Turkish example sentences with "avukat"

Learn how to use avukat in a Turkish sentence. Over 100 hand-picked examples.

Try Mate's Mac app

Translate in Safari and other macOS apps in one click.

try for free

Try Mate's iOS app

Translate in Safari, Mail, PDFs, and other apps in one click.

Try Mate's Chrome extension

Double-click translation for all websites and Netflix subtitles.

Get for free

Try Mate apps

Install it to Chrome (or any other browser) on your computer and read the internet as if there were no foreign languages at all.

Get for free

Jim bir avukat değil fakat bir doktordur.
Translate from Turkish to English

Onun bir avukat olup olmadığından şüpheliyim.
Translate from Turkish to English

Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.
Translate from Turkish to English

Jim, bir avukat değil. O bir doktor.
Translate from Turkish to English

Jim, bir avukat değil, ama bir doktordur.
Translate from Turkish to English

Avukat savunmada niçin kaybetti?
Translate from Turkish to English

O çok akıllı bir avukat ve politikacıdır.
Translate from Turkish to English

Avukat benim vasiyetimi düzenledi.
Translate from Turkish to English

Avukat beni cuma günü görebilir mi?
Translate from Turkish to English

Avukat yeni bir kanıt gündeme getirdi.
Translate from Turkish to English

Avukat birçok müşterisi vardır.
Translate from Turkish to English

Avukat Ben'i bekliyordu.
Translate from Turkish to English

Avukat, müvekkilinin masum olduğuna inanıyordu.
Translate from Turkish to English

Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Avukat müvekkili adına ikna edici bir şekilde konuştu.
Translate from Turkish to English

Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti
Translate from Turkish to English

Avukat eylemin rotasını belirledi.
Translate from Turkish to English

Avukat yargıca suçlananların yaşlarını göz önünde tutmasını rica etti.
Translate from Turkish to English

Avukat yeni yasayı bize açıkladı.
Translate from Turkish to English

Avukat onun masumiyetinden şüphe etti.
Translate from Turkish to English

Avukat onun suçsuzluğu konusunda ısrar etti.
Translate from Turkish to English

Avukat onu bekliyordu.
Translate from Turkish to English

Bana bir avukat bulur musunuz?
Translate from Turkish to English

O ona bir avukat görmesini tavsiye etti, o öyle yaptı.
Translate from Turkish to English

O ona bir avukat görmesini tavsiye etti.
Translate from Turkish to English

Tom bir avukat olmak istiyordu.
Translate from Turkish to English

Tom'un bir avukat tutamaması beni hiç şaşırtmadı.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar bu ülkede çok fazla avukat olduğunu düşünüyorlar.
Translate from Turkish to English

Bir avukat olmaya karar verdim.
Translate from Turkish to English

O bir avukat olmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

O bir avukat olarak eğitildi.
Translate from Turkish to English

Ben bir avukat olmaya niyetliyim.
Translate from Turkish to English

Onun oğlu bir avukat olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

O, bir avukat olmalıydı.
Translate from Turkish to English

Onun tutkusu bir avukat olmaktır.
Translate from Turkish to English

Onun bir avukat olduğuna inanmıyorum.
Translate from Turkish to English

O, bir avukat olmak için niteliklidir.
Translate from Turkish to English

Avukat olan bir kuzenim var.
Translate from Turkish to English

Fransız bir avukat tarafından bana iş verildi.
Translate from Turkish to English

Senin çok iyi bir avukat olacağına dair içimde bir his var.
Translate from Turkish to English

Sen bir avukat mısın?
Translate from Turkish to English

O, başarılı bir avukat oldu.
Translate from Turkish to English

Onun amacı bir avukat olmaktır.
Translate from Turkish to English

Tom'un avukat olan bir kız kardeşi var.
Translate from Turkish to English

O bir avukat gibi davrandı.
Translate from Turkish to English

Bir avukat olarak kariyer yapacağım.
Translate from Turkish to English

O adam Perry Mason, avukat.
Translate from Turkish to English

Babası avukat olan bir kız tanıyorum.
Translate from Turkish to English

Onun bir avukat olarak başarılı olacağını düşünüyorum.
Translate from Turkish to English

Er ya da geç iyi bir avukat olacak.
Translate from Turkish to English

Hukuk öğrenimi yapan her öğrenci avukat olamaz.
Translate from Turkish to English

Bir avukat istiyorum.
Translate from Turkish to English

Ben bir avukat değilim.
Translate from Turkish to English

Avukat olmak istiyorum.
Translate from Turkish to English

Yakın zamanda bir babanın büyük ailesinin huzurunda, "erkek çocuklarımdan hiçbirinin avukat olmasını istemiyorum." dediğini duyduk.
Translate from Turkish to English

Sen bir avukat olamazsın.
Translate from Turkish to English

Avukat davaya başvurmaya karar verdi.
Translate from Turkish to English

Tom bir avukat.
Translate from Turkish to English

Onun kızları avukat olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Avukat ister misin?
Translate from Turkish to English

Avukat ister misiniz?
Translate from Turkish to English

Bir avukat olma düşüncesiyle gece gündüz çalıştı.
Translate from Turkish to English

Bana avukat lazım değil.
Translate from Turkish to English

Başka bir avukat almam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Başka bir avukat almalıyım.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutmam gerekiyor.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutmalıyım.
Translate from Turkish to English

Muhtemelen bir avukat olmak için gece gündüz çalıştı.
Translate from Turkish to English

Biz zaten bir avukat tuttuk.
Translate from Turkish to English

Tom mükemmel bir avukat.
Translate from Turkish to English

Tom yeni bir avukat tuttu.
Translate from Turkish to English

Tom başarılı bir avukat oldu.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutmalısın.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutmalıyız.
Translate from Turkish to English

Tom'a bir avukat tutmalıyız.
Translate from Turkish to English

Bu Tom Jackson, mahkemen avukat tayin etti.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutmaya gücün yetmiyorsa, size biri atanacaktır.
Translate from Turkish to English

Tom'a iyi bir avukat tavsiye edebilip edemeyeceğini sordum.
Translate from Turkish to English

İyi bir avukat tavsiye edebilir misin?
Translate from Turkish to English

Tom daha iyi bir avukat tutmalıydı.
Translate from Turkish to English

Çocuklarımdan herhangi birinin avukat olmasını istemiyorum.
Translate from Turkish to English

Sana bir avukat lazım.
Translate from Turkish to English

Bu ekipte çalışan birçok avukat var.
Translate from Turkish to English

Bana bir avukat bul.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tutma hakkın var.
Translate from Turkish to English

Sen avukat değilsin.
Translate from Turkish to English

Avukat durmaksızın konuştu.
Translate from Turkish to English

Bazı insanlar bu ülkede çok fazla sayıda avukat bulunduğunu düşünüyor.
Translate from Turkish to English

İyi bir avukat müşterisini savunmak için yeri göğü titretecektir.
Translate from Turkish to English

Bir avukat tuttuğunu biliyorum.
Translate from Turkish to English

Mary bir avukat olmak istiyor.
Translate from Turkish to English

Bir avukat istiyor.
Translate from Turkish to English

Bir avukat istiyorsan ve buna gücün yetmiyorsa sana bir tane tayin edilecektir.
Translate from Turkish to English

Şimdi bir avukat aramak isteyebilirsin.
Translate from Turkish to English

Avukat değilsin.
Translate from Turkish to English

Tom bir avukat ya da bir doktor olmak istemedi.
Translate from Turkish to English

Neden avukat oldun?
Translate from Turkish to English

Oğlu avukat mı?
Translate from Turkish to English

Memlekette bir sürü avukat var.
Translate from Turkish to English

Avukat değilmişsin gibi konuşma.
Translate from Turkish to English

İngilizce konuşabilen bir avukat istiyorum.
Translate from Turkish to English

Also check out the following words: satın, alacağım, Kapta, su, duyamıyorum, Haberi, duyunca, kırıklığına, uğradık, rezervasyonumu.