Turkish example sentences with "bakmak"

Learn how to use bakmak in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
Translate from Turkish to English

O kediye bakmak için istekliydi.
Translate from Turkish to English

Köpek yerine bir kedi bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Her ikisi de dışarıya bakmak için pencereye gitti.
Translate from Turkish to English

Bebeğe bakmak benim işimdir.
Translate from Turkish to English

Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
Translate from Turkish to English

Karısı iki çocuğunun yanı sıra şimdi kocasının dedesine de bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

İngilizce bir kitap okurken bilmediğin her kelimeye sözlükten bakmak pek harika bir fikir değil.
Translate from Turkish to English

Tom arabaya yakından bakmak için durdu.
Translate from Turkish to English

İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
Translate from Turkish to English

Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom televizyonda neler olduğuna bakmak için yayın akışını kontrol etti.
Translate from Turkish to English

Tom bu gece adamlarla içmek için dışarı çıkamaz. O evde kalmak ve annesine bakmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Birine gözlerini dikerek bakmak kabalıktır.
Translate from Turkish to English

Bob Tilkiye evde bakmak istedi.
Translate from Turkish to English

O, bir kedi bakmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yerine işe bakmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bakmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Tom, Mary'ye bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Onun bebeğine bakmak zorundaydım.
Translate from Turkish to English

O, postere bakmak için durakladı.
Translate from Turkish to English

Böylesine büyük bir aileye bakmak zorunda olacağımı asla düşünmemiştim.
Translate from Turkish to English

Çocuklara bakmak için yardım edebilir misin?
Translate from Turkish to English

O, kız kardeşine bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Bazı sağlık çalışanları hastalara bakmak yerine evrak işleri yaparak daha çok zaman geçirmektedirler.
Translate from Turkish to English

Bu kediye bakmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Çocuklara bakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Büyük bir aileye bakmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Kendime bakmak için yeterince yaşlıyım.
Translate from Turkish to English

İnsanlara bakmak kabalıktır.
Translate from Turkish to English

Ona bakmak için para gönderdi.
Translate from Turkish to English

İnsanlara dik dik bakmak kabalıktır.
Translate from Turkish to English

Köpeğine kendisi bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye tek başına bakmak zorundaydı.
Translate from Turkish to English

Ailesine bakmak için çok çalıştı.
Translate from Turkish to English

Çocuğuna bakmak için işini bıraktı.
Translate from Turkish to English

Çiçekler bakmak için çok güzeldi.
Translate from Turkish to English

Annesine ve kız kardeşine bakmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Aileme bakmak için çok çalıştım.
Translate from Turkish to English

Onlar gökyüzüne bakmak için bir teleskop kullanıyor.
Translate from Turkish to English

Dişlerinize iyi bakmak önemlidir böylece yaşlandığınızda normal şekilde yiyebileceksiniz.
Translate from Turkish to English

Yabancılara dikkatle bakmak kabalıktır.
Translate from Turkish to English

Bu öğleden sonra Tom'a iki saat bakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Tom'un icabına bakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

Yüzünüze utancımdan bakmak istemediğim anlar oluyor.
Translate from Turkish to English

İnsanlara dik dik bakmak kabadır.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bakmak için kendini ikna edemiyor.
Translate from Turkish to English

Tom bir aileye bakmak için yeterli para kazanmıyor.
Translate from Turkish to English

Tom yerdekinin ne olduğuna daha yakından bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom burada olsa burada kalmak ve çocuklara bakmak zorunda olmam.
Translate from Turkish to English

Anneme bakmak için bugün evde kalmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Tom ne olduğuna daha iyi bakmak için pencereye gitti.
Translate from Turkish to English

Aynada kendine bakmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Aynada kendime bakmak için banyoya koştum.
Translate from Turkish to English

Görünmek için tamam ama bakmak için kaba.
Translate from Turkish to English

Tom ailesine bakmak için yeterli para kazanmıyor.
Translate from Turkish to English

Tom kendine bakmak için yeterince yaşlıdır.
Translate from Turkish to English

Kendine bakmak için yeterince yaşlısın.
Translate from Turkish to English

Bakmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Buna bakmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Buna bakmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Buna bakmak istiyor musun?
Translate from Turkish to English

Sözcüğün anlamını bilmiyorsan sözlüğe bakmak zorundasın.
Translate from Turkish to English

Mary sık sık küçük kardeşine bakmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Ağlayan bir bebeğe bakmak zordur.
Translate from Turkish to English

Dün internette yanıtlara bakmak istedik, ama bulamadık.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bakmak için geriye döndü.
Translate from Turkish to English

Çizelgelere daha yakın bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

O rapora daha yakın bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Hepsi Tom'a bakmak için döndü.
Translate from Turkish to English

Tom'a bakmak için onların hepsi döndü.
Translate from Turkish to English

Tom'a bakmak için her ikisi de döndü.
Translate from Turkish to English

Tom'a bakmak için durdular.
Translate from Turkish to English

Onların hepsi Tom'a bakmak için döndü.
Translate from Turkish to English

Onlar Tom'a bakmak için döndü.
Translate from Turkish to English

Tadına bakmak ister misin?
Translate from Turkish to English

Tom Mary'nin yeni arabasına bakmak için otoparka yürüdü.
Translate from Turkish to English

Sana bakmak zorunda kaldım.
Translate from Turkish to English

O Mary'ye bakmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Tom Mary'ye bakmak için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom daha iyi bakmak için öne doğru eğildi.
Translate from Turkish to English

O, annesine bakmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Tavşana bakmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Aileme bakmak zorundayım.
Translate from Turkish to English

Birçok çocuk kendilerine bakmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Şimdi kendimize bakmak zorundayız.
Translate from Turkish to English

Eğer bir şey bulmak istiyorsan, bakmak gibi bir şey yoktur.
Translate from Turkish to English

Sadece ona bakmak istiyorum, hepsi bu.
Translate from Turkish to English

Tom ailesine bakmak için yeterli para kazanamadı.
Translate from Turkish to English

Tom bana bakmak zorunda kaldı.
Translate from Turkish to English

Menüye bakmak ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Tom fiyat etiketine bakmak için eğildi.
Translate from Turkish to English

Tom bakmak istemiyordu ama kendini tutamadı.
Translate from Turkish to English

O, ailesine bakmak için çok çalışmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Tom'a iyi bakmak için sana güvenebileceğimi biliyorum.
Translate from Turkish to English

Hiç olmazsa pencereden dışarıya bakmak istemediğine inanamıyorum.
Translate from Turkish to English

Dünyaya pembe gözlükle bakmak.
Translate from Turkish to English

Dışarıya bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Birimiz burada kalmak ve Tom'a bakmak zorunda.
Translate from Turkish to English

Ben burada kalıp Tom'a bakmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Tom etrafa bakmak için durdu.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: cumhuriyettir, İnternette, Tatar, dilinde, site, bilmiyor, içmek, size, zarar, verecektir.