Turkish example sentences with "bol"

Learn how to use bol in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Sana bol şans diliyorum.
Translate from Turkish to English

Köyde bol miktarda kirpi olacağına söz verdin!
Translate from Turkish to English

Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Translate from Turkish to English

Şubatta Brezilya'da bol yağış olur.
Translate from Turkish to English

Japonya'da doğal kaynaklar bol değildir.
Translate from Turkish to English

Yulaf ezmesini yiyebileceğim tek usul bol şekerlidir.
Translate from Turkish to English

Yulaf ezmesini sadece bol şekerli yiyebilirim.
Translate from Turkish to English

Masada bol miktarda taze yumurta var.
Translate from Turkish to English

Bu yıl bol yağmur vardı.
Translate from Turkish to English

Bu yıl bol karımız vardı.
Translate from Turkish to English

Bol zamanım var, ama yeterli param yok.
Translate from Turkish to English

Onun yolculuk için bol miktarda parası vardı.
Translate from Turkish to English

O, bol para harcayarak eğleniyordu.
Translate from Turkish to English

Benim birçok arkadaşlarla konuşmak için bol bol vaktim vardı.
Translate from Turkish to English

Benim birçok arkadaşlarla konuşmak için bol bol vaktim vardı.
Translate from Turkish to English

Tom bol yiyecek getirdi.
Translate from Turkish to English

Onun bol kitapları var.
Translate from Turkish to English

Kendinize bol zaman ayırın.
Translate from Turkish to English

Ayıracak bol zamanımız var.
Translate from Turkish to English

Portakallar bol miktarda C vitminine sahiptir.
Translate from Turkish to English

Portakallar bol miktarda C vitamini içerir.
Translate from Turkish to English

Bu pantolon torba gibi bol.
Translate from Turkish to English

Bu ceket üzerimde bol görünüyor.
Translate from Turkish to English

Bu bana biraz bol geliyor.
Translate from Turkish to English

Bol bol dinlenmeyi unutma.
Translate from Turkish to English

Bol bol dinlenmeyi unutma.
Translate from Turkish to English

Bu oda bol güneş ışığı alır.
Translate from Turkish to English

Bu gömlek biraz bol.
Translate from Turkish to English

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.
Translate from Turkish to English

Bol miktarda suyumuz var.
Translate from Turkish to English

Dairem bol güneş ışığı alır.
Translate from Turkish to English

Tom bol tereyağlı patlamış mısır sever.
Translate from Turkish to English

Ülkemizin bol ürünleri var.
Translate from Turkish to English

Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
Translate from Turkish to English

Hindiyi bol yağda kızarttım.
Translate from Turkish to English

Bol miktarda yiyeceğimiz var.
Translate from Turkish to English

Bol buzlu viski, lütfen.
Translate from Turkish to English

Size sınavlarınızda bol şans diliyorum.
Translate from Turkish to English

Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
Translate from Turkish to English

Yemekler arasında genellikle bol miktarda şekerleme, dondurma, patlamış mısır ve meyve yiyebiliyor.
Translate from Turkish to English

Bol bol zamanım var ama yeterli param yok.
Translate from Turkish to English

Bol bol zamanım var ama yeterli param yok.
Translate from Turkish to English

Tom bol bol terliyordu.
Translate from Turkish to English

Tom bol bol terliyordu.
Translate from Turkish to English

Niçin bol zaman olduğunu söylemeyi sürdürüyorsun?
Translate from Turkish to English

Yemek için bol miktarda aldım.
Translate from Turkish to English

Kendini açıklamak için bol fırsatın olacak.
Translate from Turkish to English

Bol miktarda su var.
Translate from Turkish to English

Git torunlarınla bol paralı bir yaşam yaşa.
Translate from Turkish to English

O hala bol enerji var.
Translate from Turkish to English

Sen bol enerji var.
Translate from Turkish to English

Paniğe gerek yok. Zaman bol.
Translate from Turkish to English

Kocam hasta olduktan sonra 20 kilo kadar verdi ve şu anda pantolonu bol geliyor.
Translate from Turkish to English

Tom eli bol ve naziktir.
Translate from Turkish to English

Size yeni sorumluluklarınız için bol şans diliyorum.
Translate from Turkish to English

Bol soğanlı ve pul biberli bir piyaz yapmışlardı.
Translate from Turkish to English

Yarın okula gideceğim. Okula gitmek için hep bol zaman var.
Translate from Turkish to English

Tabii ki. Bol şans!
Translate from Turkish to English

Hepinize bol bol dinlenmenizi tavsiye ediyorum.
Translate from Turkish to English

Hepinize bol bol dinlenmenizi tavsiye ediyorum.
Translate from Turkish to English

Bol yiyecek getireceğiz.
Translate from Turkish to English

Bol yiyeceğimiz var.
Translate from Turkish to English

Pantolonum çok bol, çünkü çok kilo verdim.
Translate from Turkish to English

Tom uzun bir bol tişört giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Mary dizlerine kadar uzanan uzun bol bir tişört giyiyordu.
Translate from Turkish to English

Ben, suitleri ferah, kanapeleri geniş sandviçleri bol buldum.
Translate from Turkish to English

Kahvemi üstünde bol köpüklü severim.
Translate from Turkish to English

Bol gıda malzemeleri var.
Translate from Turkish to English

Aceleye gerek yok bol zamanımız var.
Translate from Turkish to English

Orada bol miktarda güzel kız var.
Translate from Turkish to English

Kahve bol.
Translate from Turkish to English

Herkes için bol var.
Translate from Turkish to English

Bol ışık var.
Translate from Turkish to English

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al.
Translate from Turkish to English

Film bol aksiyonluydu.
Translate from Turkish to English

Tom bol bol özür diledi.
Translate from Turkish to English

Tom bol bol özür diledi.
Translate from Turkish to English

Sodyum yer kabuğundaki en bol elementlerden biridir.
Translate from Turkish to English

Onların bol miktarda suyu var.
Translate from Turkish to English

Onların bol zamanı var.
Translate from Turkish to English

Öğle yemeği için attı salata ile bol baharatlı domuz etli bir pizza yedik.
Translate from Turkish to English

Kilerde bol miktarda yiyecek var.
Translate from Turkish to English

Tom bol giysiler giymeyi seviyor.
Translate from Turkish to English

Tom'un acele etmesine gerek yoktu. Onun bol zamanı vardı.
Translate from Turkish to English

Hala bol zamanımız var.
Translate from Turkish to English

Onların bol miktarda yiyecekleri var.
Translate from Turkish to English

Bol yağda kızartılmış gıda lezzetlidir.
Translate from Turkish to English

Doğru yemek yediğinden ve bol sıvı aldığından emin ol. Umarım yakında iyileşirsin!
Translate from Turkish to English

Tom'un yakmak için bol parası vardı.
Translate from Turkish to English

Böyle aceleyle nereye gidiyorsun? Bizim bol zamanımız var, bu nedenle güvenli bir şekilde sür.
Translate from Turkish to English

Tom uçağını yakalamak için bol zamanı olduğunu düşünüyordu ama o yalnızca ucu ucuna yetişti.
Translate from Turkish to English

Bol miktarda su iç.
Translate from Turkish to English

Şimdi bol zamanım var.
Translate from Turkish to English

O restorandaki porsiyonlar bol.
Translate from Turkish to English

Bizim bütün bunlar için bol zamanımız var.
Translate from Turkish to English

Bol yiyeceğim var.
Translate from Turkish to English

Trenimizi yakalamak için bol zamanımız var.
Translate from Turkish to English

Onun bankada bol parası var.
Translate from Turkish to English

Benim bol zamanım var.
Translate from Turkish to English

Daha sonra bol zamanımız olacak.
Translate from Turkish to English

Ben sana her ay bol para veririm.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: mıyım, merak, ediyorum, Gerçekleri, abartmayalım, Deneyelim, Üzülmeyin, şey, düzelecek, şakaydı.