un ne tür bir insan olacağından ve bizim gibi aynı evde oturmayı isteyip istemeyeceğinden emin değildik.

Tom Mary'nin iyi zaman geçirdiğinden emin olmak için zahmete katlandı.

Tom onların onun vizesini yenileyeceklerinden emin değildi.

Tom Mary'nin nasıl biri olacağından emin değildi ve onun arkadaşlarıyla geçinip geçinmeyeceğini merak etti.

Tom Mary'nin yarın gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom Mary'nin bugün gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom Mary'nin tekrar arayacağından emin değildi.

Tom gazın kapalı olduğundan emin olmak için kontrol etti.

Tom Mary'nin hâlâ uyuduğundan emin olmak için kontrol etti.

Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.

Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu.

Tom'un geç kalmadığından emin olmasını istedim.

Borina halatı bağladığından emin olmalısın.

Bileti ödemek için cebinde yeterli paran olduğundan emin olmalısın.

Sanırım hata olmadığından emin olmak için raporunu bir anadil konuşuruna baştan aşağı okutmalısın.

Kısa sürede yeni adresini bana bildirdiğinden emin ol.

Üniversiteye mi gideceğimden ya da bir işe mi gireceğimden henüz emin değilim.

Elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsin.

O sonunda başarıdan emin.

O, bu şartlarda çalışırsa, sınavı geçeceğinden emin.

Tom'la yakından ilgilenin ve onun başını derde sokmadığından emin olun.

Eğer Tom onu yaparsa, pişman olacağından emin.

Kendinden emin gözüküyordu.

Tom yatmaya gitmeden önce tüm kapıların kilitli olduğundan emin olmak için kontrol etti.

Tom silahının yüklü olduğundan emin olmak için kontrol etti.

Tom Mary'nin emin ellerde olup olmadığını bilmiyordu.

Lütfen emin olun.

O kazanacağından emin.

Tom şanslı olduğundan emin.

Tom şarkı söyleyebileceğinden emin.

Emin olarak söyleyemem.

Ondan emin olacağım.

Bu kadar emin olamazsın.

Şu anda emin değilim.

Sadece emin oluyordum.

Kesinlikle emin değilim.

Tom kovulacağından emin.

Tom Mary'nin haklı olduğundan emin.

Gerçeklerinden emin misin?

O, oyunu kazanacağından emin.

Cevabından emin misin?

Çok fazla yemediğinizden emin olun.

Ben onun hakkında emin değilim.

O, sınavı geçeceğinden emin.

Ona gücümün yetebileceğinden emin değilim.

Onun hakkında oldukça emin misiniz?

Kesin tarihten emin değilim.

Emin değilim fakat o gelebilir.

Bunun doğru olup olmadığından emin değilim.

Onun ne zaman geleceğinden emin değilim.

Onu ziyarete gitmeden önce, onun evde olduğundan emin olmalısın.

Tom'un niçin Mary ile tanışmak istemediğinden emin değilim.

Also check out the following words: Arabanızı, edemezsiniz, edemezsin, balığımız, Korkarım, numara, çevirdiniz, Yalan, yardımımıza, mâl.