Learn how to use azından in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.
Translate in Safari and other macOS apps in one click.
Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.
Get for freeInstall it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.
Get for free
O resim en azından 1000 dolar eder.
Translate from Turkish to English
O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.
Translate from Turkish to English
Birisi sana yardım ettiğinde, en azından, " teşekkür ederim" diyebilirdin.
Translate from Turkish to English
Hasta olma sana en azından evde kalmak ve film izlemek için mükemmel bir bahane verir.
Translate from Turkish to English
En azından o, sonuçlardan memnundu.
Translate from Turkish to English
Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.
Translate from Turkish to English
Tom, en azından düzinelerce Mary ile birlikte bu parkta bulundu.
Translate from Turkish to English
Erkek kardeşim önemli biri. En azından o öyle olduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English
Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.
Translate from Turkish to English
En azından bir "teşekkür ederim" demelisin.
Translate from Turkish to English
En azından bugün bir şey kaybetmedim.
Translate from Turkish to English
En azından masayı hazırlamaya yardım edeyim.
Translate from Turkish to English
Eh, en azından ben masayı hazırlayayım.
Translate from Turkish to English
En azından yapabileceğin şey bana cevap vermek.
Translate from Turkish to English
Kimse senin kabul etmeni istemedi fakat en azından senden farklı görüşlere sahip olan insanlar olduğunu kabul edemez misin?
Translate from Turkish to English
Dünyanın en büyük şarkıcıları ve ünlü müzisyenlerinin çoğu şişmandır ya da en azından bariz şekilde tombuldur.
Translate from Turkish to English
Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.
Translate from Turkish to English
Bırak da en azından sana masada yardımcı olayım.
Translate from Turkish to English
Toplantıya katılsam etkilenip ağlayacaktınız katılmadığım daha iyi oldu en azından daha objektif düşünmüşsünüzdür.
Translate from Turkish to English
En azından özür dileyebilirdi.
Translate from Turkish to English
En azından deneyebilirdin.
Translate from Turkish to English
En azından deneyebilirdiniz.
Translate from Turkish to English
En azından "teşekkürler" diyebilirdin.
Translate from Turkish to English
Onlar sorunlarını henüz çözemediler ama en azından onları ele alıyorlar.
Translate from Turkish to English
En azından senden daha büyüğüm.
Translate from Turkish to English
Kazanamadım ama en azından bir teselli ödülü aldım.
Translate from Turkish to English
En azından denemeliyim.
Translate from Turkish to English
En azından bir kez hastalanmamış birini bilmiyorum.
Translate from Turkish to English
Doktorunla konuştum.Bana en azından bir hafta yatakta kalman gerektiğini söyledi.
Translate from Turkish to English
Bütün kapıları kilitlemeli, en azından kapatmalısın.
Translate from Turkish to English
Her gün en azından beş kilometre yürümeye çalışıyorum.
Translate from Turkish to English
En azından Tom'un önerisini dikkate almalıyız.
Translate from Turkish to English
En azından denemek zorundasın.
Translate from Turkish to English
Siyah olmak gay olmaktan iyidir.Eğer siyah doğarsan en azından bunu annene nasıl anlatacağını düşünmek zorunda olmazsın.
Translate from Turkish to English
En azından bir saate daha ihtiyacımız var.
Translate from Turkish to English
En azından ayda bir defa anne babana yazmayı unutmamalısın.
Translate from Turkish to English
Senin gibi olmasa bile en azından biraz daha kibar olmayı deneyebilirsin.
Translate from Turkish to English
En azından onun çağrılarına cevap verebilirsin.
Translate from Turkish to English
Bütün bu noel hediyelerini paketlemek için en azından iki saatimi harcayacağım.
Translate from Turkish to English
Ben Boston'dayken haftada en azından bir defa dışarıda yemek yerdim.
Translate from Turkish to English
Biz bir sonuca ulaşmadan önce, Tom'un görüşünü en azından bir kez dinlemek istiyorum.
Translate from Turkish to English
En azından bir gün daha Boston'da kalacağım.
Translate from Turkish to English
En azından Tom'a artık onu yapması gerekmediğini söyleyebilirdin.
Translate from Turkish to English
Onları gördüm, en azından güvendeler.
Translate from Turkish to English
En azından eğlendik.
Translate from Turkish to English
Değiştirmek en azından dört gün alır.
Translate from Turkish to English
En azından nereye gittiğini söyle bana.
Translate from Turkish to English
Ölmeden önce en azından bir defa daha Boston'a gitmek istiyorum.
Translate from Turkish to English
En azından bir tane evim var.
Translate from Turkish to English
En azından duş almalıydın.
Translate from Turkish to English
En azından dürüst olup mükemmel olmadığımı söylüyorum.
Translate from Turkish to English
En azından 100 kişi toplantıya katıldı.
Translate from Turkish to English
En azından şimdilik güvendeyiz.
Translate from Turkish to English
Ödevimi en azından pazartesiye kadar bitirmeliyim.
Translate from Turkish to English
Şarkı söylemek istemiyorsanız, en azından bir melodi mırıldanın.
Translate from Turkish to English
En azından dikkatli olmaya çalış.
Translate from Turkish to English
Neyse, en azından bir şeyi hallettik.
Translate from Turkish to English
En azından bu konuda size yardım edeyim.
Translate from Turkish to English
En azından bir şey yapmaya çalıştım.
Translate from Turkish to English
En azından bana bir cevaplama fırsatı ver.
Translate from Turkish to English
En azından bugün, doğru bir şey yaptı mı?
Translate from Turkish to English
En azından bugün, doğru bir şey yaptın mı?
Translate from Turkish to English
Yarın o en azından bir şey içebilecek.
Translate from Turkish to English
En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum.
Translate from Turkish to English
Her şeyden şüpheleneceksen, en azından şüphenden şüphelen.
Translate from Turkish to English
Tom en azından bir saat önce bitirmeliydi.
Translate from Turkish to English
En azından yalnız değildim.
Translate from Turkish to English
En azından özür dilemelisin.
Translate from Turkish to English
En azından sana sarılabilir miyim?
Translate from Turkish to English
En azından onlar dürüst.
Translate from Turkish to English
En azından otuz dakika daha fazla zaman alacaktır.
Translate from Turkish to English
Cümleleri etiketlemek için en azından gelişmiş katılımcı olmak zorundasın.
Translate from Turkish to English
En azından bana adını söyleyebilir misin?
Translate from Turkish to English
Hiçbir şey bizi ölümden kurtarmazsa, en azından aşk bizi ölümden kurtarsın.
Translate from Turkish to English
En azından öyle, sanırım.
Translate from Turkish to English
En azından öyle sanırım.
Translate from Turkish to English
En azından bana bir şans ver.
Translate from Turkish to English
En azından açıklamak için bana bir fırsat verir misin?
Translate from Turkish to English
En azından Tom'un yaşadığını biliyoruz.
Translate from Turkish to English
En azından bana cevap ver.
Translate from Turkish to English
En azından yaşıyorum.
Translate from Turkish to English
En azından seni gördüm.
Translate from Turkish to English
Tom "Kız arkadaşım olmayabilir ama en azından zenginim" dedi.
Translate from Turkish to English
En azından nereye gittiğimizi söyleyebilir misiniz?
Translate from Turkish to English
En azından onunla konuşayım.
Translate from Turkish to English
En azından onlara nasıl hissettiğini söyle.
Translate from Turkish to English
En azından ona nasıl hissettiğini söyle.
Translate from Turkish to English
En azından onları eve götürebilirim.
Translate from Turkish to English
En azından onu eve götürebilirim.
Translate from Turkish to English
En azından onu eve götürebilirm.
Translate from Turkish to English
Tom ve Mary iyi arkadaşlar ama onlar flört etmiyorlar. En azından, öyle olduğunu sanmıyorum.
Translate from Turkish to English
En azından merak etmiyor musunuz?
Translate from Turkish to English
Tom en azından ödemeyi teklif etmeliydi.
Translate from Turkish to English
En azından ben hâlâ hayattayım.
Translate from Turkish to English
En azından duş alabilirsin.
Translate from Turkish to English
Ben en azından kim olduğumu biliyorum.
Translate from Turkish to English
O tezi tercüme etmek için en azından üç güne ihtiyacım olacak.
Translate from Turkish to English
En azından Tom'u ziyaret edebilirsin.
Translate from Turkish to English
En azından altıda gelin.
Translate from Turkish to English
En azından kapıyı çalabilirsin!
Translate from Turkish to English
En azından 100 kişi katıldı.
Translate from Turkish to English
Also check out the following words: değerini, bilmez, Tehlikenin, farkında, olmayabilir, Hangi, düğmeye, basacağımı, söyler, görüşebildiğim.