Ben yüzmeyi eğlenceli buluyorum.

Ne hissettiğimi söyleyebilmeyi gerekli buluyorum.

Onun hiçbir şey söylememesini garip buluyorum.

Fransızca konuşmayı İngilizceden çok daha kolay buluyorum.

Ben Tom'un adam kaçırmaya karıştığını inanmayı zor buluyorum.

Onu çok etkileyici buluyorum.

Onun eğlence hakkındaki fikirlerini ilginç buluyorum.

Kendimi oldukça hassas bir durumda buluyorum.

Onun henüz gelmemesini garip buluyorum.

Onu ilginç buluyorum.

Seni ilginç buluyorum.

Japoncamı gerçekten kötü buluyorum.

Seni çekici buluyorum.

Sadece Tom'un gerçekten ona inandığına inanmayı zor buluyorum.

Tom'u konuşması çok kolay buluyorum.

Sizi çok sıkıcı buluyorum.

Kendimi Fransızca ifade etmeyi zor buluyorum.

Bazen yaşamı çok zor buluyorum.

Yabancı dilleri çok ilginç buluyorum.

Onu çok üzgün buluyorum.

Bir zaman kendimi problemlerin ortasında buluyorum.

Resimleri üzerinde çalışırken onu her zaman ıslık çalarken buluyorum.

Aslında onu sevmiyorum, sadece ilginç buluyorum.

Seni çok çekici buluyorum.

Seni oldukça çekici buluyorum.

Her yıl kendimi farklı bir yerde buluyorum.

Seni çok sıkıcı buluyorum.

Fransızca konuşmalar yapmayı zor buluyorum.

Uzun bir günün sonunda spor salonuna gitmeyi zor buluyorum.

Onu komik buluyorum.

Tom'u dayanılmaz buluyorum.

Tom'u karşı konulmaz buluyorum.

Tom'u merak uyandırıcı buluyorum.

Ona inanmayı zor buluyorum.

Buna inanmayı zor buluyorum.

Bunu inanması zor buluyorum.

Onu inanması zor buluyorum.

Ben şahsen oral seksi klasik seksten daha eğlenceli buluyorum.

Ben huni keki biraz çok tatlı buluyorum.

Onu etkileyici buluyorum.

Onu saldırgan buluyorum.

Bunu rencide edici buluyorum.

Bahane üretmiyorum, gerekçe buluyorum sadece.

Yağmurun sesini rahatlatıcı buluyorum.

Bunu şaşırtıcı buluyorum.

Toplantıları stresli buluyorum.

Açıkçası, ben onu inanılması zor buluyorum.

Tüm bu işi bir günde yapmayı zor buluyorum.

Ben onu çok güzel buluyorum.

Bunu oldukça ilginç buluyorum.

Bunu çok ilginç buluyorum.

Hangisini alacağıma karar vermeyi zor buluyorum.

Ben kendim hakkında konuşmayı zor buluyorum.

Hızla konuşulduğunda Fransızcayı anlamayı zor buluyorum.

Onlarla konuşmayı çok kolay buluyorum.

Onunla konuşmayı çok kolay buluyorum.

Onları karşı konulamaz buluyorum.

Onu karşı konulamaz buluyorum.

Onu dinlemeyi yorucu buluyorum.

Bu sorunu aslıda düşündüğümden daha kolay buluyorum.

Eserini çok etkileyici buluyorum.

Onun hikayesini inanılmaz buluyorum.

Demek istediğimi kelimelerle ifade etmeyi zor buluyorum.

Almak için onu uygun buluyorum.

Son zamanlarda her şeyi sıkıcı buluyorum.

Problemi aslında onun olmasını inandığımdan daha kolay buluyorum.

Ben bunu gülünç buluyorum.

Ben bunu iğrenç buluyorum.

Ben onu kuşkulu buluyorum.

Ben onu ilgi çekici buluyorum.

Ben senin argümanlarını mantıksız buluyorum.

Bu saatte sokakta kimsenin olmamasını garip buluyorum.

Ben onun sözlerini tuhaf buluyorum, değil mi?

Senin önerini anlaşılmaz buluyorum.

Onun sözleriyle teselli buluyorum.

Çocukların bu gölde yüzmesini tehlikeli buluyorum.

Onu konuşulması çok kolay buluyorum.

Ben onu dayanılmaz buluyorum.

Doğruyu söylemek gerekirse, hayat hakkındaki tartışmaları hayatın kendisinden daha ilginç buluyorum.

Sualtı fotoğraflarını büyüleyici buluyorum.

Ben hâlâ inanmayı zor buluyorum.

Tom'u anlamayı zor buluyorum.

Onu garip buluyorum.

Bunu makul buluyorum.

Ben bunu komik buluyorum.

İnanç eksikliğini rahatsız edici buluyorum.

Zamanlamayı tuhaf buluyorum.

Bunu ilginç buluyorum.

Onun görüşlerini tuhaf ama ilginç buluyorum.

Tom'un böyle bir şey yapacağına inanmayı zor buluyorum.

Seninle ciddi bir şey hakkında konuşmayı zor buluyorum.

Dilleri büyüleyici buluyorum.

Bunu kesinlikle şaşırtıcı buluyorum.

Ben siyaseti çok ilginç buluyorum.

O kelimeyi telaffuz etmeyi çok zor buluyorum.

Partiye gitmektense evde kalmayı tercih edeceğine inanmayı zor buluyorum.

Muhtemelen herhangi birinin buna inanabileceğini hayal etmeyi zor buluyorum.

Onu çok uyarıcı buluyorum.

Onu çok teşvik edici buluyorum.

Onu hayli şüpheli buluyorum.

Onu çok ferahlatıcı buluyorum.