Turkish example sentences with "otel"

Learn how to use otel in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Kentteki en iyi otel hangisi?

Otel rezervasyonumu iptal ettirdim.

Bir otel rezervasyonu yaptırmak istiyorum.

Lütfen beni otel güvenliğine götürün.

Burası üç yıldızlı bir otel; gecesi üç yüz dolardır.

Bu otel Japon bir mimar tarafından tasarlanmış.

Otel beklentilerini karşıladı mı?

"Bir otel odası rezervasyonu yaptınız mı?" "Henüz değil, üzgünüm."

Otel ile havaalanı arasında servis otobüsü var mı?

Sokağın karşısında bir otel var.

Bu otel rehber kitabın verdiği dört yıldızı hak etmekten uzaktır.

Otel kış boyunca kapalı kalır.

Otel yemeği ile meşhurdur.

En yakın otel servis telefonunun nerede olduğunu bana söyler misiniz?

Bu otel 100 konuğu ağırlayabilir.

Bu otel odasında denizin sesini duyabilirsin.

Bu otel 700 konuk ağırlayabilir.

Bu otel öğle yemeği hizmeti vermez.

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.

Anne ve babası bir otel çalıştırıyor.

Bu Tom'un genellikle kaldığı otel.

Otel telefonu salonda ve Harriet şimdi polisi aramaya çalışıyor.

Tom otel rezervasyonunu iptal etti.

Amcam bir otel çalıştırıyor.

O, bir sürü otel işletir.

O otel, göle oldukça yakındı.

Otel bir tepe üzerinde duruyor.

Şehir merkezinde çok sayıda otel var.

Bu otel geçen yıl yapıldı.

Otel rezervasyonumu iptal ettim.

Otel bir zamanlar restorandı.

Otel havalanına yakın mıdır?

Otel oradadır.

Otel amcası tarafından çalıştırılmaktadır.

Otel kasasına bir şeyler koymak istiyorum.

Ben otel rezervasyonlarımı iptal ettim ve arkadaşlarla kaldım.

Otel yanıp kül oldu.

Bir otel tavsiye edebilir misiniz?

Bu civarda bir otel var mıdır?

O otel göle çok yakın.

O otel çok iyi yemekler sunar.

Başka bir otel tavsiye eder misiniz?

O otel göle çok yakındı.

Kendine otel suiti tuttu.

Otel kasasında bazı şeylerim var.

Otel rezervasyonlarını bir ay önceden yaparım.

Otel 300 kişi barındırabilir.

Otel 400 misafir ağırlayabilir.

Otel 500 kişi kapasiteli.

Onun yaşadığı otel kent merkezindedir.

Buralarda bir otel vardı.

Bu otel 500 konuk ağırlayabilir.

Otel elli misafir ağırlayabilir.

Bu otel tatmin edici olmaktan uzaktır.

Gölün yanında epeyce otel var.

Bu otel 1,000 misafirden daha fazlasını barındırabilir.

Bir yabancı ile otel odasını paylaşmak zorunda kaldı.

Otel bir Japon mimar tarafından tasarlandı.

Kaldığımız otel çok rahattı.

Otel burası.

Müzenin çevresinde bir otel seçtik.

Burada bir otel var.

Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musunuz?

Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?

Yakınlarda ucuz bir otel biliyor musun?

Otel yabancılarla dolu.

Bugun otel odamda yalnızım.

Otel nerede?

Başka bir otel önerebilir miyim?

Kaldığım otel pis.

Boston'da iyi bir otel tavsiye eder misin?

Boston'da kaç tane otel olduğunu düşünüyorsun?

Park Caddesinde birkaç otel var.

Bu otel benim kayın biraderime ait.

Tom üç gün önce Boston'daki otel odasında ölü bulundu.

Otel Tom'un rezervasyonunu iptal etti.

İyi bir otel tavsiye edebilir misin?

Otel odam beklediğimden daha fazlasına mal oldu.

Burada önümüzdeki yıl yeni bir otel inşa edilmiş olacak.

Affedersiniz bu çevrede bir otel var mı?

Japon arkadaşı otel kapısı önünde bana korku dolu gözlerle bakarken gördüm.

O otel, yemek hariç gecelik 5000 yendir.

Onlara bir otel bulmak kolaydı.

Bugünün küçük restoranı, yarın büyük bir otel olabilir.

Tom otel lobisinde yürürken, prenses samimi bir şekilde onu karşıladı.

Bu otel göle çok yakındı.

İyi bir otel önerebilirim.

Kaldığım otel istasyonun yakınındadır.

Otel, doğuda bir otele bitişiktir.

Paris'te kaç tane otel var?

Bu otel diğerinden daha iyi.

Bir otel bulamadıkları için arabada uyudular.

Bu bildiğim bir otel. Şu da bir otel.

Bu bildiğim bir otel. Şu da bir otel.

Otel buradan uzak mı?

Buralarda bir yerde ucuz bir otel var mı?

Lamberto büyük otel zincirinin adıdır.

Tom iyi bir otel tavsiye edebilir.

Hafta sonlarında o, ikinci bir iş olarak otel temizlik ve bakımı yapar.

Bu otel boş görünüyor.

Ucuz bir otel arıyorum.

Also check out the following words: kestiler, Güller, açıyor, kimin, olursa, ona, et, Evim, durağına, yakın.