Turkish example sentences with "eğer"

Learn how to use eğer in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Eğer "Seni seviyorum" dersen, ben de aynısını sana söylerim.
Translate from Turkish to English

Eğer istiyorsan o köpeği alabilirsin. O satılık.
Translate from Turkish to English

Eğer bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun.
Translate from Turkish to English

Eğer yağmur yağmazsa bisiklet sürmeye gidebilirsin.
Translate from Turkish to English

Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
Translate from Turkish to English

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.
Translate from Turkish to English

Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
Translate from Turkish to English

Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
Translate from Turkish to English

Eğer yağmur yağarsa kalacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer sıkıldıysan, Tatoeba'ya katkıda bulunabilirsin.
Translate from Turkish to English

Eğer yarın yağmur yağarsa, bütün gün evde kalacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer yanlış yaparsam beni düzelt
Translate from Turkish to English

Eğer o doğruysa mahvoldum demektir.
Translate from Turkish to English

Yarın hava güzel olur mu bilmiyorum, ama eğer yarın hava güzel olursa biz piknik yapacağız.
Translate from Turkish to English

Eğer onu kolundan yakalamasaydı, göletin içine düşmüş olacaktı.
Translate from Turkish to English

Eğer sana marshmallow gönderebilseydim, Trang, yapabilecektim.
Translate from Turkish to English

Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer uygunsa lütfen bu gece buraya gel.
Translate from Turkish to English

Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, sen de yapabilirsin.
Translate from Turkish to English

Eğer herhangi biri bunu yapabiliyorsa, siz de yapabilirsiniz.
Translate from Turkish to English

Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
Translate from Turkish to English

Eğer kaldıysa bana biraz kahve ver.
Translate from Turkish to English

Eğer telefon çalarsa cevap verebilir misin?
Translate from Turkish to English

Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.
Translate from Turkish to English

Eğer dikkatli olmazsan ,kayabilir ve buzlu basamakların üstüne düşebilirsin.
Translate from Turkish to English

Eğer gayret edersen İngilizceni geliştirebilirsin.
Translate from Turkish to English

Ben bir vejetaryenim, eğer uygunsa et yemeği tercih etmem.
Translate from Turkish to English

Eğer fazla param olsaydı, kalemi alırdım.
Translate from Turkish to English

Eğer o uçağa binmiş olsaydım şu an hayatta olmazdım.
Translate from Turkish to English

Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
Translate from Turkish to English

Eğer ben seksen yaşında olsam ve o hâlâ yaşasa, bana aynı öğüdü verir.
Translate from Turkish to English

Eğer bakışlar öldürebilse, ben zaten şimdiden ölmüş olurum.
Translate from Turkish to English

Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir.
Translate from Turkish to English

Eğer yüzde 25 daha fazla gelirim olsaydı yaşamımdan daha hoşnut olurdum.
Translate from Turkish to English

Eğer yapmadığım bir şey için ailem beni cezalandırdıysa , onlara doğruları söylerdim ve benim masumiyetle ilgili onları ikna etmeye çalışırdım.
Translate from Turkish to English

Eğer ilkel bir topluluğun bir üyesi isen ve üretmek istersen, örneğin, yiyecek,yapman gereken iki şey vardır.
Translate from Turkish to English

Eğer acele edersen yakında ona yetişirsin.
Translate from Turkish to English

Eğer dikkatli olmazsan, kendini inciteceksin.
Translate from Turkish to English

Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.
Translate from Turkish to English

Eğer yurt dışına gidiyorsanız, bir pasaporta sahip olmak gereklidir.
Translate from Turkish to English

Eğer işinizi bırakırsanız, geriye dönüşünüz olmayacak.
Translate from Turkish to English

Eğer biri ararsa, 01:00 de geri döneceğimi söyle.
Translate from Turkish to English

Maddelerin bazıları, özellikle eğer hamile iseniz, zararlıdır.
Translate from Turkish to English

Eğer şarkı söyleyebiliyorsan iyidir.
Translate from Turkish to English

Eğer hava açarsa, ormanda yürüyüşe gideceğiz.
Translate from Turkish to English

Eğer bir öğrenci isen, öyle davran.
Translate from Turkish to English

Eğer onu iyi tanımıyorsan, bir kişiyi yargılayamazsın.
Translate from Turkish to English

Eğer ayakkabı uyarsa....
Translate from Turkish to English

Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur.
Translate from Turkish to English

Eğer trene yetişmek istiyorsan derhal hareket etmelisin.
Translate from Turkish to English

Eğer mümkünse seni görmek istiyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer o, İngilizcede akıcı ise, onu çalıştıracağım.
Translate from Turkish to English

"A B ye eşittir" " Eğer ve sadece B gerçekse A doğrudur". ile aynı anlamı vardır.
Translate from Turkish to English

O takımın çok az, eğer varsa, kazanma şansı var.
Translate from Turkish to English

Eğer biraz daha erken gelseydin, onunla karşılaşabilirdin.
Translate from Turkish to English

Eğer meşgulseniz, ben size yardımcı olacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer şarkı söyleyebilseydin harika olurdu.
Translate from Turkish to English

Eğer onu yapacaksan, arkanda olacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer sistem istikrarlı değilse, son değer teoremi uygulanmaz.
Translate from Turkish to English

Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
Translate from Turkish to English

Eğer George sigara içmeyi bırakmazsa akciğer kanseri gelişme riskini göze alır.
Translate from Turkish to English

Eğer bir tıp diploman varsa, onu getir.
Translate from Turkish to English

Eğer henüz yemek yediysen, yüzmesen iyi olur.
Translate from Turkish to English

Eğer herhangi bir sıkıntın olursa, benden yardım iste.
Translate from Turkish to English

Eğer araba sayısı artarsa, trafik de artar.
Translate from Turkish to English

Eğer zamanın olursa, lütfen bize uğra.
Translate from Turkish to English

Eğer benim tavsiyem olmasaydı, başarısız olurdun.
Translate from Turkish to English

Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
Translate from Turkish to English

Eğer onu yapacaksan arkanda duracağım.
Translate from Turkish to English

Eğer Facebook'ta yoksan, var değilsin.
Translate from Turkish to English

Eğer isterseniz.
Translate from Turkish to English

Eğer yağmur yağsaydı, maç ertelenecekti.
Translate from Turkish to English

Eğer yanımda olsan başka bir şeye ihtiyacım olmaz.
Translate from Turkish to English

Eğer şimdi başlarsan vaktinde varman gerekir.
Translate from Turkish to English

Eğer sizin için neyin iyi olduğunu biliyorsanız, onu yapmaktan vazgeçeceksiniz.
Translate from Turkish to English

Eğer şimdi Tom'u ziyaret ederseniz, o muhtemelen TV izliyor olacak.
Translate from Turkish to English

Eğer yorgunsan, niçin yatmaya gitmiyorsun? " Ben şimdi yatmaya gidersem çok erken kalkacağım.
Translate from Turkish to English

Eğer bir şeyi anlamıyorsanız, onun içeriğinin farkında olmamanızdandır.
Translate from Turkish to English

Eğer çocuğunuz zehir içerse, derhal hastaneye götürün.
Translate from Turkish to English

Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi ilave yaparsa, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
Translate from Turkish to English

Eğer üniversiteye gidebilirse ebeveynlerinden ekonomik olarak bağımsız olabileceğini düşündü.
Translate from Turkish to English

Eğer doğru olarak hatırlıyorsam, onlar kuzenler.
Translate from Turkish to English

Eğer saman yanarsa, gerçek bir felaket olur.
Translate from Turkish to English

Eğer paraya ihtiyacın varsa, sana biraz ödünç veririm.
Translate from Turkish to English

Eğer boyutunu düşünüyorsan ev etkileyici değil.
Translate from Turkish to English

Eğer düşürürsen kırarsın.
Translate from Turkish to English

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.
Translate from Turkish to English

Eğer doğru hatırlıyorsam, o, Tom'un Mary'nin düğününde söylediği şarkı.
Translate from Turkish to English

Eğer patronun seni kovarsa, bu işten atıldığın anlamına gelir.
Translate from Turkish to English

Eğer sakıncası yoksa bir süre yalnız bırakılmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Eğer bir çocuk kendine ait bir odaya sahip olabiliyorsa, hoştur.
Translate from Turkish to English

Eğer bu bilgi çağı ise, biz ne hakkında çok bilgiliyiz?
Translate from Turkish to English

Eğer bir hata yaparsanız, sadece düzgün bir şekilde çiziniz.
Translate from Turkish to English

Eğer umursamaz bir şekilde "Erkek arkadaşın var mı?" diye sorarsan, o savunmaya geçecek ve "Neden soruyorsun?" diyecektir.
Translate from Turkish to English

Hiçbir kuş gereğinden çok yükseğe uçmaz, eğer ki kendi kanatlarıyla uçuyorsa.
Translate from Turkish to English

Sana söyleyemem. Bu bir sır ve eğer sana söylersem artık sır olmaz.
Translate from Turkish to English

Eğer gitmem gerekiyorsa giderim.
Translate from Turkish to English

Eğer Tom'la içmeye gideceksen, bazı tuhaf masalları dinlemeye hazır ol.
Translate from Turkish to English

Eğer varsa, Tom'un seçimi kazanmasına dair küçük bir ümit var.
Translate from Turkish to English

Eğer onu şimdi ziyaret edersen, Tom televizyon izliyor olacak.
Translate from Turkish to English

Tom, eğer gerekirse onun için bir harta çizeceğini söyledi.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: zararsız, görünen, katil, kontrolü, prezervatif, kullandın, babasıdır, Farsça, Kestirme, yoldan.