Learn how to use derin in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Göl çok derin.
Translate from Turkish to English
Alain'i annesi bile her zaman korudu fakat şımarık küçük çocuk, kitapta derin bir nefret uyandıran ve kendini beğenmiş bir kişiye dönüşür.
Translate from Turkish to English
Derin nefes alamadı.
Translate from Turkish to English
Bu göl ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
Mississippi Nehri derin ve geniştir.
Translate from Turkish to English
İki arkadaş derin bir arkadaşlık bağı oluşturdular.
Translate from Turkish to English
Sizi stetoskop ile dinleyeceğim. Lütfen derin bir nefes alın. Şimdi nefesinizi tutun.
Translate from Turkish to English
Hayatında geriye baktığında, o derin üzüntü duymuştur.
Translate from Turkish to English
Bu nehir yüzmek için yeterince derin.
Translate from Turkish to English
Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.
Translate from Turkish to English
Japonya'da bu göl en derin göldür.
Translate from Turkish to English
Bu göl derin.
Translate from Turkish to English
Bu göl ne kadar derin!
Translate from Turkish to English
Bu göl bu noktada en derin.
Translate from Turkish to English
Amcamın sanata derin bir ilgisi var.
Translate from Turkish to English
Yaşlı ayı derin uykuda.
Translate from Turkish to English
Depremin ardından, insanlar şaşkınlıkla yerdeki derin çukura baktılar.
Translate from Turkish to English
Yangın patlak verdiğinde, o derin uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Paranın konuştuğu bu sert, küçük dünyada, onun hayat tarzı derin bir nefes taze hava gibi.
Translate from Turkish to English
Tom derin bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English
O gün bende derin bir etki bıraktı.
Translate from Turkish to English
Söylediğin bende derin bir izlenim bıraktı.
Translate from Turkish to English
Bugünün Pekin'i bende çok derin bir etki bıraktı ve merakımı uyandırdı.
Translate from Turkish to English
Tom nehrin ne kadar derin olduğunu merak etti.
Translate from Turkish to English
Tom havuzun ne kadar derin olduğunu bilmiyor.
Translate from Turkish to English
O derin uykuda.
Translate from Turkish to English
Derin derin soludu.
Translate from Turkish to English
Derin derin soludu.
Translate from Turkish to English
Onun derin bir sesi var.
Translate from Turkish to English
Tom derin uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Göl ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
Delik ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
O göl ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
Göl burada derin.
Translate from Turkish to English
O, derin bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English
Biwa gölü ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
Nehir burada derin.
Translate from Turkish to English
Bebek derin uykuda.
Translate from Turkish to English
Tom, derin düşünceye daldı.
Translate from Turkish to English
Bebek derin uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Nehrin en derin yeri burası.
Translate from Turkish to English
O derin bir uykuya daldı.
Translate from Turkish to English
Tom derin bir nefes verdi.
Translate from Turkish to English
Bu nehrin en derin yeri burası.
Translate from Turkish to English
Kızım derin uykuda.
Translate from Turkish to English
Derin bir nefes alın lütfen.
Translate from Turkish to English
O, derin bir uykuya daldı.
Translate from Turkish to English
Çocuğu derin uykuda buldum.
Translate from Turkish to English
Derin nefes almak sağlıklıdır.
Translate from Turkish to English
Derin bir nefes al.
Translate from Turkish to English
Derin bir nefes al ve sonra gevşe.
Translate from Turkish to English
O, durdu ve derin bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English
Yangın çıktığında o derin uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
Ona karşı derin bir şefkate sahibim.
Translate from Turkish to English
O, derin bir nefes verdi.
Translate from Turkish to English
Durgun sular derin akar.
Translate from Turkish to English
Porsuklar derin çukurlar kazarlar.
Translate from Turkish to English
Derin bir üzüntü hissetmeden bu fotoğrafa bakmam mümkün değil.
Translate from Turkish to English
Yazar derin düşüncedeydi.
Translate from Turkish to English
Karısı öldüğünde o derin bir keder içindeydi.
Translate from Turkish to English
Hikayeden derin şekilde etkilendi.
Translate from Turkish to English
Gölün ne kadar derin olduğunu bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Suyun ne kadar derin olduğunu düşünüyorsun?
Translate from Turkish to English
Gerindi ve derin bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English
Bob o konuyu derin derin düşündü.
Translate from Turkish to English
Bob o konuyu derin derin düşündü.
Translate from Turkish to English
Kalbimin en derin yerinden onu seviyorum.
Translate from Turkish to English
Kocam ve kızım derin uykuda.
Translate from Turkish to English
Derin düşüncelere daldı.
Translate from Turkish to English
Yangın patlak verdiğinde, o, derin uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Ayı geldiğinde yaşlı adam derin uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Derin karda yürümek bize zor geldi.
Translate from Turkish to English
Derin bir çukur kazın.
Translate from Turkish to English
Derin bir nefes alın.
Translate from Turkish to English
O çok derin değil.
Translate from Turkish to English
Derin bir acı hissettim.
Translate from Turkish to English
Tom derin uykuda.
Translate from Turkish to English
Yeterince derin değil.
Translate from Turkish to English
O derin bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English
Kesikler ne kadar derin?
Translate from Turkish to English
Gölet çok derin.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary derin suyu yürüyerek geçti.
Translate from Turkish to English
Bu nehrin karşısına geçemedim.O çok derin.
Translate from Turkish to English
Yüreğimin en derin yerinden kalbimi yakan tek sensin.
Translate from Turkish to English
Bu göl ne kadar da derin böyle!
Translate from Turkish to English
Rusya'daki Baykal Gölü dünyanın en derin gölüdür.
Translate from Turkish to English
Gözlerinde derin bir uçurumun karanlığı vardı.
Translate from Turkish to English
Bebek annesinin kollarında derin bir uykudaydı.
Translate from Turkish to English
Tom derin düşünceye dalmış pencereden dışarıya bakıyordu.
Translate from Turkish to English
Tom derin bir nefes aldı ve gözlerini kapadı.
Translate from Turkish to English
Tom derin bir nefes aldı ve bir şey söylemedi.
Translate from Turkish to English
Bakmaya gittiğimde çocuğu derin uykuda buldum.
Translate from Turkish to English
Benim üzerimde çok derin bir etkisi vardı.
Translate from Turkish to English
Tom derin dağlarda izole bir köyde büyüdü.
Translate from Turkish to English
Suyun ne kadar derin olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
Translate from Turkish to English
Tom Mary'nin gözlerine derin derin baktı.
Translate from Turkish to English
Suyun burada ne kadar derin olduğunu biliyor musun?
Translate from Turkish to English
Tom gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı.
Translate from Turkish to English
Onun ölümünden derin üzüntü duydum.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: oyunlardan, biri, Mahjong'u, seviyorum, Mahjong'da, iyiymiş, Hayalim, güçlü, oyuncusu, olmak.