Turkish example sentences with "edecek"

Learn how to use edecek in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Bogdan Tanjević kolon kanseri nedeniyle istifa edecek.
Translate from Turkish to English

"İngilizce ödevime yardım edecek misin?" "Tabii ki de."
Translate from Turkish to English

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.
Translate from Turkish to English

Halkın iradesi kamu otoritesinin esasıdır; bu irade, gizli şekilde veya serbestliği sağlayacak muadil bir usul ile cereyan edecek, genel ve eşit oy verme yoluyla yapılacak olan devri ve dürüst seçimlerle ifade edilir.
Translate from Turkish to English

Devam edecek.
Translate from Turkish to English

Kraliçe önümüzdeki sene Çin'i ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir.
Translate from Turkish to English

Er ya da geç şans onu terk edecek.
Translate from Turkish to English

O, bana piyanoda eşlik edecek.
Translate from Turkish to English

O, yarın Tokyo'ya hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Ona refakat edecek tek hizmetçisi vardı.
Translate from Turkish to English

Patricia turnuvayı organize edecek.
Translate from Turkish to English

O ördeğe eşlik edecek bir kızılcık sosu yaptı.
Translate from Turkish to English

Japonya'da yaşamaya gelince, şikâyet edecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Oğlum gelecek hafta Fransa'ya hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Tren on dakika içinde hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Bana yardım edecek kimsem yok.
Translate from Turkish to English

Bana yardım edecek birçok arkadaşım var.
Translate from Turkish to English

Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.
Translate from Turkish to English

Bana yardım edecek birine ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'yi yarın ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

Tom'un bütün istediği onun vermek zorunda olduğu tüm aşkı kabul edecek bir kadın bulmaktı.
Translate from Turkish to English

İlk otobüs on dakika geç hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Ona eşlik edecek hiç kimsesi yok.
Translate from Turkish to English

John sana ihanet edecek bir insan değildir.
Translate from Turkish to English

Tom'un uçağı 14.30'da Boston'a hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Tom bu yaz kesinlikle Boston'u ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

Tom gelecek Cuma Hindistan'a hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin özürünü kabul edecek durumda değildi.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye ateş edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Lee'nin artık Petersburg'daki askerlerini ikmal edecek bir yolu yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom piyanosunu taşımak için ona yardım edecek bazı kişiler arıyordu.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary ile flört edecek.
Translate from Turkish to English

Tom bugün sana yardım edecek zamanı olduğunu düşünmüyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir hata yaptığını kabul edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom park edecek bir yer bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.
Translate from Turkish to English

Sanırım sonunda Tom Mary'yi yeni bir motosiklet almaya izin vermeye ikna edecek.
Translate from Turkish to English

Sonunda, Tom yardıma ihtiyacı olduğunu fark edecek.
Translate from Turkish to English

Ev işinde bana yardım edecek birine ihtiyacım var.
Translate from Turkish to English

Bana kim yardım edecek?
Translate from Turkish to English

Bana yardım edecek biri var mı?
Translate from Turkish to English

Eski bir arkadaş yarın beni ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

O, arkadaşlarına ihanet edecek son kişidir.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra bana telefon edecek.
Translate from Turkish to English

Tom'un o aylıkla çalışmayı kabul edecek olması çok zayıf bir olasılıktır.
Translate from Turkish to English

John sana ihanet edecek bir adam türü değildir.
Translate from Turkish to English

Carol önümüzdeki ay Miami'yi ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

Tom ona yardım edecek birini bulamıyor.
Translate from Turkish to English

Tom birlikte dans edecek birini bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom kendisine yardım edecek birini bulamadı.
Translate from Turkish to English

Tom'un hatasını itiraf edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom'un intihar edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Tom hatalı olduğunu kabul edecek nezakete sahip değildi.
Translate from Turkish to English

Onlara yardım edecek misin?
Translate from Turkish to English

O bize yardım edecek mi?
Translate from Turkish to English

Babam bana yardım edecek.
Translate from Turkish to English

O, amcasını ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

Tom'un yardım edecek kimsesi yok.
Translate from Turkish to English

Yardım edecek bazı arkadaşlarım var.
Translate from Turkish to English

O, kaybı telafi edecek.
Translate from Turkish to English

Bana yardım edecek arkadaşım yok.
Translate from Turkish to English

Tren zamanında hareket edecek mi?
Translate from Turkish to English

Tom'un kendisine yardım edecek birine ihtiyacı var.
Translate from Turkish to English

Tom'un kendisine yardım edecek birine ihtiyacı vardı.
Translate from Turkish to English

Başbakan muhtemelen istifa edecek.
Translate from Turkish to English

O, gelecek yıl yurtdışına seyahat edecek.
Translate from Turkish to English

Gelecek ay o Tokyo'ya hareket edecek.
Translate from Turkish to English

10:00'a kadar çalışmaya devam edecek misin?
Translate from Turkish to English

Bana yardım edecek misin ya da ne?
Translate from Turkish to English

O, o konuda sana nasihat edecek.
Translate from Turkish to English

Seyahat edecek zamanım yok.
Translate from Turkish to English

Alabildiği herhangi bir parayı kabul edecek.
Translate from Turkish to English

O, gelecek hafta New York'a hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Ben şimdi size yardım edecek konumda değilim.
Translate from Turkish to English

O, bu öğleden sonra ayağa kalkıp hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Siz her zaman çocuklarınızın hayatta başarılı olmaları için yardım edecek şeyleri yaparak zaman harcamalısınız.
Translate from Turkish to English

Umuyorum ki,Japonya anayasaya göre hareket edecek.
Translate from Turkish to English

O, kesinlikle size yardım edecek.
Translate from Turkish to English

Fiyatlar yükselmeye devam edecek.
Translate from Turkish to English

Estetik duygunuzu tatmin edecek şey nedir?
Translate from Turkish to English

Savaşı kazanıp kazanmamamız çok önem arz edecek.
Translate from Turkish to English

Gelecek hafta New York'a hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Saat onda Osaka'dan Tokyo'ya hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Annesi çalışmaya devam edecek.
Translate from Turkish to English

Şikâyet edecek bir şeyim yok.
Translate from Turkish to English

Uçağım bir saat içinde hareket edecek.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye itaatsizlik edecek cesareti yoktu.
Translate from Turkish to English

Kaybı kim telafi edecek?
Translate from Turkish to English

Park edecek başka bir yer yok.
Translate from Turkish to English

Bu ilaç soğuk algınlığını tedavi edecek.
Translate from Turkish to English

Tom'un şikâyet edecek bir şeyi yok.
Translate from Turkish to English

Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.
Translate from Turkish to English

Sanırım planımıza itiraz edecek.
Translate from Turkish to English

Bize yardım edecek kadar naziklerdi.
Translate from Turkish to English

Ziyan edecek tek kuruşum yok.
Translate from Turkish to English

Ona hizmet edecek üç hizmetçisi vardı.
Translate from Turkish to English

Yaşlı kadının yardım edecek kimsesi yok.
Translate from Turkish to English

Bizi mutlu edecek daha neye ihtiyacımız var?
Translate from Turkish to English

Tek başına seyahat edecek kadar yaşlıdır.
Translate from Turkish to English

Gelecek Salı annesini ziyaret edecek.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: bahçe, Impossible, çalıyorum, Ülkemin, siyasetini, anlamaya, politikasını, anlamayı, deniyorum, konuşulursa.