Turkish example sentences with "bize"

Learn how to use bize in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Öğretmenimiz bize çok ödev verir.

Koyun bize yün verir.

Öğretmen bize ödev verdi.

Amcam bize yeni bir televizyon getirdi.

Bize yazmayı unutma.

O, bize güzel bir şapka gösterdi.

Bayan Thomas bize tarih dersi veriyor.

Bu kitap bize iyi bir ekonomi fikri veriyor.

Bay Kato bize İngilizce öğretiyor.

Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?

İnek bize süt verir.

Profesörün bize verdiği problemi çözmeye çalıştık fakat karışık görünüyordu.

Babamız burada olsa bize yardım ederdi.

Dünyada bize iyi ders vermesinden başka hiçbir şey yok.

Bir banka bize faizle ödünç para verir.

Banka, paramızın güvende olduğuna dair bize güvence verdi.

Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.

Londra'ya gelecek ziyaretinde bize uğra.

Durumu görüşmek istiyorsanız, lütfen bize bildirin.

Bize ve başka herkese bu günü hatırlatmak için, bizimle birlikte herkese bir ağaç dikmesini rica ediyorum.

O bize tarih dersi veriyor.

Bize bir kelime bile söylemedi.

Bize birkaç resim gösterdi.

Gelip gelemediğini bize bildir.

Aslında tarih, bizim yapmamızdan ötürü bize ait değildir. Uzun zaman önce kendi kendimize sınav yapma süreci ile birbirimizi anlardık, şimdi birbirimizi ailede, toplumda ve yaşadığımız devlette apaçık bir yolla anlıyoruz.

İnekler bize süt verir.

O, yarım yıl boyunca bize eğitmenlik yaptı.

Bize yardımcı olacaksan, çok memnun oluruz.

Birisi bize bir miktar üzüm getirdi.

Şanslar bize karşı bire iki.

Kart oyunu için bize katılmak ister misiniz?

Amerika'da kaldığı süredeki deneyimlerini bize anlatmaya başladı. Biz dikkat kesildik.

Cümleler bize çok şey öğretebilirler ve kelimelerden çok daha fazlasını.

Benim çok eğitimli annem az önce bize dokuz gezegeni gösterdi.

Tom yaşlı bir köpeğe yeni hileler öğretemeyeceğinizi her zaman bize söyledi.

O, hasta olduğundan dolayı bize katılamadı.

O, Cumaya kadar kesin olarak bize kararını bildireceğini söyledi.

Ona destek vermek bize düşer.

Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.

Ne zaman varacağınızı bize bildirin.

Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.

Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.

O, Allah bize yardım etsin! ' Dedi.

İnekler ihtiyacımız olan birçok şey bize verirler.

İnekler bize süt sağlar.

İnekler bize iyi süt sağlar.

İnek bize süt sağlamaktadır.

İnekler bize süt verir, ve tavuklar yumurtalar.

Bir inek bize süt verir.

Eğer zamanın olursa, lütfen bize uğra.

Biz ona bir "kahraman" dedik ama o bize ihanet etti.

Hava tahmini bize yağmur yağıp yağmayacağını söyler.

Yarın telefonla Tom'a ulaşmayı ve bize yardım etmesini rica etmeyi planlıyorum.

Bize doğru yolu göster.

Sigorta bize içinde yaşadığımız dünyanın tamamen güvenli olmadığını hatırlatıyor; biz hastalanabiliriz ya da beklenmedik şeylerle karşılaşabiliriz.

Bay Hasimoto bize karşı adil.

Onun bize yardımcı olacağını umuyoruz.

Onlar otuz dakika sonra bize yetiştiler.

Annem tavuğu keserek bize servis etti.

Bir trafik kazası, bize bir sürü soruna neden oldu.

Bizim görüşümüz sahip olduğumuz bir fikirdir; inancımız bize sahip olan bir fikirdir.

Öğrencileriniz bize yeni umut verdi.

Avukat yeni yasayı bize açıkladı.

Tom bize başının ağrıdığını söyledi.

Tom bize yazacağını söyledi.

Yarın Tom'la telefonda temas kuracağım ve bize yardım etmesini rica edeceğim.

Büyükannem bize bir kutu elma gönderdi.

Tom bize Fransızca öğretir.

Tom bize Fransızca öğretiyor.

Tom bize Fransızca öğretmektedir.

Geçtiğimiz dört yıl boyunca Tom bize Fransızca öğretmektedir.

Gökyüzü bile bize karşı komplo kuruyor.

O birçok kez bize doğru baktı ve uzaklaştı.

Bize yardımcı olacak birine ihtiyacımız var.

Anlamadığım şey Tom'un niçin gitmediği ve bize yardım ettiğidir.

Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.

Tom bize şahsen geleceğini söyledi.

Tom bize bu müzede fotoğraf çekmek için izin verilmediğini söyledi.

Tom bize yardım etmeye istekli olduğunu söyledi.

Lütfen bize iki bıçak ve dört çatal verin.

O restorandaki personeli bize çok iyi bir izlenim verdi.

Motor henüz bize hiçbir sorun çıkarmadı.

Kitabı bize göndermesi için ona rica edeyim mi?

Tom'un bize hiç yardım etmeyeceğini farz etmelisin.

Tom meşguldü, bu yüzden bize yardımcı olamadı.

Tom bize kapıda bir bilet alabileceğimizi söyledi.

Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.

Lütfen bize Çelik Peyzaj Kenar taşları # STL3456'ın fiyat ve en erken teslimini bildirin.

Onun bize anlattığı şakayı anlayamadım.

Tom şu anda bize yardım edemeyecek kadar çok yorgun görünüyor.

Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.

Bu ürün bize büyük bir kar getirdi.

Tom kesinlikle bize yardım etmek için hiçbir girişimde bulunmadı.

Tom nasıl hissettiğini kesinlikle bize bildirdi.

Tom kesinlikle polisin bize verdiği tanıma uyuyor.

Tom masamızda bize katılmak için uğradı.

Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.

Tom bize herhangi bir sorumuz olup olmadığını sordu.

O zevk bize ait.

Bize yardım edeceğine güveniyorum.

Also check out the following words: çeşidi, gözlemledi, olsam, yaşasa, öğüdü, yarıya, düşürüldü, Oğlunun, omzunu, okşadı.