Turkish example sentences with "derece"

Learn how to use derece in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Şimdi sıcaklık sıfırın altında on derece.

Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.

Onun çizdiği şey son derece detaylandırılmış ve belirgin, her zaman küçük detaylara ayrılamaz.

Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.

İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.

Çorba son derece sıcak.

Son derece dikkatli sür.

Sıcaklık birkaç derece düştü.

Mary son derece güzel bir kız.

Hayatta derece yapmak için hepimiz çok çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.

Onların cihazı son derece gelişmiş.

Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.

Ben son derece sakindim.

Tom Mary'ye onun yardımı için son derece minnettar.

Yeni araban bana gerçekten son derece pahalı görünüyor.

Tom'un üniversitedeki amacı derece almak.

Tom şimdi son derece meşgul.

Ben son derece şişmanım.

Tom vibrafonu son derece iyi çalar.

Bu son derece acımasız bir savaştı.

Bu malzemeler son derece değerli oldu.

Hava son derece soğuktu.

Kış bu alanda son derece soğuktu.

Kazaya sebep olduğuma son derece pişmanım.

Tom bugün son derece meşgul.

Tom son derece yakışıklı bir adam.

Tom son derece borçlu olduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu.

Tom sanat tarihi ile son derece ilgilenmeye başladı.

Tom son derece minnettardı.

Bu son derece bir yerçekimi sorunudur.

O, şimdi son derece borçlu.

Frank'in patronu son derece paragöz.

Bruce kız arkadaşı onu terk ettiğinde son derece üzülmüştü, ama kısa sürede atlattı.

Hava bugün son derece soğuk.

Tatoeba'da cümleleri Fransızcadan İngilizceye çevirmeye tutkunum. İspanyolca da beni son derece cezbediyor.

Her ikisi de son derece zengindi.

O pekiyi derece ile mezun oldu.

O, Fransızcayı son derece iyi bilir.

Grant son derece popüler oldu.

Hooker son derece memnundu.

Bu bölge son derece yalıtılmıştır.

Bu sabah son derece sıcaktır.

O, son derece nazik bir komşudur.

102 F derece ateşim var.

O film son derece ilginçti.

Ne kadar küçük bir şey yaparsan yap hiçbir şey yapmamaktan son derece daha iyidir.

Bir şey hiçbir şeyden son derece daha iyidir.

O son derece güçlüdür.

Oh, son derece üzgünüm.

O, son derece yakışıklıdır.

O, bu kayba son derece üzüldü.

Son derece kutuplaşmış durumdaki köktenci partilerin koalisyon oluşturmak adına merkeze yakın partilerle omuz omuza vermesi mümkün görünmüyor.

İşin kötü tarafı, mesleğimin ve özel hayatımın bu derece birbirine karışıyor olması.

Tom son derece yakışıklıdır.

Bu akşam son derece soğuk.

Mary son derece çekici.

Bu şarap son derece lezzetli.

Tom şu anda son derece meşgul.

Bu son derece önemli bir konu.

O mağaza son derece pahalı.

Gençken son derece fakirdi.

Onun sorusuyla kafam son derece karıştı.

Son derece büyükannesine benzer.

Biddle son derece akıllı bir adamdı.

Çocuk son derece akıllıydı.

Bu konu bizim için son derece önemlidir.

Bunu görünce son derece şaşırmıştım.

Seçim sonuçları son derece yakın.

Ona son derece korkunç bir şey oldu.

Onun yalan söylediğinden son derece şüphelendim.

Hava son derece sıcaktı, bu yüzden ceketimi çıkardım.

O zaman, tren son derece kalabalıktı.

Son derece etkileyici bir sesi var.

Hepimiz sıkı şekilde hayatta derece yapmaya çalışırız fakat sadece birkaç kişi başarır.

Son derece yorgunum.

Ben son derece mutluyum.

O son derece mutlu.

Tom son derece formda.

O son derece sıska idi.

Bu son derece haksızlık.

Seninle son derece açık yüreklilikle konuşacağım bu yüzden söyleyeceğim her şeyi üzerinde yazılı değerden almanı istiyorum.

Bu son derece önemli bir mesele.

Son derece arkadaş canlısıdır.

Tom son derece güçlü.

Tom son derece cılız.

Tom son derece şiddetli.

Tom son derece sarhoş.

Tom son derece ağzı sıkı.

Tom son derece tehlikeli.

Tom son derece tedirgin.

Tom son derece saldırgan.

Bu son derece acil.

Bu son derece nadir.

Son derece üzgünüm.

Onların her ikisi de son derece meraklı.

Sıfırın altında altı derece.

Su, 100 santigrat derece sıcaklıkta kaynar.

Normal vücut sıcaklığım 37 derece civarında.

Size karşı son derece sabırlı davranmaktayım.

Bu tekdüze yaşamdan dolayı son derece mutsuzum.

Bunu son derece tavsiye ederim.

Also check out the following words: hoşlanıyor, Neredeydin, Hata, yapmayacaksın, âşığım, evlenmek, şimdi, yaşında, Pokémon, izleyerek.