Learn how to use böylesine in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
John gibi böylesine dürüst bir insan yalan söylemiş olamaz.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir silahlanma için paramızın olup olmadığı sorusunu göz önüne almalıyız.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir köpeği asla görmedim.
Translate from Turkish to English
Aklında ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok, böylesine olumlu teklifi reddetti.
Translate from Turkish to English
Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.
Translate from Turkish to English
Asla böylesine güzel bir gün batımı görmedim.
Translate from Turkish to English
Şimdiye kadar böylesine güzel bir gün batımı gördün mü?
Translate from Turkish to English
Böylesine loş bir odada kitap okumayın.
Translate from Turkish to English
Böylesine loş bir odada çalışmak imkansızdır.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir günde canım dışarı çıkmak istemiyor.
Translate from Turkish to English
Ben böylesine pahalı bir restoranda yemek yemeği göze alamam.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir insana güvenilemez.
Translate from Turkish to English
Hakkında böylesine bir yaygara yapacak bir şey yok.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir hediye bizim için beyaz bir fildir.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir ev almana gerek yoktu.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir evi geçindirmek için çok para gerekir.
Translate from Turkish to English
Böylesine kocaman bir karpuz hiç görmedim!
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir miktarda parayı nasıl harcayacaksın?
Translate from Turkish to English
Konuşmayı böylesine gürültülü bir odada sürdüremeyiz.
Translate from Turkish to English
Böylesine hoş bir partide asla bulunmadım.
Translate from Turkish to English
Ben böylesine sakin bir yer olduğunu asla hayal etmedim.
Translate from Turkish to English
Böylesine kişisel bir soru sorduğum için lütfen beni affet.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse böylesine büyük bir şehri asla havadan ikmal etmeye çalışmamıştı.
Translate from Turkish to English
Böylesine geç bir saatte geldiğim için özür dilerim.
Translate from Turkish to English
Tom böylesine güzel bir yemek için ödeyecek yeterince parası olup olmadığı hakkında endişeli.
Translate from Turkish to English
Tom'un böylesine büyük bir izleyicinin önünde konuşma hakkında hiç endişesi yoktu.
Translate from Turkish to English
Tom'un böylesine pahalı bir gerdanlığı almaya asla gücü yetmedi.
Translate from Turkish to English
Böylesine gürültülü bir yerde yaşamaktan nefret ediyorum.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir aileye bakmak zorunda olacağımı asla düşünmemiştim.
Translate from Turkish to English
Böylesine kitaplar onun için çok zordur.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük bir balina asla görmedim.
Translate from Turkish to English
Böylesine pahalı bir bisikleti alacak kadar delisin.
Translate from Turkish to English
Böylesine pahalı bir arabayı almayı göze alamam.
Translate from Turkish to English
Böylesine kötü bir çocuk asla görmedi.
Translate from Turkish to English
Böylesine önlemler gerekli değildi.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir yasaya uymak zorunda değilsin.
Translate from Turkish to English
Parti böylesine büyük bir başarıydı.
Translate from Turkish to English
Böylesine zor bir işten sonra yorgun olmalı.
Translate from Turkish to English
Böylesine küçük bir gelirle geçinemem.
Translate from Turkish to English
Parkta böylesine çok kuş var.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir muameleye katlanmazlar.
Translate from Turkish to English
Böylesine güzel bir gün batımı görmedim.
Translate from Turkish to English
Böylesine şiddetli bir kar yağışı asla olmadı.
Translate from Turkish to English
Çok az sayıda insan böylesine pahalı bir arabayı satın alabilir.
Translate from Turkish to English
Böylesine aptalca bir şeyi yapmamaya karar verdim.
Translate from Turkish to English
Böylesine saçma bir hikayeyi sana kim anlattı?
Translate from Turkish to English
Bana böylesine güzel bir hediye gönderdiğiniz için çok naziksiniz.
Translate from Turkish to English
Ona böylesine kaba şeyler söylememelisin.
Translate from Turkish to English
Böylesine pahalı bir araba almak söz konusu değil.
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük miktarda parayı nasıl edindin?
Translate from Turkish to English
Böylesine büyük miktarda parayı nasıl kazandın?
Translate from Turkish to English
Böylesine bir davranış için aşağılamaktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir hata yapmak onun dikkatsizliğiydi.
Translate from Turkish to English
Böylesine şefkatli bir aileye sahip olduğun için şanslısın.
Translate from Turkish to English
Hiç kimse faiz oranlarında böylesine keskin bir düşüş beklemiyordu.
Translate from Turkish to English
Onun böylesine dikkatsiz bir hata yapması muhtemeldir.
Translate from Turkish to English
Böylesine dikkatsiz bir hatayı tekrarlama.
Translate from Turkish to English
Böylesine dikkatsiz hatalar yapma.
Translate from Turkish to English
Böylesine bir hata yapmak senin aptallığın.
Translate from Turkish to English
Anlamadığım şey böylesine güzel bir günde çocukların dışarıda oynamasına niçin izin verilmediğidir.
Translate from Turkish to English
Böylesine cesur olmasaydın, muhtemelen ölmüş olurdun.
Translate from Turkish to English
Hayatımda hiç böylesine huzurlu bir görüntü görmedim.
Translate from Turkish to English
Keşke Tom'un böylesine aptalca bir şey yapmasını durdursaydım.
Translate from Turkish to English
Ne böylesine değerliydi?
Translate from Turkish to English
O böylesine tatlı bir adam.
Translate from Turkish to English
Detay için böylesine harika bir gözün var.
Translate from Turkish to English
Böylesine güzel bir adam gibi görünüyordu.
Translate from Turkish to English
Senin için böylesine büyük bir hayal kırıklığı olduğum için üzgünüm.
Translate from Turkish to English
Tom böylesine hoş bir adam.
Translate from Turkish to English
Böylesine iyi bir işiniz olduğu için çok şanslısınız.
Translate from Turkish to English
Tom, böylesine iyi bir teklifi reddedemezdi.
Translate from Turkish to English
İşte böylesine kritik bir aşamadayız.
Translate from Turkish to English
Çok şükür henüz böylesine rastlamadık.
Translate from Turkish to English
Böylesine barışçıl bir manzara görmedim.
Translate from Turkish to English
Onu ilk kez böylesine hüngür hüngür ağlarken gördüm.
Translate from Turkish to English
Böylesine ağır vergiler iliğimizi kuruttu.
Translate from Turkish to English
Böylesine soğuk bir gecede onu bekletmemeliydin.
Translate from Turkish to English
Böylesine uzun bir süreden sonra hepinizle görüşmeyi dört gözle bekliyorum.
Translate from Turkish to English
Böylesine hoş bir sürprizle karşılaştığımdan beri uzun zaman oldu.
Translate from Turkish to English
Hiç böylesine güzel bir film gördün mü?
Translate from Turkish to English
Sen hiç böylesine iyi bir müzik dinledin mi?
Translate from Turkish to English
Böylesine bir mükemmelliğe ulaşmak için ne kadar süre eğitim gördün?
Translate from Turkish to English
Romanlarınız için böylesine ilginç konuları nasıl buluyorsunuz?
Translate from Turkish to English
Neden Boston turistler için böylesine popüler bir yerdir?
Translate from Turkish to English
Tom böylesine çekingen bir adam. O oldukça kendine güvensiz gibi görünüyor.
Translate from Turkish to English
Böylesine mükellef bir kahvaltı yapmış olmasaydım, öğle yemeğini seve seve sizinle yerdim.
Translate from Turkish to English
Böylesine harika bir zaman geçirdik.
Translate from Turkish to English
Böylesine güzel bir hayvan gördüğüme memnun oldum.
Translate from Turkish to English
Böylesine kısa başparmaklar piyano çalmanı kolaylaştırmayacak.
Translate from Turkish to English
O böylesine korkunç bir fikir değil.
Translate from Turkish to English
Bu, çocuk yetiştirmek için böylesine harika bir yer olurdu.
Translate from Turkish to English
O böylesine uzun bir liste değil.
Translate from Turkish to English
Böylesine korkunç bir romanı asla okumadım.
Translate from Turkish to English
Neden bu böylesine büyük bir sır?
Translate from Turkish to English
Böylesine kötü bir şansım var.
Translate from Turkish to English
Böyle bir yerde böylesine güzel bir yer bulacağımı asla beklemiyordum.
Translate from Turkish to English
Böylesine kötü bir geleneği ortadan kaldırmalıyız.
Translate from Turkish to English
Tom'un annesi böylesine bir dedikoducu.
Translate from Turkish to English
Sen böylesine çılgın bir sürücüsün; beni deli ediyorsun.
Translate from Turkish to English
Böylesine uzun bir uçuştan sonra muhtemelen yorgunsun.
Translate from Turkish to English
Doktor böylesine acil bir durumla nasıl başa çıkacağını biliyordu.
Translate from Turkish to English