Turkish example sentences with "düşündüğünü"

Learn how to use düşündüğünü in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.

Kimse ne düşündüğünü önemsemez.

Onların ne düşündüğünü sormayın. Ne yaptığını sorun.

Bazı insanların neden kara kedilerin uğursuz olduğunu düşündüğünü merak ediyorum.

Tom, John'un niçin cırcır böceği izlemekten asla hoşlanıyor gibi görünmediğini Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom, John'un niçin bir polis olmak istediğini Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom, John'un seçimi kimin kazanacağını umduğunu Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom, John'un onun kaybettiği anahtarı nerede bulduğunu Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom, John'un Harvard'dan ne zaman mezun olduğunu Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom, John'un ne zaman aşçılığa başlamayı planladığını Mary'nin bildiğini düşündüğünü söyledi.

Tom Mary'ye John hakkında ne düşündüğünü sordu.

Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.

Tom'a yardım etmeyi düşündüğünü sanmıyorum.

Tom Mary'nin anladığını düşündüğünü söyledi.

Tom gerçekten ne düşündüğünü Mary'ye söylemek istedi, ama dilini tuttu.

Tom Mary'ye onun hakkında gerçekten ne düşündüğünü anlattı.

Tom herkese Mary'nin bir gün birisi için iyi bir eş olacağını düşündüğünü söyledi.

Tom'un düşündüğünü herkese söylemekten hiçbir vicdan azabı çekmiyordu.

Tom diğer insanların ne düşündüğünü umursamıyor.

Tom kesinlikle sınıftaki bütün kızların onun yakışıklı olduğunu düşündüğünü düşünüyor.

Tom kesinlikle fikirlerim hakkında ne düşündüğünü bana bildirdi.

Tom kesinlikle onun söylediğini düşündüğünü söylemedi.

Tom Mary'ye kravatı hakkında ne düşündüğünü sordu.

Tom Mary'ye bu durumda ne yapması gerektiğini düşündüğünü sordu.

Mary Tom'a elbisesi hakkında ne düşündüğü sordu, fakat o gerçekten ne düşündüğünü ona söylemekten daha iyisini biliyordu.

Öncelikle, onun niçin öyle düşündüğünü anlamaya çalışacağım.

Tom'un benimle ilgili ne düşündüğünü merak ediyorum.

Tom Mary'nin düşündüğünü söylemesini durduramıyor.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü anlayamadı.

Tom düşündüğünü herkese söylemekten çekinmez.

Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.

Lütfen bana ne düşündüğünü söyle.

Onun ne düşündüğünü hayal bile edemiyorum.

Ne düşündüğünü kimse anlayamaz.

Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.

Bana iki satır yaz ve bana ne düşündüğünü bildir.

Tom'un ne düşündüğünü Mary'ye söyleme fırsatı yoktu.

Diğer insanların duygusu ne olursa olsun, o düşündüğünü söyler.

Tom Mary'ye su aygırlarının saatte yaklaşık 30 kilometrelik bir hızla koşabileceğini düşündüğünü söyledi.

Bana ne düşündüğünü söyle.

Sanırım Tom'a ne düşündüğünü sormalıyım.

Tom'un uzun zaman önce düşündüğünü umursamayı bıraktım.

Tom'un ne düşündüğünü bilmiyorum.

Birinin Tom'un mutlu olduğunu gerçekten düşündüğünü sanmıyorum.

Tom'un ne düşündüğünü sana söyleyebilirim.

Tom'a Mary ile ilgili ne düşündüğünü sordum.

Tom'un ne düşündüğünü dert etme.

Tom bana Mary'nin şirin olduğunu düşündüğünü söyledi.

Ne düşündüğünü biliyorum ama o böyle değildir.

Bunun delice olduğunu düşündüğünü biliyorum.

Ümit olmadığını düşündüğünü biliyorum.

Bunun önemli olduğunu düşündüğünü biliyorum.

Aptal olduğumu düşündüğünü biliyorum.

Deli olduğumu düşündüğünü biliyorum.

Ne düşündüğünü bana söyle.

Ne düşündüğünü biliyorum ama doğru değil.

Şimdi ne düşündüğünü biliyorum.

Ne düşündüğünü biliyorum.

Hepinizin ne düşündüğünü biliyorum.

İkinizin de ne düşündüğünü biliyorum.

Deli olduğumu düşündüğünü duyuyorum.

Ne yapmayı düşündüğünü biliyorum.

Tom'un ne düşündüğünü biliyorum.

Bunun gülünç olduğunu düşündüğünü biliyorum.

Tom önerimizi ciddi şekilde düşündüğünü söylüyor.

Tom eğitimin önemli olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom Mary'nin ne düşündüğünü bilmiyordu.

Tom Mary'nin bir aptal olduğunu düşündüğünü söyledi.

Tom'a evimizi birine boyatmanın ne kadara mal olacağını düşündüğünü sordum.

Tom'a onun ne kadar zaman alacağını düşündüğünü sordum.

Tom Mary'ye sorunun ne olduğunu düşündüğünü sordu.

Tom Mary'ye ne düşündüğünü sordu.

Biz karar vermeden önce Tom'un ne düşündüğünü beklemeliyiz ve görmeliyiz.

Belki birilerine sormalısın ve diğer insanların ne düşündüğünü anlamalısın.

İnsanların ne düşündüğünü etraftakilere soracağım ve anlayacağım.

Tom'a ne düşündüğünü sormalıyız.

Tom'a ne yapmamız gerektiğini düşündüğünü sormalıyız.

Tom'a durum hakkında ne düşündüğünü sormalıyız.

Tom'a hangisini almamız gerektiğini düşündüğünü sormalıyız.

Tom'a onu gördüğümüzde ne düşündüğünü soracağız.

Tom şu anki görevinde durgun ve takdir edilmemiş hissettiğinden dolayı yeni iş teklifi hakkında heyecanlıydı fakat patronuna ayrılmayı düşündüğünü söylediğinde patronu ona eğer kalırsa bir terfi ve zammın yakında olduğunu söyledi bu yüzden Tom'u ne yapacağı konusunda ikilem içinde bıraktı.

Tom bana Boston'a gitmeyi düşündüğünü söyledi.

İstifa etmeyi düşündüğünü duydum.

Tom yanan bir şeyin kokusunu aldığını düşündüğünü söyledi.

Bize ne düşündüğünü söyle.

Başkalarının hakkımızda ne düşündüğünü umursuyor musun?

O her zaman düşündüğünü söyler.

Tom her zaman düşündüğünü söyler.

Tom ne düşündüğünü biliyor.

Tom Mary'ye John'un geç kalacağını düşündüğünü söyledi.

Tom ne olduğunu Mary'ye söylemenin büyük bir hata olacağını düşündüğünü söyledi.

Ne düşündüğünü bilmek istiyorum.

Benimle ilgili gerçekten ne düşündüğünü bana anlatmanı istiyorum.

Tom'la ilgili gerçekten ne düşündüğünü bana anlatmanı istiyorum.

Gerçekten düşündüğünü söylemezsin, değil mi?

Ne düşündüğünü biliyorum ama bence öyle olmamalı.

Hâlâ beni düşündüğünü biliyorum.

Düşündüğünü açıkça söylemek kötü bir şey değildir.

Tom, Mary'nin ne düşündüğünü bilmek istiyordu.

Bunun çok pahalı olduğunu düşündüğünü biliyorum.

Bir şey bana onun şeytanlık düşündüğünü söylüyor.

Also check out the following words: Rosa, Parks, yolcuya, koltuğunu, bırakmayı, kıyaslama, kitaplarla, adamım, ağlıyordum, Minogue'un.