Turkish example sentences with "eğitim"

Learn how to use eğitim in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

O, yurt dışında eğitim aldı.

Yurt dışında eğitim görmekteyim.

Eğitim potansiyel yeteneklerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.

Eğitim evde başlar.

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler.

Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.

Bu dünyadaki eğitim beni hayal kırıklığına uğratıyor.

Gelecek yıl yurt dışında eğitim almak istiyorum.

Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler.

Ben, yarışı kazanabilirim diye sıkı eğitim yapıyorum.

Okulu bitirdikten sonra yurtdışında eğitim yapacağım.

Onun yurtdışında eğitim yapmaya gitmemesinin nedeni budur.

Ben, para sayesinde yurtdışında eğitim yapabildim.

O, eğitim yapmak için Amerika'ya gitmeye karar verdi.

Eğitim yaptığın okulda yazı yazmanın yanı sıra sağduyuyu öğretmediler mi?

Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin?

O, babasından daha iyi bir eğitim aldı.

O kuşların uçma şekli üzerine eğitim yaptı.

Eğitim oturumunun 16:00'da başlaması planlandı.

Televizyon önemli bir kültür kaynağı olabilir, ve eğitim yayınlarına birçok okulda değer verilmektedir.

O, oğlunu iyi bir eğitim ile donatmak istiyor.

Bill, annesi bir hemşire olmak için eğitim alırken, büyükanne ve büyükbabası ile birlikte yaşamaya gönderildi.

Dün hiç eğitim görmedim.

Sanırım eğitim planına bağlı kalmalısın.

Zaman, çalışma, eğlence, ve eğitim için ayrılmıştır.

O, hiçbir şey için yurtdışında eğitim görmedi.

O, yurtdışında eğitim almak için part-time çalışmak zorunda kaldı.

O, yurtdışında eğitim alma fırsatı için istekli.

O, yurtdışında eğitim yapabilmek için çok çalışıyor.

O, yurtdışında eğitim alma amacına ulaştı.

Tom bir özel eğitim öğretmeni idi.

Oğlumun yurtdışında eğitim görmesine karşı geliyorum.

Tom az örgün eğitim aldı.

Tom eğitim için fazla zaman harcamaz.

Tom'un canı eğitim yapmak istemiyor.

Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.

O, iki yıllığına yurt dışında eğitim görme ayrıcalığına sahipti.

Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.

Bu dönem güçlükle eğitim yaptı.

O bir bakan olmak için eğitim görüyor.

Ben okulda eğitim görüyorum.

O şimdi eğitim görüyor.

O şimdi eğitim yapıyor.

Burada eğitim görebilirsiniz.

Yurt dışında eğitim yapmak istiyorum.

O zaman eğitim görmüyordum.

Çok fazla eğitim yapamazsın.

Biz eğitim için okula gideriz.

Ford kötü eğitim gördü.

Oxford Üniversitesinde eğitim gördü.

Tom eğitim yapmayı sevmiyor.

Japonya'daki eğitim sistemi, Amerika'dakinden etkilenmiştir.

Onlar öğleden sonra eğitim görürler.

Onlar bugünlerde eğitim görüyorlar.

Kız kardeşim şimdi eğitim yapmıyor.

Sekizden on bire kadar eğitim görüyorum.

Yurt dışında eğitim yapmak için para biriktiriyorum.

Burs onun yurt dışında eğitim yapmasını sağladı.

Hükümetin eğitim politikasına katılmıyorum.

O, yurt dışında eğitim gördü.

Yetersiz eğitim politikası Japonya için zararlıdır.

O, Belçika'da eğitim gördü.

O, fazla eğitim yapmadı.

Eğitim sisteminin daha fazla esnek olması gerekir.

Erkek kardeşim yurt dışında eğitim görmek istiyor.

Planım Avustralya'da eğitim yapmaktır.

Babasının ani ölümü nedeniyle, eğitim için yurtdışına gitmekten vazgeçti.

Neredeyse hiç örgün eğitim almadı.

Eğitim kampından kaçtım.

İyi bir eğitim aldı.

Eğitim planımızın detaylarını konuştuk.

Bir devlet okulunda eğitim gördü.

Yurt dışında eğitim artık çok yaygın.

Ne tür eğitim almaktasın?

Onun dileği bir gün yurt dışında eğitim görmektir.

Çocuklarına iyi bir eğitim verdi.

İki gündür eğitim görmüyorum.

ABD'de eğitim gördü.

İngiltere'de iyi bir eğitim aldı.

Ebeveynlerim yurt dışında eğitim yapmama itiraz etti.

Öğretmen beni yurt dışında eğitim için teşvik etti.

Eğitim için yurt dışına gitmeme nedeni odur.

En sevdiğiniz TV eğitim programı nedir?

O şimdi gelecek yıl yurt dışında eğitim yapmayı planlıyor.

Gelecek yıl Amerika'da eğitim yapmayı düşünüyorum.

Babam Amerika'da eğitim yapmama izin vermedi.

Bazı açılardan, eğitim bir hastalık gibidir: Onun üstesinden gelmelisin.

İyi bir eğitim.

Evde eğitim Almanya'da hâlâ yasaktır.

John bilişim sistemlerinde eğitim aldı ama bilgisayarlarla çalışmaz.

Eğitim ilerlemenin temsilcisidir.

Yurt dışında eğitim görüyorum.

Gerçekten de yurt dışında eğitim görmüş gibi konuşuyor.

Modern medeniyet bilim ve eğitim üzerine kurulmuştur.

Eğitim ve öğretimim ne zaman bitecek?

Oğlunun İngiltere'deki eğitim masraflarını karşılayacak paran vardı ama o gitmedi değil mi?

Doğduğum günden itibaren sizin hazırladığınız eğitim planınız çok acımasızdı.

Dün okula eğitim almaya gitti.

Bunun için eğitim gördüm.

Dünya eğitim sisteminde çocuklara bencillik değil paylaşım öğretilmeli.

Boston'da eğitim almak istiyorum.

Also check out the following words: Çin'in, başkentidir, tatlı, Kaç, Almanya, parlamenter, cumhuriyettir, İnternette, Tatar, dilinde.