Bir grup insanın bizimle birlikte su kayağına gideceğini düşünmüştüm. Fakat kesinlikle başka hiç kimse gelmedi.
Translate from Turkish to English

Bunun kolay olacağını düşünmüştüm, fakat bütün gün çalışıyoruz ve hâlâ bitirmedik.
Translate from Turkish to English

Evdeki her şeyi yediğimizi düşünmüştüm, fakat bir kutu kraker daha buldum.
Translate from Turkish to English

Bir yere gideceğimizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onu söyleyeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben onun iyi bir kitap olduğunu düşünmüştüm fakat Jim başka türlü düşündü.
Translate from Turkish to English

Japon olduğunuzu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Seni bulmayacağımı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Beraber kahvaltı yaparız diye düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'dan hoşlanmadığını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'a güvenebileceğimi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Üzgün olabileceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Etkileneceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Benden hoşlanmayacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Gitmek için bunun gerekli olmayabileceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

"Hazineyi neden seninle paylaşmalıyım?" "Bir anlaşmamız olduğunu düşünmüştüm."
Translate from Turkish to English

Benimle gurur duyacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Boston'a taşındığını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

2.30'a kadar burada olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Kesinlikle ben de öyle düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Zaman geçtikçe acısı da azalır diye düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bize yardım edeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben de neler düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Dün gece ziyaret edeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu söyleyeceğinizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu söyleyeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Yirmi beş yaşında olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Gelecek yaz birkaç gün için seni ziyaret edeceğimi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ne? Yalnız mısın? Tom'la beraber geleceğinizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Kazanacağımızı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onun beni daha yaşlı gösterdiğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un çalışmak isteyeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un farklı olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Hâlâ burada mısın? Çoktan gittiğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Hâlâ burada mısınız? Çoktan gittiğinizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Dün geceki partide olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Kazanabileceğimizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben onun yapmak için kolay olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben onun ağlayacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Evet, öyle düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin bilmek isteyebileceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin içmek isteyebileceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen çoktan eve gitmiş olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben de öyle düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Çok yaşlı olduğumu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Meselenin bu olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'ye birkaç soru soracağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un bu gece sahnedeki en iyi şarkıcı olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin parlak zekalı olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Sana bunu yapmamanı söylediğimi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben onun senin arkadaşın olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin, Tom'un Mary'yle flört etmesini kabul etmediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Beni görmeye geleceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin Tom'la çalıştığını söylediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben sadece onun okulda sıkıcı bir gün daha olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben sadece bunun ofiste sıkıcı bir gün daha olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Biraz atış talimi yaparım diye düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un bunun nasıl yapılacağını bildiğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un bunu kendi başına çözeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu asla bulamayacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ben sadece gerçekten ilginç bir şey düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onu artık sevmediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Gittiğini ve beni terk ettiğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Sadece başka bir şey hakkında düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Sadece yapmamız gereken başka bir şey düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Daha zor olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Seni orada bulacağımı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu duymaktan mutlu olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un burada olmayacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin dün gece orada olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar Boston'da olacağımızı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Şimdiye kadar burada olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'la konuşmak için bir şans daha bulacağımı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu bir daha yapmayacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un asla Mary'ye zarar vermeyeceğini söylediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bu kapının kilitli olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu çok sevdiğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Ailenin beni sevdiğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Yirmi yaşındayken her zaman dünyada olduğumu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onun acil olduğunu söylediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Senin Tom'dan hoşlandığını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Polisin bizi burada asla bulamayacağını söylediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Her şey hakkında konuşabileceğimizi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Kahire'ye taşınırsa onun hayatının daha iyi olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Buradaki herkesin bir vejetaryen olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onu yapamayacağımı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bugün yağmur yağacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Onu tek başıma yapacağımı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yapmaktan keyif alacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un onu yapacak biri olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu birlikte yapacağımızı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

İşi bana teklif edeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un bunu yapmayacağını bildiğini düşünmüştüm
Translate from Turkish to English

Ben her zaman Tom'un masum olduğunu düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu yapmayacağımızı düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'a kendin söylersen daha iyi olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Bunu yapabileceğimi düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un Mary'nin burada olmadığını fark etmediğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un deli olacağını düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English

Tom'un sizi bir daha asla göremeyeceğini düşünmüştüm.
Translate from Turkish to English