Learn how to use denize in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
Evi denize yakın.
Translate from Turkish to English
Denize yarım milden daha fazla değil.
Translate from Turkish to English
O yüzmek için denize gitti.
Translate from Turkish to English
Biz onun arabasına bindik ve denize gittik.
Translate from Turkish to English
Balıkçılar ağlarını denize fırlattılar.
Translate from Turkish to English
Kaptan on dokuz yaşındayken denize gitti.
Translate from Turkish to English
Gemi yarın Honolulu'ya denize açılacak.
Translate from Turkish to English
Tekne denize doğru sürüklendi.
Translate from Turkish to English
Denize yakın yaşıyorum. Bu yüzden sık sık plaja giderim.
Translate from Turkish to English
Rüzgar durduktan sonra, tekneyle açık denize yelken açalım.
Translate from Turkish to English
Paramı Tom'a verebileceğim gibi denize de fırlatabilirim.
Translate from Turkish to English
O, sık sık oturur ve saatlerce denize bakar.
Translate from Turkish to English
Donanmanın denize gitmesi emredildi.
Translate from Turkish to English
Nehir denize doğru akmaktadır.
Translate from Turkish to English
Nehir yavaş yavaş denize doğru akar.
Translate from Turkish to English
Cesurca denize atladım.
Translate from Turkish to English
Evim denize bakıyor.
Translate from Turkish to English
O, yüzünü denize doğru döndü.
Translate from Turkish to English
Ben denize baktım.
Translate from Turkish to English
Saatlerce denize baktım.
Translate from Turkish to English
Yeni bir yakıt tankeri denize indirildi.
Translate from Turkish to English
O, denize doğru yürüyordu.
Translate from Turkish to English
Benim evim denize doğru bakar.
Translate from Turkish to English
Sadece 14 yaşında iken denize gitti.
Translate from Turkish to English
Bu nehir güneye denize doğru akar.
Translate from Turkish to English
Güzel denize baktık.
Translate from Turkish to English
Denize bakarak durdu.
Translate from Turkish to English
O denize Akdeniz denir.
Translate from Turkish to English
Saatlerce otururdu ve denize bakardı.
Translate from Turkish to English
Dalgalar tarafından kıyıdan denize doğru sürüklendi.
Translate from Turkish to English
Denize yakın yerde büyüdü fakat yüzmekten nefret eder.
Translate from Turkish to English
Burada denize girilmez çünkü kural.
Translate from Turkish to English
Denize gitmek için henüz hava çok soğuk.
Translate from Turkish to English
Tom denize düştü.
Translate from Turkish to English
Bu denize doğru geçiştir.
Translate from Turkish to English
Denize gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Şu göl denize benziyor.
Translate from Turkish to English
Nereye pikniğe gideceğimizi görüştüğümüzde bazıları ormana gitmek istedi, diğerleri denize gitmek istedi.
Translate from Turkish to English
Biyologlar bazı kaplumbağaları denize bıraktılar.
Translate from Turkish to English
O, denize çıplak daldı.
Translate from Turkish to English
Bir kadın, gemiden denize düştü.
Translate from Turkish to English
Önümüzdeki yıl denize gideceğim.
Translate from Turkish to English
Çocukken her yaz denize giderdim.
Translate from Turkish to English
Denize çıplak olarak daldı.
Translate from Turkish to English
Evim denize yakın olduğu için sık sık sahile inerim.
Translate from Turkish to English
Denize düşen yılana sarılır.
Translate from Turkish to English
O, denize gitmek istedi.
Translate from Turkish to English
Dağı denize tercih ederim.
Translate from Turkish to English
Denizde yüzmek, denize sahip olmanın anlamına gelmez.
Translate from Turkish to English
Daha çok denize gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Betty dün denize gitti.
Translate from Turkish to English
Sen bir köprüden denize atladın mı hiç?
Translate from Turkish to English
Bir defa daha denize gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Tekrar denize gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
Denize kadar araba sürelim.
Translate from Turkish to English
Yarın denize açılacağız.
Translate from Turkish to English
Pekala, Tom, denize açılalım.
Translate from Turkish to English
Tom denize çapa attı.
Translate from Turkish to English
Nasıl denize açılacağını sana kim öğretti.
Translate from Turkish to English
Tom bizimle denize açılmaya gelmek istemiyordu.
Translate from Turkish to English
Yarın Tom'la denize açılacağım.
Translate from Turkish to English
Uçağımız denize çakıldı.
Translate from Turkish to English
O zaten denize gitmek istiyor.
Translate from Turkish to English
Bu tekne artık denize dayanıklı değil.
Translate from Turkish to English
Bu tekne denize açılabilir durumda değil artık.
Translate from Turkish to English
Onları denize atın.
Translate from Turkish to English
O, mavi denize ulaştı.
Translate from Turkish to English
Bu otel denize bakıyor.
Translate from Turkish to English
O, denize doğru bakarak durdu.
Translate from Turkish to English
Senin gemin dördü çeyrek geçe denize açılır.
Translate from Turkish to English
Tom gemiden denize atladı.
Translate from Turkish to English
Dün Betty denize gitti.
Translate from Turkish to English
Denize gitmeyelim.
Translate from Turkish to English
Dağa mı yoksa denize mi gideceklerine karar veremediler.
Translate from Turkish to English
Çoğu nehirler denize akar.
Translate from Turkish to English
Nehir boyunca denize kadar seyahat edeceğiz.
Translate from Turkish to English
Yarın hava iyi olursa denize gideceğim.
Translate from Turkish to English
Ben çocukken, yüzmek için hep denize gittim.
Translate from Turkish to English
Bir tekneyle denize açılabilirmisin?
Translate from Turkish to English
Tornado kentten geçti ve denize yöneldi.
Translate from Turkish to English
Denize atlayamam. Nasıl yüzeceğimi bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Tom'un neden gelecek hafta bizimle denize açılmak istemediğini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Herkesin denize yürüyüşe çıkma arzusu var mı?
Translate from Turkish to English
Küçüklüğümden beri, ailemle birlikte denize gitmeyi severim.
Translate from Turkish to English
Küçüklüğümden beri ailemle birlikte denize gitmeyi sevdim.
Translate from Turkish to English
Yarın hava güzel olursa arkadaşlarımla denize açılacağım.
Translate from Turkish to English
Yazın denize giderim, kışın dağlara.
Translate from Turkish to English
Gemimiz uygun rüzgarla denize açıldı.
Translate from Turkish to English
Burası denize yakın.
Translate from Turkish to English
Mary bazen saatlerce hareketsiz oturur ve denize bakar.
Translate from Turkish to English
Mary bazen saatler boyu öylece oturup denize bakar.
Translate from Turkish to English
Atlantis denize battı.
Translate from Turkish to English
Bu tekne denize açılmaya uygun.
Translate from Turkish to English
Benim evim denize yakın.
Translate from Turkish to English
Mürettebat cesedi denize indirdi.
Translate from Turkish to English
Onun denize yakın bir evi var.
Translate from Turkish to English
O küçük bir kaya üzerine oturdu ve denize baktı.
Translate from Turkish to English
Bu nehrin suyu denize akar.
Translate from Turkish to English
Denize yakın bir köy vardı.
Translate from Turkish to English
Bu kanal denize açılır.
Translate from Turkish to English
Bu, denize su getirmek gibidir.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: dinlememe, numarası, yaptı, Kaliforniya'ya, gönderiyorum, Adamı, Kadının, fotoğrafını, çekiyorum, Kadın.